Galatasaray camiasının onayı olmadan gerçekleşmeyecek olan bir istekten bahsediyoruz. En azından adalet bunu gerektirir. Ancak öncelikle şu gerçeğin iyi anlaşılmasını istiyorum: TT Arena, Fenerbahçe için ne ise Şükrü Saraçoğlu Stadyumu, o kadar da Galatasaray için önemlidir. TT Arena, herhangi birinin iddia ettiği gibi Galatasaray'a bedava verilen bir stadyum değildir. Galatasaray, TT Arena için Mecidiyeköy'deki kıymetli arazisinden ve stadın inşa edildiği Seyrantepe'deki 293 dönümlük arazisinin yarısından vazgeçmiştir. Üstelik bu, bazı güçler tarafından zorla yapılmıştır. Galatasaray'ın elinden alınan arazinin diğer kısmı ise hastane yapımı için ayrılmıştır. Dolayısıyla devlet, bu anlaşmadan kazançlı çıkmıştır. Her iki taraf da aynı anda kar sağlayamazken, Galatasaray bu anlaşmanın zarar gören tarafı olmuştur. Galatasaray camiasının bu süreçte sürekli aşağılanmasını hiç hesaba katmıyorum bile... Ancak şimdi yeniden konumuza dönelim: Galatasaraylı biri olarak, Galatasaray'ın menfaatlerine saygı gösterilmesi şartıyla, kardeş takım Beşiktaş için kendi adıma kabul edebileceğim bir durumdur. Hele hele Beşiktaş'ın tarihinin en zor zamanlarını yaşadığı bir dönemdeyken... Ancak durum çok farklı. Galatasaraylıların kaygısı, pek çoğunun sandığı gibi değil. Galatasaraylılar biliyor ki; Beşiktaş'ın -aslında bazı gizli güçlerin- bu geçici yerleşim talebi, gerçekten geçici değildir. Beşiktaş İnönü Stadyumu'nu terk ederse, o stadyumun bir daha inşa edilmeyeceğini ve Beşiktaş'ın İnönü'ye bir daha dönemeyeceğini, Galatasaraylılar kendi tecrübelerinden gayet iyi biliyorlar. İşte asıl mesele burada yatmaktadır.