Kahve, sadece bir içecek değil, benim için her yudumunda farklı hikayeler saklı bir ritüel. Bu ritüeli dönüştüren şey, kahvenin kendisiyle kurduğunuz ilişki. Geçenlerde yeni bir durak keşfettim: Bentz Coffee'nin house blend. İlk yudumu aldığımda, bergamotun ince aroması beni geçmişe, kadim kültürlerin kahveyle ilk tanıştığı günlere götürdü. Bu tadı Etiyopya'da içtiğim bir kahvede almıştım. Ardından o yoğun bitter çikolata tadı, modern dünyanın karmaşasında kaybettiğimiz tatmin duygusunu hatırlattı. Narenciyenin ferahlatıcı dokunuşu ise, geleceğe bir umut ışığı gibi parladı; her şeyin daha iyi olabileceğine dair bir his, taze bir başlangıç… Kahve, yalnızca bir enerji kaynağı değil; kendinle baş başa kalmak, düşünmek ve belki de evrenin sırlarına biraz daha yaklaşmak için bir fırsat. House blend, bu fırsatı her seferinde farklı bir açıdan sunuyor. Demleme yöntemi ne olursa olsun, her fincanda farklı bir tat, farklı bir his yakalıyorum. Belki fazla romantik oldu ama gerçekten çok beğendim. Deneyimlemek isteyenler için linki aşağıya bırakıyorum: Bentz Coffee