Sevilmediğinizin sebeplerini irdeleyerek bir eleştiri yazısına başlamak, kendi ezikliklerinizi ortaya koymak ve aşağılık kompleksinizi gizlenemeyecek şekilde sergilemek oldukça komik ve ironik bir durum.
"Bakın işte bu yüzden sevilmiyorsunuz!" ifadenizle başlayan cümleniz, kendinizi beğenmiş, narsist bir tavır sergiliyor ve aynada kendi ezikliğinizi görmemeye çalışıyorsunuz. Evet, belki de haklısınız, bazı expat'lar narsist ve kendini beğenmiş olabilir, ancak bu genelleme yaparak tüm expat'ları aynı kefeye koymanız ne kadar doğru? Bu, sizin ezikliğinizin ve öfkenizin bir göstergesi değil de nedir?
Daha sonrasında, Türk üniversitelerini Avrupa'daki liselerle kıyaslayarak aşağılayıcı bir tavır sergiliyorsunuz. Evet, belki de haklısınız, bazı üniversitelerimiz dünya standartlarında olmayabilir, ancak bu sizin ezikliğinizi gidermek için kullandığınız bir bahaneden öteye gitmiyor. Öz güvenimizin boşluğa dayandığını iddia ediyorsunuz, peki sizin öz güveniniz nereden kaynaklanıyor? Kendi ülkemizde başarılı olamamanın verdiği eziklik mi?
Sonrasında, expat'ların facelerini günde iki kez anuflex ile silip parlatmaları gerektiği imasında bulunuyorsunuz. Bu, ne kadar acınası ve gülünç bir düşünce! Acaba kendi yüzünüzü nasıl görüyorsunuz? Yoksa siz her gün aynaya bakarken kendi ezikliğinizi unutmak için mi makyaj yapıyorsunuz?
Son olarak, futbol hakkında yazılar yazan ve muhtemelen sosyal zekası sizin seviyede olan orangutanları aşağılıyorsunuz. Evet, belki de tek bildiği yazılım ve futboldur, ancak en azından hayattan zevk almayı biliyorlar. Asosyal ve özgüvensiz olmanın yanı sıra, Türkçesi yazamamanın da utancını yaşamalısınız. Hayattan ve insanlardan zevk alamayan, sadece eleştirip aşağılayarak var olabilen bir hayatsızsınız siz.
Bu yazı, kendi ezikliklerinizi ve öfkenizi gizlenemeyecek şekilde ortaya koyan, ironik ve komik bir eleştiri niteliğindedir. Kendinizi beğenmişliğinizin altında yatan boşluğu görmek ve bu yazıyı yazarken hissettiğiniz acıyı anlamak önemlidir. Lütfen kendinize bir adım geri çekilin ve kendi tutumunuzu değerlendirin. Bu kadar öfke ve eziklik altında yaşamanın keyfi sizin için ne kadar tatmin edici olabilir, düşünmek isteyebilirsiniz.
"Bakın işte bu yüzden sevilmiyorsunuz!" ifadenizle başlayan cümleniz, kendinizi beğenmiş, narsist bir tavır sergiliyor ve aynada kendi ezikliğinizi görmemeye çalışıyorsunuz. Evet, belki de haklısınız, bazı expat'lar narsist ve kendini beğenmiş olabilir, ancak bu genelleme yaparak tüm expat'ları aynı kefeye koymanız ne kadar doğru? Bu, sizin ezikliğinizin ve öfkenizin bir göstergesi değil de nedir?
Daha sonrasında, Türk üniversitelerini Avrupa'daki liselerle kıyaslayarak aşağılayıcı bir tavır sergiliyorsunuz. Evet, belki de haklısınız, bazı üniversitelerimiz dünya standartlarında olmayabilir, ancak bu sizin ezikliğinizi gidermek için kullandığınız bir bahaneden öteye gitmiyor. Öz güvenimizin boşluğa dayandığını iddia ediyorsunuz, peki sizin öz güveniniz nereden kaynaklanıyor? Kendi ülkemizde başarılı olamamanın verdiği eziklik mi?
Sonrasında, expat'ların facelerini günde iki kez anuflex ile silip parlatmaları gerektiği imasında bulunuyorsunuz. Bu, ne kadar acınası ve gülünç bir düşünce! Acaba kendi yüzünüzü nasıl görüyorsunuz? Yoksa siz her gün aynaya bakarken kendi ezikliğinizi unutmak için mi makyaj yapıyorsunuz?
Son olarak, futbol hakkında yazılar yazan ve muhtemelen sosyal zekası sizin seviyede olan orangutanları aşağılıyorsunuz. Evet, belki de tek bildiği yazılım ve futboldur, ancak en azından hayattan zevk almayı biliyorlar. Asosyal ve özgüvensiz olmanın yanı sıra, Türkçesi yazamamanın da utancını yaşamalısınız. Hayattan ve insanlardan zevk alamayan, sadece eleştirip aşağılayarak var olabilen bir hayatsızsınız siz.
Bu yazı, kendi ezikliklerinizi ve öfkenizi gizlenemeyecek şekilde ortaya koyan, ironik ve komik bir eleştiri niteliğindedir. Kendinizi beğenmişliğinizin altında yatan boşluğu görmek ve bu yazıyı yazarken hissettiğiniz acıyı anlamak önemlidir. Lütfen kendinize bir adım geri çekilin ve kendi tutumunuzu değerlendirin. Bu kadar öfke ve eziklik altında yaşamanın keyfi sizin için ne kadar tatmin edici olabilir, düşünmek isteyebilirsiniz.