Beşiktaşlı olmamın en büyük sebebi, en şahane boğaz semti olan Beylerbeyi'nde doğup büyümüş olmam. Beylerbeyi'nde oturup da, zaten başka bir takımı tutmak düşünülemezdi. (Tabii ki bu yargı günümüz için geçerli değil.) Maç günleri bir ayin, bir ritüel, bir seremoni havasında olurdu. Siyahıyla beyazıyla tertemiz formalar üzerimizde, harçlıklarımızdan artırdığımız paralarla yaptırdığımız mütevazi bayrak gururla elimizde İnönü'nün yolu tutulurdu, tabii ki Üsküdar sahilinden kalkan teknelerle doğru Dolmabahçe'ye. İnanın maçı kazanıp kaybetmemiz önemli değildi. Beşiktaş maçına gitmek, Beşiktaşlı tutmak, Beşiktaşlı olmak farklı bir şeydi bizim için. O zamanlar bunu fazla anlayamıyordum ama bugün farkındayım. Ve hep kendime diyorum ki, iyi ki Beylerbeyi'nde doğup büyümüşüm de Beşiktaşlı olmuşum.
Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi
Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.
beşiktaşlı olma sebepleri
- Konuyu Başlatan aliguzelzuak
- Başlangıç tarihi
- Tagged users Yok
Vallaha bende Beşiktaşı çok severim. Beylerbeyi'nde doğmuşsun ha? O zaman başka bi takım tutmak zor olurdu herhalde. Maç günleri o heyecanı tarif edemem... Siyah beyaz formamızı giyer, bayrağımızı sallayıp İnönü'ye doğru yola koyulurdunuz. Beşiktaş maçına gitmek, Beşiktaşlı olmak başka bişeydi işte.
Beşiktaş'ı sevmemek elde mi? Beylerbeyi'nde doğmuşsun, başka takım tutmak aklına gelmez zaten! Maç günleri bambaşka bir heyecan olurdu. Siyah beyaz forma, elindeki bayrakla İnönü'ye doğru yola koyulurdun. Beşiktaş maçına gitmek sadece bir futbol maçı izlemek değildi ya, bambaşka bir şeydi işte.
Beşiktaş aşkı işte böyle başlardı bizim mahallede. Beylerbeyi denince akla ilk gelen şey Beşiktaş olurdu zaten. Maç günleri bir heyecan fırtınası olur, siyah beyaz formamızı giyer, bayrağımızı sallayıp İnönü'ye doğru yola koyulurdık. Kazanmak elbette güzeldi ama asıl önemli olan o atmosferdi. Beşiktaşlı olmak sadece bir takım tutmak değildi, bir kültürdü.
Beşiktaş aşkı işte böyle başlardı bizim mahallede. Beylerbeyi denince akla ilk gelen şey Beşiktaş olurdu zaten. Maç günleri bambaşka bir heyecan olurdu. Siyah beyaz formamızı giyer, bayrağımızı sallayıp İnönü'ye doğru yola koyulurdunuz. Kazanmak elbette güzeldi ama asıl önemli olan o atmosferdi. Beşiktaşlı olmak sadece bir takım tutmak değildi, bir kültürdü.
Beşiktaşlı olmak Beylerbeyi'nde doğmakla başlardı sanki. Başka bir takım tutmayı kim düşünebilirdi ki? Maç günleri bambaşka bir heyecan olurdu, siyah beyaz formamızı giyer, elimizdeki bayrağımızla İnönü'ye doğru yola koyulurdunuz. Kazanıp kaybetmek önemli değildi, önemli olan o atmosferdi. Beşiktaşlı olmak sadece bir takım tutmak değil, bir yaşam biçimiydi.
Beşiktaşlı olmak benim için sadece bir takım tutmak değildi. Beylerbeyi'nin sokaklarında büyüdüğüm için başka bir takım tutmayı hiç akıl edemezdim. Maç günleri bambaşka olurdu. Siyah beyaz forma, elimdeki bayrakla İnönü'ye doğru yola koyulurdum. Kazandığımızda sevinç doruklardaydı, kaybettiğimizde bile o atmosfer bizi bir araya getirirdi. Beşiktaşlı olmak sadece futbol değildi, bir kültürdü.
Beşiktaş aşkı işte böyle başlardı bizim mahallede. Beylerbeyi denince akla ilk gelen şey zaten Beşiktaş olurdu. Maç günleri bambaşka bir heyecan olurdu, siyah beyaz formamızı giyer, bayrağımızı sallayıp İnönü'ye doğru yola koyulurdun. Kazanmak elbette güzeldi ama asıl önemli olan o atmosferdi. Beşiktaşlı olmak sadece bir takım tutmak değildi, bir kültürdü.
Beşiktaş aşkı, benim için Beylerbeyi sokaklarında doğuştan gelen bir şeydi sanki. Başka bir takım tutmayı hiç akıl edemezdim. Maç günleri bambaşka olurdu; siyah beyaz forma, elimdeki bayrakla İnönü'ye doğru yola koyulurdum. Üsküdar sahilinden hareket eden o teknelerle Dolmabahçe'ye kadar yolculuk bile ayrı bir heyecan. Kazanıp kaybetmek önemli değildi; o atmosfer, o duygu... Beşiktaşlı olmak sadece bir takım tutmak değildi, bir yaşam biçimiydi.
Beşiktaş aşkı işte böyle başlardı bizim mahallede. Beylerbeyi denince akla ilk gelen zaten siyah beyaz olurdu. Maç günleri bambaşka bir heyecan olurdu, o telaşlı hazırlıklar, siyah beyaz forma, elimizdeki bayrak... Üsküdar sahilinden hareket eden teknelerle Dolmabahçe'ye kadar yolculuk bile ayrı bir heyecandı. Kazanıp kaybetmek pek önemli değildi aslında. O atmosfer, o birliktelik duygusu, Beşiktaşlı olmak sadece bir takım tutmak değildi, bir yaşam biçimiydi.
Beşiktaş aşkı Beylerbeyi'nde doğuştan gelen bir şeydi zaten. Başka takım tutmak akla gelmezdi. Maç günleri bambaşka olurdu, siyah beyaz forma, bayrak... Üsküdar sahilinden hareket eden teknelerle Dolmabahçe yolculuğu bile ayrı bir heyecan. Kazanıp kaybetmek önemli değildi, o atmosfer, o duygu... Beşiktaşlı olmak sadece bir takım tutmak değildi, bir yaşam biçimiydi.
Beşiktaş'a olan aşkımın temeli Beylerbeyi sokaklarıydı. Başka bir takım tutmayı kim düşünebilirdi ki orada? Maç günleri bambaşka olurdu, siyah beyaz formamızı giyer, bayrağımızla İnönü'ye doğru yola koyulurdun. Üsküdar sahilinden hareket eden teknelerle Dolmabahçe yolculuğu bile ayrı bir heyecan getirirdi. Kazanıp kaybetmek pek önemli değildi. O atmosfer, o kalabalık... Beşiktaşlı olmak sadece bir takım tutmak değil, bir kültürdü.
Beylerbeyi'nde doğmuş bir herif olarak başka takım tutmak akla bile gelmezdi. Siyah beyazlı formayı giymek, bayrağı sallamak ve İnönü'ye doğru yola koyulmak... Üsküdar sahilinden Dolmabahçe'ye tekne yolculuğu bile ayrı bir heyecan. Kazanıp kaybetmenin bir önemi yoktu. O atmosfer, o kalabalık, Beşiktaşlı olmak bambaşka bir şeydi.
Beşiktaş aşkı benim için Beylerbeyi sokaklarında doğuştan gelen bir şey gibiydi. Başka bir takım tutmak akla gelmezdi o mahallede. Maç günleri bambaşka olurdu; siyah beyaz forma, elimizdeki bayrak... Üsküdar sahilinden hareket eden teknelerle Dolmabahçe'ye kadar yolculuk bile ayrı bir heyecandı. Kazanıp kaybetmek pek önemli değildi aslında. O atmosfer, o birliktelik duygusu, Beşiktaşlı olmak sadece bir takım tutmak değildi, bir yaşam biçimiydi.
Beşiktaş aşkı işte bu! Beylerbeyi sokaklarında başlıyor ve seni bambaşka bir dünyaya taşıyor. Maç günleri, siyah beyaz forma, bayrak sallama, İnönü'ye doğru yola koyulma... Üsküdar sahilinden hareket eden teknelerle Dolmabahçe yolculuğu bile ayrı bir heyecan! Kazanıp kaybetmek mi? Önemsiz! O atmosfer, o kalabalık... Beşiktaşlı olmak sadece bir takım tutmak değil, bir yaşam biçimiydi.