Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Binali Yıldırım

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Binali Yıldırım (d. 20 Aralık 1955, Günalan, Gölova, Sivas), Türk siyasetçi ve mühendis, Türkiye'nin 27. ve son başbakanı, 28. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı ve AK Parti'nin üçüncü Genel Başkanı. Başbakanlık ve AK Parti Genel Başkanlığı görevine Mayıs 2016'da başladı. Başbakanlık görevinden önce 2002-2013 ve 2015-2016 yılları arasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak görevlendirildi. Ayrıca 2014 ve 2015 yılları arasında Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığını yaptı. Yıldırım, 3 Kasım seçimlerinde AK Parti'nin İstanbul milletvekili seçilmeden önce 1994 ve 2000 yılları arasında İstanbul Deniz Otobüsleri'nde genel müdür olarak görev yaptı. Abdullah Gül tarafından kurulan 58. ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan 59. hükûmetlerde Ulaştırma Bakanlığı'na getirilerek Marmaray ve Yüksek Hızlı Tren gibi birçok projeyi yönetti. 2004'teki Pamukova tren kazası sonrasında ağır eleştirilere maruz kaldı. 2013'te hükûmetteki görevinden ayrılan Yıldırım, 30 Mart seçimlerinde AK Parti'den İzmir'de belediye başkan adayı olsa da seçilemedi. Partisinde uygulanan üç dönem kuralından dolayı Haziran 2015 genel seçimlerine katılamadı ancak Kasım 2015'teki genel seçimlerde kuralın esnetilmesiyle tekrar meclise girdi ve 64. Hükûmet'te tekrar Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak yer aldı. Ahmet Davutoğlu'nun istifası üzerine Mayıs 2016'da yapılan olağanüstü kongrede partisinin genel başkanı seçilerek 65. Hükûmet'te başbakanlık görevine başladı. Başbakanlığının ilk aylarında ülkesinde bir darbe girişimi gerçekleşti. 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunda başkanlık sisteminin kabülünden sonra 3. Adalet ve Kalkınma Partisi Olağanüstü Kongresi'nde istifa ederek AK Parti Genel Başkanlığı'ndan istifa etti ve yerine Erdoğan seçildi. Temmuz 2018'de Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı seçildi. Şubat 2019'da bu görevinden istifa ederek 31 Mart seçimlerinde İstanbul belediye başkanı adayı oldu ancak seçilemedi. 23 Haziran 2019'da tekrarlanan İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimleri için AK Parti'den tekrar aday gösterildi ancak yine seçilemedi. 12 Kasım 2021 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallılar Heyeti Başkanı olarak atandı. İlk yılları ve kariyeri Binali Yıldırım Kürt asıllı ve 20 Aralık 1955 tarihinde Dursun Bey ile Bahar Hanım'ın yedi çocuğundan ikincisi olarak o dönemde Sivas'ın Suşehri ilçesine bağlı bir bucak olan Gölova'nın Günalan köyünde doğdu. Çocukluğu Refahiye'nin Kayı köyünde geçti. Büyükleri Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinin Aktarla köyü kökenlidir. Arapçada "Ali'nin oğlu" anlamına gelen ismini (بن علي), ailesinin Alevi komşuları verdi. 16 yaşındayken 38 yaşındaki annesini kaybetti. Eğitimi İlkokulu Kayı köyünde , orta öğrenimini 1970 yılında Piri Reis Ortaokulunda, lise öğrenimini 1973 yılında Kasımpaşa Lisesinde tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesinden mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisans yaptı. Akabinde 1978 ve 1993 yılları arasında Türkiye Gemi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tersanesi'nde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. 1990 ve 1991 yılları arasında İsveç'te bulunan Uluslararası Denizcilik Örgütü'ne (IMO) ait Dünya Denizcilik Üniversitesi'nde (WMU) "denizde can ve mal güvenliği yönetimi" konusunda ihtisas eğitimi alan Yıldırım, bu eğitim sırasında toplam 6 ay İskandinavya ülkeleri ve Avrupa'da çeşitli ülke limanlarında denizcilik idaresi uzmanları ile birlikte incelemelerde bulundu. İstanbul Deniz Otobüsleri genel müdürlüğü, 1994-2000 Mezun olmasının ardından Binali Yıldırım, 1994 ve 2000 yılları arasında İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürlüğü görevini sürdürdü. Bu görevi sırasında İstanbul'da toplu taşımacılığın denize kaydırılması yönünde projelere imza attı. Başta İstanbul-Yalova ve Bandırma hatlarının açılarak, Adnan Menderes ve Turgut Özal hızlı feribotlarının sefere konulması olmak üzere İstanbul'a kazandırılan toplam 29 iskele/terminal, 22 deniz otobüsü ve 4 feribotla İDO, önemli bir deniz taşımacılığı kurumu oldu. 1999 yılında deniz toplu taşımacılığı ve turizme katkılarından dolayı uluslararası "Skal Kulübü" tarafından verilen kalite ödülüne layık görüldü. Genel müdürlüğü döneminde deniz otobüslerindeki ve iskelelerdeki bazı büfelerin işletmesini akrabalarına verdiği ortaya çıktı. Recep Tayyip Erdoğan'dan sonraki Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna tarafından 2000 yılında görevden alındı. Milletvekilliği İDO genel müdürlüğü döneminde Yıldırım, 1994 Türkiye yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilen ve görevini 1998 yılına kadar sürdüren Recep Tayyip Erdoğan ile yakın bir ilişki kurmuştur. 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan sosyal muhafazakâr Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AK Parti) katılarak kurucu üyeler arasında yer aldı. Sadece iki partinin seçim barajını aşabildiği 2002 Türkiye genel seçimlerinde AK Parti İstanbul 1. Bölge milletvekili adayı oldu ve partisinin zaferiyle meclise girdi. 2007 Türkiye Genel Seçimlerinde memleketi Erzincan'dan AK Parti Milletvekili olarak tekrar meclise girdi. 2011 Türkiye Genel Seçimlerinde İzmir 1. Bölge Milletvekili olarak meclise girdi ve 3. kez milletvekili seçildi. Üç dönem kuralına takıldığı için Haziran 2015 Seçimlerine katılamadı. 1 Kasım 2015 Türkiye Genel Seçimlerinde AK Parti İzmir 1. Bölge Milletvekili olarak meclise girdi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı [[Dosya:Abdullah Gul and Cristina Kirchner in Turkey 4.JPG|küçükresim|2011 yılında Yıldırım, Arjantin ile bir anlaşma imzalıyor]]Yıldırım, neredeyse kesintisiz 11 yıl Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak görev yaptığı için AK Parti olarak anılır. Ayrıca bu bakanlıkta en uzun süre kalan kişidir. Yıldırım, Kasım 2002-Kasım 2011 tarihleri arasında Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptı. Üç dönem kuralına takıldığı için 3 ay süreliğine bu görevinden ayrıldı. 2011 yılı itibarıyla Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan hükûmetlerde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme bakanı olarak yer aldı. Kişisel websitesi'nde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme bakanlığı döneminde 17,500 kilometre otoyol, 29 yeni havaalanı ve 1,213 kilometre yüksek hızlı tren hatları inşa edildiğini belirtilmiştir. Ulaştırma Bakanlığı görevinde bulunduğu sürede 225 milyar liralık yatırım faaliyetlerinde bulunmuştur. Türkiye genelinde 24 bin 280 kilometre bölünmüş yol yapılmış ve otoyol çalışmaları hız kazanmıştır. Yıldırım ayrıca YouTube’un kapanmasına yönelik yoğun eylemleri ile uluslararası kamuoyunda sansürü teşvik eden bir figür olarak dikkat çekti. Altyapı çalışmaları ve demiryolu ağlarının genişletilmesi 2003 yılı sonunda ülke genelindeki bölünmüş devlet ve il yolların toplam uzunluğu 4.387km, otoyolların uzunluğu ise 1.714km iken; 2013 yılı itibarıyla sırasıyla 16.420km ve 530km'lik yol inşasıyla bu uzunluklar sırasıyla 20.807km ve 2.244km'ye ulaştı. 1993 yılında inşası başlamış olan Bolu Dağı Tüneli ve 2000 yılında inşasına başlamış olan Nefise Akçelik Tüneli 2007'de tamamlandı, 2011'de ise hâlen yapımı devam eden Avrasya Tüneli ve Konak Tüneli'nin temelleri atıldı. 2003 ve 2014 yılları arasında devlet ve il yollarında 41,2km uzunluğunda 84 tek tüp tünel, 86,9km uzunluğunda 46 çift tüp tünel; otoyollarda 1km uzunluğunda tek tüp tünel ve 21,1km uzunluğunda 12 çift tüp tünel; tüm yollarda ise toplam 64,3km uzunluğunda 151 tek tüp tünel ve 135,8km uzunluğunda 75 çift tüp tünel hizmete girdi. 2003 ve 2013 yılları arasında toplam uzunluğu 114,2km'yi bulan 1.608 köprü inşa edilirken, 609 köprünün bakım ve onarımı tamamlandı. [[Dosya:Marmaray opening ceremony at Üsküdar on 29 Oct 2013.JPG|küçükresim|Marmaray'ın bir kısmının açılış töreni (Ekim 2013)]] 2003 yılında hükûmet Türkiye'nin ilk Yüksek Hızlı Tren hizmetine başladı. Deneme seferi Yıldırım'ın da katılımıyla 4 Ocak 2004 tarihinde gerçekleştirildi. TCDD, trenlerini hızlandırma projesi kapsamında ilk etapta Ankara-İstanbul güzergâhında başlattığı yol yenileme çalışmalarını tamamladı. Yaklaşık 7 trilyon 500 milyar liraya mal olan çalışmalarda raylar yenilenirken, traversler ve makaslar değiştirildi. Elektrikli çeken araçların azami hızlarını artırmaya yönelik çalışmaların ardından lüks vagonlarla çalışacak trenlerin maksimum hızı 150km/h kilometreye çıkarıldı. Ankara – İstanbul yüksek hızlı demiryolu 2014 yılında ulaşıma açıldı. Polatlı-Konya yüksek hızlı demiryolu'nun yapımı 2006 yılında başladı ve 2011 yılında bitirildi. Marmaray projesi ile İstanbul’un Asya ve Avrupa yakaları denizaltından demiryoluyla birbirine bağlandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli ve Osmangazi Köprüsü yapılmış, birçok tünel projesi hayata geçirildi. Havacılık [[Dosya:Medvedev and Gul in Turkey10.jpg|küçükresim|Dönemin Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve eski Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Binali Yıldırım ve diğer hükûmet üyeleri ile birlikte (2010)]] Yıldırım ve “Havayolunu halkın yolu haline getireceğiz” sözleri ile havacılığın ilerlemesine yönelik çalışmaları başlattı. 26 olan aktif havalimanı sayısı bakanlığı döneminde 55’e, 34,4 milyon olan yolcu sayısını da 182 milyona çıkardı ve Türk havacılık sektörü dünya genelinde yüzde 5, Türkiye genelinde %15’lik büyüme gösterdi. Tokat, Kahramanmaraş, Sivas, Gaziantep ve Çanakkale illerinin havalimanları tekrar açıldı. İzmir'de Adnan Menderes Havalimanı adında uluslararası bir havalimanı 2006 yılında açıldı. Ayrıca 2014 yılında aynı havalimanına yapılan iç hatlar terminalinin açılışını Yıldırım yönetmiştir. Yıldırım'ın bakanlık döneminde birçok yeni havalimanları açılmıştır. Ayrıca 2018 yılında açıldığında dünyanın en büyük havalimanı olacak İstanbul Havalimanı projesi hala devam etmektedir. Havacılık sektöründe gerçekleştirilen liberalleşmenin sonucunda pazara birçok özel havayolu şirketi girdi. Deniz projeleri [[Dosya:RTVSLO-Symhony-2010-1.jpg|küçükresim|upright=1.14|Yıldırım, Abdullah Gül'ün Slovenya, Ljubljana ziyaretine eşlik ediyor. (2010)]] AK Parti'nin en önemli projelerinden biri sayılan gemi trafiğini rahatlatmak adına Karadeniz ile Ege Denizi'ni birbirine bağlayacak Kanal İstanbul adlı su yoludur. Projenin içeriği ve yeri uzun süre gizli tutulmuştur. Proje başlangıçta Yıldırım'ın 2009'da fikir projesi olarak gündeme geldi. Resmi olarak Nisan 2011 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. 2016 yılında Yıldırım, projeyle ile ilgili hazırlıkların büyük oranda bittiğini ve belirlenen beş farklı güzergâhtan birinin olacağını ifade etti. Yıldırım, proje hakkında "Birkaç güzergâh var. Bunlardan birisi olacağı kesin. Ama vatandaşın kumar oynamamasını tavsiye ederim." ifadelerini kullandı. Kanal İstanbul dışında Yıldırım, Türkiye'deki suyolları ve feribot servisi sayısının artırılmasına başkanlık etti. 2013 ve 2014 yıllarında İzmir'e yeni Körfez araba vapuru, Bostanlı-Üçkuyular hattında çalışmaya başladı. 2016 yılında Yalova'da İDO'nun yeni feribot terminali açıldı. 2015 yılında Yıldırım, kadın denizci öğrencileri için pozitif ayrıcalık uygulayacaklarını ve stajlarda daha fazla imkân bulmaları için özel bir program geliştireceklerini açıkladı. Eleştiriler Pamukova tren kazası [[Dosya:Medvedev and Gul in Turkey14.jpg|küçükresim|Rusya ile Türkiye arasında yapılan bir görüşme sırasında Yıldırım (2010)|244x244pik]]22 Temmuz 2004 tarihinde Yakup Kadri Karaosmanoğlu hızlı treni Ankara-İstanbul rotasında hızlı tren seferini yaparken Sakarya'nın Pamukova ilçesinde aşırı hız yüzünden trenin ikinci yolcu vagonu ile bu vagona bağlı diğer vagonlar raydan çıktı. Raydan çıkan vagonlar yüksek bir hızla devrildi, sürüklendi ve birbirine girdi. Kaza sonucu 41 yolcu hayatını kaybetti, 80 kişi de yaralandı. Kaza sonrasında hızlı tren projesinin sorumlusu olan Yıldırım, birçok eleştiriye maruz kaldı. Kamuoyu baskısına rağmen kazada sorumluluğu üstlenmedi, üstelik istifa etmeyeceğini ve hâlâ tüm icraatının arkasında olduğunu beyan etti. Ayrıca cumhuriyet savcılığının TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman hakkında soruşturma açılması talebi, yine Binali Yıldırım tarafından reddedildi. Makinistin tanımlı hız sınırını aştığı söylemiştir. Kazayla ilgili dava, "zamanaşımı" nedeniyle 7 Şubat 2012 tarihinde düştü. İDO özelleştirmesinde usulsüzlük iddiaları İslamcı ve liberal yazarların bir arada bulunmasıyla öne çıkan Yeni Şafak, 6 Ocak 2012 tarihinde sürmanşetten verdiği "TAV Bakanı bu işleri iyi bilir" başlıklı haberde Binali Yıldırım'ın TAV Havalimanları Holding'ine 800 milyon dolara satılan İstanbul Deniz Otobüsleri'nin (İDO) özelleştirilmesinde usulsüzlük yaptığını iddia etti. Fakat TAV Havalimanları Holding'i bu iddiaların gerçeği hiçbir şekilde yansıtmadığını belirterek yalanladı. Kişisel ve aile finansı Yıldırım'ın kişisel ve aile finansı muhalefetten birçok eleştiri topladı. Mart 2014 tarihinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Yıldırım'ın oğlunun 30 gemiye sahip olduğunu iddia etti ve 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sırasında Binali Yıldırım ile birlikte isimleri geçen kişilerin ortaklıklarının olduğu şirketlerin hangileri olduğunu sordu. Katıldığı bir programda bu iddiaları "Siyasete girince bütün işlerimi çocuklarıma devir ettim. Çocuklarım, 14 yıldır denizcilikle ilgili çalışıyorlar. Hiçbir kamu kuruluşu ile iş alışverişi ve ilişkileri yok. Çocuklarımın dokunulmazlığı yok buyursunlar istediklerini yapsınlar" sözleriyle yanıtladı. Cinsiyet ayrımcılığı suçlamaları küçükresim|Bakan Binali Yıldırım (orta, 2. sırada), İspanyol ve Türk hükûmetleri arasında yapılan bir buluşma sırasında (Madrid, 2012)2005 yılında çekilmiş bir fotoğrafta Binali Yıldırım, Samsun'da bir lokantada 'erkek protokol' ile otururken eşi Semiha Yıldırım'ın ayrı masada tek başına yemek yemesi tartışma konusu oldu. Fotoğrafla ilgili CHP, AK Parti'nin yeni bir toplumsal yapı arayışının sonucu olduğunu iddia etti. Yıldırım yaptığı açıklamada eşi Semiha Yıldırım'ın kendi tercihi ile başka masaya oturduğunu belirtti. 2013 yılında Binali Yıldırım mezun olduğu ve yüksek lisans eğitimini tamamladığı İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından düzenlenen İzmir balosunda yaptığı konuşmada Boğaziçi Üniversitesi'ni kazandığını fakat okulun bahçesinde 'genç kızların ve erkeklerin yan yana oturduğunu' gördüğünü ve bu okula kayıt olduğu takdirde 'yoldan çıkacağı' gerekçesiyle İTÜ'yü tercih ettiğini ifade etmiştir. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, 'Dert etmeyin, siz zaten yoldan çıktınız' açıklamasını yaparak Yıldırım'a tepki göstermişlerdir. Teknoloji ile ilgili iddiaları [[Dosya:Binali Yıldırım interview 3.jpg|küçükresim|Yıldırım, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'ne (ITU) konuşuyor, 27 Mayıs 2014.]] Ulaştırma Bakanlığı döneminde Binali Yıldırım, 2013 yılında katıldığı Türk Telekom davetinde yaptığı konuşmada bulut bilişim hakkındaki bilgisizliği sebebiyle sosyal medyada ve kamuoyunda alay konusu oldu. Konuşmasında “Bu bulut sistemi dedikleri bir şey var şimdi. Herkes oraya bir şey atıyor, gelen oradan işine yarayanı alıyor, ben böyle anlıyorum. Belki farklıdır." ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca kullanıcıların bulut bilişimi sıkça kullandıkları takdirde akli dengelerini kaybedeceklerini iddia etti. Yıldırım'ın başbakan olmasından kısa bir süre sonra konuşmasının bu kısmının Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'nın 'Take Your Child to the Lab' projesini desteklemek amaçlı yaptığı konuşmasıyla karşılaştırıldığı video sosyal medyada paylaşım rekorları kırdı. Tazminat davaları Binali Yıldırım, partisinin 4 Şubat 2014 ve 6 Mayıs 2014 tarihli Türkiye Büyük Millet Meclisi grup toplantılarında kendisine hakaret ettiğini öne sürdüğü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine 10 bin lira manevi tazminat istemiyle dava açtı. Yıldırım'ın avukatı Serkan Bayram aracılığıyla mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde, Kılıçdaroğu'nun “devlet ihalelerinin dağıtılmasında usulsüzlük yapıldığını”, “bu paraların bir havuzda biriktirildiğini”, “bu havuzu idare edenin Binali Yıldırım olduğunu” ileri sürdüğü kaydedildi. Dilekçede, Kılıçdaroğlu’nun, “Binali dersek yanlış olur ’Milyon Ali’dememiz lazım buna”, “Milyon Ali devreye giriyor, herkesten 10 bin, 20 bin değil milyonlar istiyor” ve “Sen neymişsin be Milyon Ali, haberimiz bile yokmuş senden" gibi ifadeleri ve sözleriyle Yıldırım'ın kişilik haklarının zedelendiği iddia edildi. İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, Kılıçdaroğlu'nun Yıldırım hakkında kullandığı ifadelerin eleştiri niteliğinde olduğu kanaatine vararak davayı reddetti.küçükresim|Rusya-Türkiye arasında yapılan bir görüşme sırasında Yıldırım (2010) 2015 yılında gazeteci Ahmet Şık "Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda: AK Parti-Cemaat İttifakı Nasıl Dağıldı?" başlıklı kitabında Yıldırım'a hakaret ettiği gerekçesiyle 4 bin lira manevî tazminat ödemeye mahkûm oldu. Dava dilekçesinde Yıldırım'a yönelik asılsız ithamlarda bulunarak, hakaret ettiği öne sürülerek Yıldırım'ın kişilik haklarının ve manevi şahsiyetinin zedelendiği kaydedildi. Yıldırım, 2016 Türkiye askerî darbe girişimi sonrası oluşturulmaya çalışılan toplumsal mutabakat ortamına katkıda bulunmak amacıyla 4 Ağustos 2016 tarihinde aralarında siyasiler, yazarlar ve gazetecilerin de bulunduğu isimler hakkında açtığı 1500 davayı avukatı aracılığıyla geri çektiğini açıkladı. Ayrıca eşi Semiha Yıldırım ve oğlu Erkam Yıldırım da davalardan vazgeçtiklerini beyan ettiler. MKYK dışı kalış ve Bayburt Grup iddiaları Ekim 2023'de yapılan değişiklikle Adalet ve Kalkınma Partisi MKYK'da liste dışı kalmıştır. Binali Yıldırım'ın özellikle Bayburt Grup adlı şirketle olan yakın teması, akçeli işleri nedeniyle AKP üst yönetimi tarafından eleştirildiği ve bu yüzden liste dışında kaldığı iddia edilmektedir. 2013'ten itibaren siyasi kariyeri Erdoğan'ın özel danışmanlığı, 2014-15 2013 yılında Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndan ayrılan Yıldırım, 5 Haziran 2014 tarihinde dönemin AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel danışmanlığı görevine atandı. 2014 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi'nde Erdoğan'ın %51,79 oy alarak cumhurbaşkanı seçilmesinin ve Ahmet Davutoğlu'nun 62. Türkiye Hükûmeti'ni kurarak başbakanlık görevine başlamasının ardından Yıldırım, Erdoğan'ın danışmanlığı görevini Haziran 2015 Türkiye genel seçimlerine kadar gayriresmî olarak devam ettirdi. Seçimden sonra resmi olarak atanan Yıldırım, Kasım 2015 Türkiye genel seçimlerinde milletvekili seçilene kadar bu görevini resmen yürüttü. Bu dönemde basın tarafından Erdoğan'ın en yakın destekçisi olarak gösterildi. İzmir Büyükşehir Belediye başkan adaylığı 2014 Türkiye yerel seçimlerinde Yıldırım, AK Parti'den İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı gösterildi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin birçok seçimde İzmir'de en yüksek oy alan parti olması nedeniyle, burası "CHP'nin kalesi" olarak görülür. Kampanyasında "İzmir'e iyi bir bakan lazım" sloganını kullanan Yıldırım, eğer seçilirse İzmir'in plaka kodu olan 35 sayısı kadar proje yapacağını söyledi. Bu projelerin arasında İzmir'in iki yakasını bağlayacak ve 3,5 milyar liralık yatırımla hayata geçirilmesi planlanan "körfez geçiş projesi" de yer aldı. 2013 yılında yapılan bazı anketler, Yıldırım'ın 1 puan ile CHP'nin önüne geçeceğini belirtti. Ancak Yıldırım oyların %35.9'unu alarak ikinci sırada, İzmir'de 2004 yılından beri yapılan yerel seçimlerde en yüksek oyu alarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçilen Aziz Kocaoğlu oyların %49.6'sını alarak birinci sırada çıktı. Yıldırım AK Parti'nin 2009 Türkiye yerel seçimlerindeki %30'luk oyunu %36'ya çıkardı. Seçim sonrası Yıldırım, partisinin seçimi birinci sırada tamamladığı 6 ilçeye teşekkür ederek bu ilçelere yapılan hizmetlerin artırılacağını ifade etti. 2016 yılında Ahmet Davutoğlu'nun istifa etmesinin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Davutoğlu'ndan sonraki başbakanın Yıldırım olmasını tercih edeceğini belirtti. AK Parti genel başkanlık iddiaları Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığı döneminde Binali Yıldırım'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sonraki genel başkanı olacağı iddia edilmiştir. Özellikle 12 Eylül 2015 tarihinde gerçekleştirilen 5. Adalet ve Kalkınma Partisi Olağan Kongresi'nde Yıldırım'ın AK Parti genel başkanlık görevi için Davutoğlu'yla yarışacağı iddiaları daha da artmıştır. Fakat AK Parti Sözcüsü Beşir Atalay, tek adaylarının Davutoğlu olduğunu belirterek iddiaları yalanlamıştır. AK Parti Genel Başkanlığı (2016-2017) ve Başbakanlığı (2016-2018) Binali Yıldırım, Ahmet Davutoğlu'nun görevi bırakma kararı sonrasında 22 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleştirilen 2. Adalet ve Kalkınma Partisi Olağanüstü Kongresi'nde AK Parti genel başkanı seçilmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hükûmet kurma görevi ise 24 Mayıs 2016 tarihinde verilmiştir. Yıldırım, 65. Türkiye Hükümeti'ni kurarak başbakanlık görevine başlamıştır. 1996 ve 1997 yılları arasında başbakanlık yapmış Necmettin Erbakan'dan 20 yıl sonra ilk mühendis başbakan olan Yıldırım'ın kurduğu 65. Türkiye Hükûmeti, TBMM tarafından 315 oyla güvenoyu almıştır. Ahmet Davutoğlu'nun istifası 4 Mayıs 2016 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu arasında, Cumhurbaşkanlığı kaynakları tarafından "haftalık olağan görüşme" olarak açıklansa da, rutin görüşme gününden bir gün önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ikili bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda bir süredir devam eden ikili arasındaki gerilimin sonucu olarak, Davutoğlu'nun doğrudan istifa etmesi yerine AK Parti'yi kongreye götürmesi ve yeniden genel başkan adayı olmaması kararlaştırıldı. Bu toplantıdan bir gün sonra Davutoğlu, 5 Mayıs 2016 günü Kasım 2015 Türkiye genel seçimlerinden sonra sadece 6 ay görev yapmasını nazara vererek "4 yıllık sürenin daha kısa sürmesi benim tercihim değildir. Zarurettir" şeklinde bir açıklama yaptı ve AK Parti'yi 22 Mayıs'ta yeni genel başkan seçimi yapması için 2. Adalet ve Kalkınma Partisi Olağanüstü Kongresi'ni çağırdı. AK Parti genel başkanlığına seçilmesi Ahmet Davutoğlu'nun istifasının ardından, yeni AK Parti genel başkanının Yıldırım, Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı ve Enerji Bakanı Berat Albayrak ya da Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen diğer AK Partili siyasetçilerden biri olacağı iddia edildi. 19 Mayıs 2016 tarihinde Yıldırım, Adalet ve Kalkınma Partisi Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) tarafından genel başkan adayı olarak açıklandı. 22 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleştirilen 2. Adalet ve Kalkınma Partisi Olağanüstü Kongresi'nde Yıldırım 1,411 delegeden 1,405'ini alarak (6 oy geçersiz sayıldı) AK Parti'nin yeni Genel Başkanı seçildi. Birçok üst düzey AK Partili politikacı Merkez Karar Yönetim Kurulu'nda yer almadı. Ekonomik politika 24 Mayıs 2016 tarihinde kurulan 65. Türkiye Hükûmeti'nde Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nun (EKK) başkanlığı, Ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığı görevine tekrar atanan Merkez Bankası'nın bağımsızlığına yaptığı vurgularla bilinen Mehmet Şimşek'ten alınarak Binali Yıldırım'a verildi. Yeni ekonomi bakanının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak olacağı iddia edilse de bakanlığa Erdoğan ile yakın görüşler dile getiren Nihat Zeybekci atandı. Maliye Bakanlığı'na ise Şimşek'le uzun süredir beraber çalışan Naci Ağbal tekrar atandı. Yıldırım Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevini Marmaray gibi birçok büyük projede beraber çalıştığı AK Parti Kars milletvekili Ahmet Arslan'a devretti. 2016 Türkiye askerî darbe girişimi sonrası Türk lirası, Amerikan doları karşısında değer kaybetti. Girişimin öncesinde 2,88 civarında seyreden kur darbe bildirisinin yayınlanması ve Yıldırım'ın ilk açıklaması sonrası 3,05 seviyesine kadar çıkarak son iki ayın en büyük değer kaybını yaşadı. Ayrıca Euro karşısında da %5'lik değer kaybı yaşandı. Girişimin bastırıldığına dair açıklamaların gelmesinden sonra değer kazanmaya başlayan Türk lirası 18 Temmuz Pazartesi günü ABD doları karşısında 2,95 seviyesinden işlem görmeye başladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz indirimi baskısı, soruşturmalar sırasında açığa alınmalar ve tasfiyelerin artmasıyla birlikte 20 Temmuz Çarşamba günü kur yeniden yükselişe geçerek ABD doları 3,06, euro 3,34, İngiliz sterlini ise 3,97 seviyesine kadar çıktı. Darbe girişimi öncesinde kapanan Borsa İstanbul (BİST), darbe girişimi sonrası haftanın ilk gününü %7,08 düşüşle 76.957 puandan kapayarak son on bir ayın en sert düşüşünü yaşadı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviye olan 'Baa3'ten, bir basamak aşağı 'Ba1' seviyesine düşürdü. Moody's Türkiye’nin not görünümünü “durağan” olarak belirledi ve Türkiye’de finansal ve jeopolitik durumun kırılgan olduğu belirtti. İç politika Başkanlık Sistemi ve yeni anayasa 65. Türkiye Hükûmeti'ni 24 Mayıs 2016 tarihinde kurarak Başbakan olduktan kısa bir süre sonra Binali Yıldırım, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde hükûmet programını okurken yeni hükûmetin öncelikli konusunun yeni anayasa başkanlık sistemi de dahil olmak üzere yeni yönetim sistemini belirleyecek değişikliğin olduğunu ve yeni anayasayı gerçekleştirmek için çalışmalara hemen başlanacağını açıkladı. Ayrıca 12 Eylül Darbesi sırasında yazılmış mevcut anayasayla 2023 Hedeflerine ulaşamayacağını belirterek tüm muhalefet partilerine yeni anayasa çağrısı yaptı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin parlamenter sistemden yana olduğunu fakat Başkanlık sisteminin referanduma götürülmesinde herhangi bir sakınca duymadığını bildirdi. Yıldırım, Türkiye'nin fiili durumu hukuki durum haline getirmek mecburiyetinde olduğunu ve Başkanlık sisteminini içeren anayasa teklifini kısa süre içerisinde TBMM'ye getireceklerini belirtti. Darbe girişimi 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleribünyesinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup asker tarafından askerî darbe girişimi gerçekleştirildi. Erdoğan, CNN Türk kanalında telefon ile gerçekleştirdiği görüntülü konuşmada darbecilere hiçbir şekilde imkân tanınmayacağını ifade ederek halkı darbeye tepki göstermek için sokağa çıkmaya davet etti. Çağrının ardından, Türkiye'nin birçok ilinde darbe karşıtı protesto gösterileri düzenlendi. 16 Temmuz sabahı, darbe girişimi bastırıldı ve askerler silahları ile birlikte teslim oldu. Darbe girişiminin bastırılması sonrası Binali Yıldırım, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'ya seslenerek Fethullah Gülen'in terör örgütü lideri sıfatıyla Türkiye'ye iade edilmesi çağrısında bulundu. 20 Temmuz 2016 tarihinde Millî Güvenlik Kurulu (MGK) önerisi ve Bakanlar Kurulukararı ile üç ay süreli olağanüstü hâl ilân edildi. 29 Ekim 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan Olağan Mill Güvenlik Kurulu toplantısı sonrası olağanüstü hâl 3 ay daha uzatılmıştır. PKK ile mücadele Dış politika küçükresim|Estonya Dışişleri Bakanı Marina Kaljurand, Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım ile görüşüyor. Başbakanlık görevini almasından kısa bir süre sonra Binali Yıldırım, yeni hükûmetin nasıl bir dış politika izleyeceğini değerlendirdi. 'Düşmanları azaltacağız, dostlarımızın sayısını artıracağız.' sözü yeni dönemde Türk dış politikasında önemli adımlar atılacağı şeklinde yorumlandı. Bazı yerel yorumcular Yıldırım'ın dış politikada bir 'revizyon' gerçekleştireceğini iddia ettiler. Avrupa Birliği Yıldırım'ın AK Parti genel başkanı seçilmesi ve yeni hükûmeti kurma görevini almasının ardından Avrupa Birliği (AB), 23 Mayıs 2016 tarihinde yayınladığı bir bildiride Yıldırım'ı tebrik ettiklerini, Ortak bölgesel ve uluslararası zorluklar karşısında beraber çalışmak ve 18 Mart AB-Türkiye anlaşmasında mutabık kalındığı üzere AB-Türkiye ortaklığının tüm yönleriyle gerçekleştirmeye devam etmeyi istediklerini açıklamıştır. Yıldırım, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği için tüm şartlarını yerine getirdiğini belirmiştir. Ayrıca Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde çifte standart uyguladığını savunmuştur. 4 Kasım 2016 tarihinde aralarında Selahattin Demirtaş'ın da yer aldığı 9 Halkların Demokratik Partisi milletvekilinin terör eylemlerini destekleme suçlamasıyla tutuklanmasının ardından Avrupa Birliği yaptığı açıklamada, HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın güven duydukları muhataplar olduğunu söylemiş, tutuklanmalarının endişe verici olduğunu bildirmiştir. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu eleştirilere yanıt olarak çoğu AB ülkesinin PKK'ya destek olduğunu belirterek, AB'nin Türkiye'ye 'demokrasi dersi' vermesini kabul etmediklerini açıklamıştır. Bazı uluslararası yorumcular Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin durdurulması gerektiğini iddia etmişlerdir. Avrupa Parlamentosu (EP) Başkanı Martin Schulz, Türkiye'de idam cezası tekrar getirilirse müzakerelerin sona ereceğeni belirtmiştir. Almanya'nın Ermeni kırımını soykırım olarak tanıması küçükresim|Binali Yıldırım, Uluslararası Denizcilik Organizasyonu'nun (International Maritime Organization) düzenlediği bir etkinlikte konuşma yaparken. 2 Haziran 2016 tarihinde Almanya Federal Meclisi'nde Hristiyan Demokrat Birliği (CDU), Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SDP) ve Yeşiller Partisi tarafından hazırlanan ve meclise gelene kadar içeriği gizli tutulan 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından günümüzdeki Türkiye topraklarında Ermeni tebaaya yönelik yapılan eylemleri 'Soykırım' olarak tanımlayan tasarı önergesi oy çokluğuyla kabul edilmiştir. Başbakan Yıldırım, oylamadan önce Almanya Şansölyesi Angela Merkel'i uyarmış, oylama sırasında Almanya'nın gerçek bir dostluk testinden geçtiğini iddia etmiştir. Ayrıca tasarının 'akıldışı' olduğunu ifade ederek kabulü halinde Almanya-Türkiye arasındaki bütün ilişkilerin zedeleneceğini belirtmiştir. Tasarının kabulü üzerine Türkiye hükûmeti (Ermeni kırımını soykırım olarak tanıyan önceki 29 ülkeye karşı aldığı önlemlerin benzerini alarak) öncelikle Almanya'daki Türkiye Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu'nu Berlin'den Türkiye'ye geri çağırdı. Ayrıca Almanya'nın Ankara'daki Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak Almanya Federal Parlamentosu'nun kararını kınayan ve “tarihi olaylara siyasetçiler değil, tarihçiler karar vermeli” tezini yeniden ortaya koyan bir diplomatik nota verildi. Almanya'nın, Türkiye'nin başta savunma ve sanayi olmak üzere stratejik alanlarda işbirliği yapmayacağı ülkeleri kapsayan 'kırmızı listesine' alınacağı açıklandı. Başbakan Yıldırım, kararın kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada Türkler'in tarihinde utanç duyulacak hiçbir olayın bulunmadığını iddia etti. Ayrıca 'hatalı' bir karar olduğunu belirterek Türkiye tarafından kabul etmeyeceğini ifade etti. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, olayların 'çarpıtılmış ve mesnetsiz' olduğunu iddia ederek 'soykırım' olarak kabullenilmesini tarihi bir hata olarak nitelemiş ve Türkiye-Almanya ilişkileri için uyumsuz bir karar olduğunu ifade etmiştir. Oylama sonrası Merkel, Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkinin güçlü olduğunu tekrarlamıştır. Rusya [[Dosya:YildirimPutin.jpg|küçükresim|upright=1.05|Yıldırım, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı bir görüşme esnasında (6 Aralık 2016)]] Yeni Hükûmetin programını açıklarken Başbakan Binali Yıldırım, Rusya ile ilişkilerin karşılıklı diyalog kanallarını açık tutarak normalleştirme ve asgari müştereklerde buluşarak ortak menfaatler temelinde geliştirme yönündeki iradenin sürdürüleceğini ifade etti. 24 Kasım 2015 sınır ihlali gerçekleştiren Rus Suhoy Su-24 uçağının Türk Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesi olayının ardından Türkiye ve Rusya arasında gerek siyasi gerek ekonomik olarak ciddi bir gerilim yaşanmıştı. 65. Türkiye Hükûmeti'nin başlıca dış politika hedefleri arasında Rusya ile ekonomik ilişkilerin normalleşmesini sağlamak yer aldı. Yıldırım'ın Başbakanlık görevine başlamasının ardından Rusya Parlamentosu'nun üst kanadı Federasyon Konseyi Dış İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Vladimir Cabarov, Türkiye'de Hükûmetin değişmesiyle pratikte hiçbir şeyin değişmeyeceğini iddia ederek Türkiye-Rusya ilişkilerinde olumlu bir değişimin yaşanmayacağını ifade etti. Haziran 2016 tarihinde Rusya Devlet Başkanlığı Basın Sekreteri ve Sözcüsü Dmitri Peskov, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yazdığı mektupta Rus Suhoy Su-24 uçağının düşürülmesi olayında ölen pilotun ailesine başsağlığı mesajı verdiğini belirterek 'af dilediğini' iddia etti. Yıldırım, Rusya ile yaşanan anlaşmazlığın çözüme ulaştığını, sadece üzüntülerini bildirdiklerini ve 6 ayda yaşananları yaşanmamış gibi kabul edeceklerini söyledi. Bu açıklamaların ardından Putin, Hükûmetine Türkiye ile karşılıklı ticari anlaşmaları iyileştirmek üzere görüşmelere başlamaları talimatı verdi. Ayrıca Rus turistlerin Türkiye’ye gelmesini engelleyen seyahat kısıtlamalarını da kaldırma kararı aldı. Mısır ve Suriye Muhammed Mursi'nin 2012 yılından beri sürdürdüğü Mısır cumhurbaşkanlığı görevine el konulduğu 2013 Mısır askerî darbesininardından iki ülke arasındaki ilişkilerin gerginleşmesi ve iki ülkenin diplomatik ilişkilerinin maslahatgüzarseviyesine gerilemesi ile ilgili olarak Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin Akdeniz ve Karadeniz'de yer alan ülkelerle ilişkilerini geliştirmesini gerektiğini savunarak Mısır-Türkiye ilişkilerini geliştirmekten yana olduklarını belirtmiştir. Yıldırım, Beşşar Esad'ın Suriye'yi yönettiği sürece Suriye-Türkiye ilişkilerinin normalleşmeyeceğini ve Irak ve Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Esad rejiminin tutumu sonucu ortaya çıktığını ifade etmiştir. İsrail 31 Mart 2010 tarihinde Gazze'ye insani yardım taşıyan altı gemiye Akdeniz'de İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından gemilerde bulunan aktivistlerden bir kısmının öldürülmesi, bir kısmının yaralanması ve gemilerin yolcularıyla birlikte rehin alınması ile sonuçlanan olayın ardından iki ülke arasında gerek siyasi gerek ekonomik olarak ciddi bir gerilim yaşandı. Olay hakkında Türk Dışişleri Bakanı 2010 yılında, olayın iki ülkenin arasındaki ilişkileri geri dönülmez bir şekilde zedeleyebileceğini belirtti. 20 Aralık 2015 tarihinde AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik "İsrail ile kesin bir anlaşma yok. Bir taslak üzerinde çalışılıyor. Kuşkusuz İsrail Devleti ve halkı Türkiye’nin dostudur." açıklamasını yaptı. Haziran 2016 tarihinde İsrail-Türkiye İlişkilerinin normalleşmesi için müzakerelerde Türkiye ile İsrail uzlaşmaya vardı. İsrail'le uzlaşma kapsamında iki ayrı metin düzenlendi. 28 Haziran 2016 tarihinde mutabakata Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve aynı saatte İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü Dore Gold da Dışişleri Bakanlığı'nda basına kapalı olarak imza attı. Amerika Birleşik Devletleri [[Dosya:YildirimCarter.jpg|küçükresim|upright=1.14|Başbakan Yıldırım, ABD Savunma Bakanı Ashton Carter ile görüşüyor, 21 Ekim 2016.]] Amerika Birleşik Devletleri yetkililerinin PYD'yi terör örgütü olarak görmediği ve PKK'dan ayrı bir örgüt olduğu yönündeki açıklamaları Türkiye-ABD ilişkileri arasında gerginliğe neden olmuştu. Binali Yıldırım, Başbakanlık görevine başlamasının ardından PYD'nin, YPG'nin ve PKK'nın aynı terör örgütü olduğunu belirterek bu konudaki adımlarının değişmeyeceğini savundu. 2016 Türkiye askerî darbe girişimi sonrası Yıldırım, ABD Başkanı Barack Obama'ya seslenerek ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan Gülen Hareketi lideri olmakla suçlanan Fethullah Gülen'in terör örgütü lideri sıfatıyla Türkiye'ye iade edilmesi çağrısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner, incelemenin hâlen devam ettiğini ve bu konuda henüz herhangi bir sonuca varılmadığını belirtti. Yıldırım tarafından kurulan hükûmette Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı görevine devam eden Mevlüt Çavuşoğlu, Fethullah Gülen'in iadesiyle ilgili ikamet ettiği ABD'den yanıt gelmemesi halinde iki ülke ilişkilerine zarar vereceğini ifade ederek ABD'nin bu tutumunu eleştirmiştir. 9 Kasım 2016 tarihinde Donald Trump'ın ABD Başkanlığı görevine seçilmesi sonrası Yıldırım; Trump'ı tebrik etmiş, eğer Fethullah Gülen'in iadesini gerçekleşirse bunun Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye ilişkileri için yeni bir başlangıç anlamına geleceğini ifade etmiştir. Meclis Başkanlığı (2018-2019) 2018 Türkiye genel seçimleriyle İzmir Milletvekili olarak TBMM'ye giren Yıldırım, TBMM Başkanı seçildi. 19 Şubat 2019'da 2019 Türkiye yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olmak için TBMM Başkanlığı'ndan istifa etti. İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adaylığı (2019) 2019 Türkiye yerel seçimlerinde Yıldırım, AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olarak yarıştı. Ancak oyların %48,6'sını alarak seçimi ikinci sırada tamamladı ve başkanlığa %48,7 oyla CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu seçildi. 23 Haziran 2019'da tekrar edilen belediye başkanlığı seçimlerinde Ekrem İmamoğlu yeniden belediye başkanı seçildi. Siyasi ve toplumsal alanlardaki görüşleri 2016 Türkiye askerî darbe girişimi 15-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında kendilerini "Yurtta Sulh Konseyi" olarak adlandıran bir grup asker tarafından askeri darbe girişimi gerçekleştirildi. Darbe girişimi esnasında İstanbul'da bulundan ve sonra Ankara'ya yola çıkan Binali Yıldırım, NTV'de katıldığı canlı yayında "çılgınlık" ve "terör saldırısı" olarak nitelediği olayların "darbe değil ancak bir kalkışma" olabileceğini belirtmiştir. Yıldırım ayrıca, Türk halkının darbe girişimine müsaade etmeyeceğini savunmuştur. "Darbe yapmaya geldiler, darbeyi yediler, gerisin geri gittiler. Şimdi içeride hesabını veriyorlar. Yağma yok, bu ülkenin kazanımlarını, ülkenin kurumlarına kılcal damarlarına sızıp, bin bir türlü entrikalar, kapalı oyunlarla iradeyi ele geçirmeye bu millet müsaade etmedi, etmeyecek." Başkanlık sistemi Başkanlık sisteminin "eyalet sistemini getirecek", "ülkenin bölünmesine sebebiyet verecek" gibi beyanlarda bulunulmaması gerektiğini belirten Yıldırım, Başkanlık Sistemi'nin gelmemesi durumunda Türkiye'nin bölünme riskinin bulunduğunu savunmuştur. Yıldırım, halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanının anayasada 'sorumsuz' olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığını, başkanlık sisteminin referanduma götürülmesi gerektiğini söylemiştir. Alevilik Adının Alevi bir aile dostları tarafından koyulduğunu belirten Yıldırım, mezhepsel ve ideolojik farklılıklarla insanlar arasında çatışma çıkarmaya çalışanların hiçbir zaman başarılı olamayacağını savunmuştur. Seçimler tarihi Binali Yıldırım, siyasi kariyeri boyunca beş genel seçim, üç yerel seçime katılmıştır. Eleştiriler Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 19 Mayıs 2016 tarihinde Yıldırım'ın AK Parti genel başkanlığına aday olmasının ardından Yıldırım'ı 'düşük profilli' olarak tanımlamış, AK Parti'nin asla Türkiye'ye demokrasi getiremeyeceğini iddia etmiştir. Almanya'nın en tirajlı gazetesi Bild, Başbakan adayı olarak Yıldırım'ın isminin açıklanmasının ardından "Erdoğan'ın uşağı Türkiye'yi yönetecek" başlıklı bir haber yayımlamıştır. Haberde Türkiye'nin 'tek adam devletine' dönüştüğünü iddia ederek Yıldırım'ı eleştirmiştir. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Yıldırım'ın kendilerini tehdit ettiğini iddia etmiş, Yıldırım'ı 'Atanmış Başbakan' sözleriyle eleştirmiştir. Özel yaşamı [[Dosya:Semihayildirim.jpg|küçükresim|upright=0.46|Binali Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım.]]İyi düzeyde İngilizce ve Fransızca bilen Yıldırım, 1975 yılından beri emekli öğretmen Semiha Yıldırım ile evlidir ve üç çocuk babasıdır: Erkam, Ahmet ve Büşra. Ayrıca beş torunu vardır. Çekmeköy, İstanbul'da çocukları tarafından eşi Semiha Yıldırım için yapılan adında bir okul vardır ve 24 Kasım 2012 tarihinde açılmıştır. Kendisi ve eşi 3 Eylül 2020 tarihinde COVID-19 hastalığına yakalanmıştır. Yıldırım, 20 Ekim 2022'de Zengilan ziyareti sırasında trafik kazası geçirdi. Fahri doktora Binali Yıldırım birçok ulusal ve uluslararası üniversiteden Fahri doktora unvanı almıştır. Hakkında Yazılan Seçim Şarkısı İsmail Türüt - Karşınızda Binali İstanbul'un mimarı Kaynakça Dış bağlantılar Binali Yıldırım biyografisi (TBMM) Kategori:1955 doğumlular Kategori:İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesinde öğrenim görenler Kategori:59. Hükûmet - Erdoğan Hükûmeti Kategori:65. Hükûmet - Yıldırım Hükûmeti Kategori:TBMM 22. dönem İstanbul milletvekilleri Kategori:TBMM 23. dönem Erzincan milletvekilleri Kategori:TBMM 24. dönem İzmir milletvekilleri Kategori:TBMM 26. dönem İzmir milletvekilleri Kategori:TBMM 27. dönem İzmir milletvekilleri Kategori:Yaşayan insanlar Kategori:Adalet ve Kalkınma Partisi MYK üyeleri Kategori:İstanbul Teknik Üniversitesinde öğrenim görenler Kategori:Türkiye'deki siyasi parti genel başkanları Kategori:Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanları Kategori:21. yüzyıl Türk siyasetçileri Kategori:TBMM Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanları Kategori:Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanları Kategori:Türkiye Cumhuriyeti Devlet Şeref Madalyası sahipleri Kategori:Sivas doğumlu siyasetçiler Kategori:İDO Genel Müdürleri Kategori:Türk muhafazakârlar
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri