Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Binyamin Netanyahu

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Binyamin "Bibi" Netanyahu (; d. 21 Ekim 1949) İsrailli siyasetçi ve 29 Aralık 2022'den beri İsrail başbakanı. Daha önce 1996-1999 ile 2009-2021 yılları arasında aynı görevde bulunmuştur. İsrail tarihinin en uzun süre görev yapan başbakanı olmakla birlikte, devletin kuruluşundan sonra doğan ilk başbakandır. 1967 Altı-gün Savaşında, İsrail Güvenlik Kuvvetleri’ne katıldı ve Sayeret Matkal özel biriminde takım lideri oldu. Birçok operasyonda görev aldı. Bu operasyonların içinde; Hediye operasyonu ve omzundan vurulduğu İzotop Operasyonu vardır. 1973 yılında Yom Kippur Savaşı’nda ön cephede savaştı, Süveyş kanalı boyunca yapılan baskınlarda görev aldı ve Suriye sınırlarının içinde gerçekleşen Komando saldırısında liderlik yaptı. Terhisinden önce yüzbaşı rütbesine ulaştı. Netanyahu, 1984 yılından 1988 yılına kadar Birleşmiş Milletler İsrail Elçiliği yaptı, Likud Partisi’nin başkanlığı yaptı ve 1996-1999 yılları arasında başbakanlık yaptı. Netanyahu, 1999 yılı başbakanlık seçimlerinde, Ehud Barak’a yenildikten sonra politikadan çekildi. 2002 yılında dış ilişkiler bakanı (2002-2003) ve Finans Bakanı (2003 – Ağustos 2005) olarak Ariel Şaron hükûmetleri altında görev aldı, fakat, Gazze’den geri çekilme Planı’ndan kaynaklanan anlaşmazlıkla birlikte ayrıldı. Şaron’un yeni bir parti kurmak için Likud Partisi’nden çekilmesiyle, 20 Aralık 2005 yılında tekrar Likud Partisi’nin başkanlığına geçti. Netanyahu, 2006 seçimlerinde Likud çok başarılı olamadı ve sadece 12 koltuk kazandı. 2006 Aralık’ta Netanyahu resmi olarak Knesset’te muhalefet lideri ve Likud Partisi’nin başkanı oldu. Ağustos 2007’de Moşe Feiglin’i yenerek parti başkanlığı seçimlerini kazandı. 10 Şubat 2009 parlamento seçimleriyle birlikte, Likud ikinci parti oldu ve sağ partiler çoğunluğu kazandı. Netanyahu bir koalisyon hükûmeti kurdu. Netanyahu’nun kardeşi, İsrail Özel Güçleri kumandanı Yonathan Netanyahu, 1976 yılında, terörle mücadele rehine kurtarma operasyonunu yönetirken öldü. Diğer kardeşi İddo Netanyahu, oyun yazarlığı yapmaktadır. Biyografi Hayatı, Askeri Hizmeti ve Eğitimi Netanyahu 1949 yılında Tel Aviv’de Zila ve Profesör Benzion Netanyahu çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Kudüs’te büyüdü ve eğitimini aldı. 1956 ve 1958 yılları arasında ve 1963-1967 yılları arasında ABD’de Philadelphia şehrinde yaşadı. Netanyahu liseyi burada tamamladı ve bu nedenle, bu gün bile Philedelphia aksanıyla Amerikan İngilizce’si konuşur. 1967 yılında liseden mezun olunca, Netanyahu İsrail’e döndü ve İsrail Güvenlik Kuvvetlerine yazıldı. Savaş eğitimi aldı ve elit bir özel grup olan Sayeret Matkal kuvvetlerinde takım lideri oldu. Birçok operasyonda görev aldı. Askeri hizmetten sonra, Netanyahu ABD’ye döndü ve 1975 yılında mimarlık üzerine lisans programını bitirdi Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde. 1977 yılında ise MIT Sloan İşletme Bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Bu dönemde adını Benjamin Ben Nitai olarak değiştirdi. Yıllar sonra bu ad değişikliğinin nedeninin, Amerikalıların adını doğru telaffuz etmeleri olduğunu açıkladı. Rakipleri bunu Netanyahu’nun milli kimlik bilincinin ve sadakatin eksik olduğu üzerine birçok kez kullandılar. 1976 yılında, Netanyahu, Entebbe rehine kurtarma operasyonunsa erkek kardeşi Yonathan Netanyahu’yu kaybetti. Eğitimi esnasında, Boston Danışmanlık Grubu’nda çalıştı. Mezuniyet sonrası Netanyahu İsrail’e döndü ve bir mobilya şirketinde kısa bir süre pazarlamacı olarak çalıştı. 1978 ve 1980 yılları arasında Jonathan Netanyahu anti-terörizm Enstitüsü’nü kurdu. 1984-1988 yılları arasında Netanyahu BM’e Elçilik görevinde bulundu. 2010 yılında, İngiliz New Statesman dergisi, Netanyahu’yu “50 en etkili politikacı listesinde” 11. sırada gösterdi. Erken siyasi kariyeri, 1988-1996 1988 İsrail Yasama seçimlerinden önce Netenyahu İsrail’e geri döndü ve Likud Partisi’ne katıldı. Likud merkezinin iç seçimlerinde Netenyahu beşinci sırayı aldı. Sonra 12th Knesset’e Knesset üyesi olarak seçildi ve önce Dış İşleri Bakanı Moşe Arens ve sonra David Levy‘nin yardımcısı olarak seçildi. Netenyahu ve Levy işbirliği yapamadı ve ikisinin arasındaki rekabet sonraları daha da şiddetlendi. 1991 Madrid Konferansı süresince Netenyahu İsrail başbakanı İzak Şamir‘in başkanlığını yaptığı delegasyonun üyeleri arasındaydı. Madrid Konferansının ardından Netenyahu İsrail Başbakanlık Ofisine Yardımcı bakan olarak atandı. 1992 İsrail yasama seçimlerimde Likud Partisi’nin yenilgisinin ardından, Likud Partisi liderini seçmek için bir seçim düzenledi ve zafer Benny Begin’i mağlup eden Netenyahu’nundu. Shamir 1992’de Likud’un yenilgisinin hemen ardından istifa etti. İzak Rabin suikastının ertesinde, geçici olarak yerine geçen Şimon Peres düzeni bir an önce sağlamak adına erken seçim çağrısında bulundu. Netenyahu 26 Mayıs 1996’da yapılan seçimlerde Likud’un adayıydı ve bu seçimler İsraillilerin ilk kez başbakanlarını direkt olarak seçtikleri seçimlerdi. Netenyahu kampanyasını yürütmesi için Amerikalı Arthur Finkelstein ile anlaştı. İsrail içinde Amerikan seçimlerini andıran bu kampanya çok fazla saldırıya ve eleştiriye uğrasa da etkili oldu. Netenyahu seçimleri kazandı ve İsrail’de doğmuş en genç başbakan oldu. İzak Rabin Kudüs’te İsrail Devleti kurulmadan önce Filistin’in İngiliz mandası yönetiminde doğmuştu. Netenyahu’nun ön seçimlerin favorisi Shimon Peres’e karşı kazanması birçok kişiyi şaşırttı. Peres’in düşüşündeki hızlandırıcı etki ise seçimlerden kısa bir süre önce Mart 1996‘da Filistinlilerin iki intihar bombacısıyla 32 kişiyi öldürmesi oldu. Peres bu saldırıya engel olamadı, Peres’den farklı olarak Netenyahu Arafat’a güvenmedi ve barışın sağlanması için terörle mücadele sürecinin sürdürülmesini savundu. Zaten kampanyasını da “Netenyahu-Güvenli bir barış yapmak için” olarak yürüttü. Netenyahu’nun başbakanlık seçimlerini kazanmasına rağmen, İşçi partisi Knesset seçimlerini kazandı. Siyasi kariyeri İlk Başbakanlığı 1996-1999 [[Dosya:Netanyahu Arafat Shaath.jpg|küçükresim|sol|upright=1.02|Netanyahu, Yasser Arafat ve Nabil Shaath Dünya Ekonomi Forumunda. Davos, 1997]] küçükresim|sol|upright=1.02| Wye River anıtında, Netanyahu, Yaser Arafat ve Madeleine Albright ile oturmakta. Arka arkaya intihar bomba saldırıları güvenlik için Likud’un pozisyonunu güçlendirdi. Hamas bu saldırıların büyük bir kısmını üstlendi. Başbakan olarak Netenyahu Oslo barış süreciyle alakalı birçok soru ortaya attı. Ana noktalardan birisi Oslo görüşmelerindeki müzakerelerin aşama aşama olarak sürdürülmesi konusundaki anlaşmazlıktı ve bu Kudüs’ün durumu gibi ana konularda Filistinlilere herhangi bir karar alınmadan önce imtiyazlar verilmesi gerektiğini öngörüyordu. Oslo destekçileri çoklu aşama yaklaşımının Filistinliler arasında iyi niyet oluşturacağını ve daha sonra ana sorunlar ortaya çıktığında Filistinlileri uzlaşmaya sürükleyeceğini iddia ediyordu. Netenyahu verilen bu ödünlerin hiçbir olumlu geri dönüt alınmadan sadece aşırı uç görüşteki elementlere cesaret vereceğini söyledi. İsrail’in verdiği ödünlere karşın Filistin’in iyi niyetini anlamak adına dişe dokunur bir hamle çağrısında bulundu. Netanyahu’nun başbakanlık süreci barışın yavaşladığı bir dönem oldu. Politik olarak darboğaza giriş ve bundan kurtuluş 2000-03 [[Dosya:Vladimir Putin 21 December 2000-1.jpg|küçükresim|sağ|upright=1.14|Binyamin Netanyahu Vladimir Putin ile, Moskova’daki Yahudi Halk Merkezinde, Aralık, 2000]] 2000’lerin sonuna doğru Barak hükûmetinin düşüşüyle, Netenyahu politikaya dönmek istediğini ifade etti. Yasa gereği, Barak’ın istifası sadece başbakanlık seçimlerinin önünü açıyordu. Netenyahu ise bunun yerine genel seçimlerin yapılması gerektiğini aksi takdirde sağlam bir hükûmet kurulamayacağını söylüyordu. Sonuçta Netenyahu başbakanlık seçimlerine girmemeye karar verdi, bu durum ise Netenyahu’dan daha az popüler olan Ariel Şaron’un sürpriz bir şekilde yükselişini sağladı. 2002’de İsrail İşçi Partisinin koalisyondan ayrılmasının ardından dış işleri bakanlığı koltuğu boşaldı ve başbakan Şaron, Netanyahu’yu dış işleri bakanı olarak atadı. 9 Eylül 2002’de Netanyahu’nun Montreal’de Concordia Üniversitesinde önceden planlanan konuşması yüzlerce Filistinlinin protestosu sebebiyle iptal edildi. Süreç boyunca otelinde kalan Netenyahu, aktivistleri terörizme destek verdikleri için suçladı. Netenyahu Likud seçimlerinde Sharon’a meydan okudu ama başarılı olamadı. Ekonomi Bakanlığı 2003 İsrail meclis seçimlerinden sonra birçok kimseye sürpriz gelse de Sharon Dış İşleri Bakanlığını Silvan Shalom’a, Ekonomi Bakanlığını ise Netanyahu’ya teklif etti. Bazı uzmanlar Sharon’un bu hareketini Netanyahu’yu dış işleri bakanı koltuğunda politik bir tehdit olarak gördüğü için yaptığını ve onu bilerek belirsiz olan ekonominin başına getirdiğini böylece popülaritesini düşüreceğini iddia ettiler. Netanyahu bakanlıkta bağımsız kararlar alabileceği şartıyla bu görevi kabul etti. Ekonomi bakanlığı süresince İsrail’in el-Aksa İntifadası dönemindeki kötü durumunun üstesinden gelmek için bir ekonomik plan ortaya koydu. Plan daha çok daha liberal bir pazarı içeriyordu. Netanyahu uzun zamandır çözülemeyen birkaç konuda özellikle bankalar sistemi konusunda başarı gösterdi. Buna karşın İşçi partisindeki rakipleri Netanyahu’nun yaptıklarını İsrail Sosyal güvenlik ağına Thatcher vari bir saldırı olarak algıladı. Netanyahu 2004'te Gazze planı referanduma götürülmezse istifa etmekle tehdit etti, ama daha sonra ultimatonunu kaldırdı ve Knesset’teki programı oyladı. 2005 Ağustos’unda ise İsrail kabinesi Gazze’den çekilme planını onayladıktan kısa bir süre önce istifasını verdi. Bundan kısa bir süre sonra İtalya’nın ekonomi bakanlığı teklifini geri çevirdiğini söyledi. Likud ve Muhalefetin Lideri 2005-09 Sharon’un Likud’den geri çekilişini takiben, Netanyahu Likud için en güçlü lider adaylarından biriydi. Likud liderliği için bundan önceki denemesi 2005 Eylül’ündeydi. 20 Ararlık 2005'te oyların yüzde 47’sini alarak liderliği aldı. Mart 2006 Knesset seçimlerinde Likud Kadima ve İşçi partisinin arkasından üçüncü sırada yer aldı muhalefet lideri olarak görev yaptı. Ağustos 2007’de Netanyahu yeniden Likud’un başkanı olarak seçildi ve bundan sonraki başbakanlık seçimlerinde yüzde 73’lük oyla aday gösterildi, bu seçimlerde Moshe Feiglin ve Dünya Likud Başkanı Danny Danon’u açık ara geride bıraktı. Netanyahu Knesset’teki diğer muhalifler gibi 2008 İsrail-Hamas ateşkesine karşı çıktı. Özellikle Netanyahu. Bunun bir rahatlama değil olsa olsa Hamas’ın yeniden silahlanması için bir fırsat olduğunu söyledi. Netanyahu, 2009 Şubat’ında yapılan meclis seçimlerinde Likud’un başbakan adayıydı. Tzipi Livni’nin koalisyonu oluşturamaması Likud’u anketlerde önde gösteriyordu ama İsrail seçmeninin 3'te biri kararsızdı. Gerçek seçimlerde Likud en fazla sandalyeyi alan ikinci parti oldu, Livni’nin partisi bir sandalyeyle Likud’u geçti. Buna rağmen sağ kanat partilerin çoğunluğu alması sebebiyle, Netanyahu zafer ilan etti. Sağ partilerin çoğunluğun yüzde 65’ini kazanmasına rağmen, Netanyahu geniş merkezli bir koalisyon tercih etti ve Livni’nin Kadima’sına döndü, ama barış sürecindeki izleyecekleri görüş farkı sebebiyle birliktelik gerçekleşmedi. Bu defa daha küçük bir rakibi olan işçi partisine yöneldi ve anlaştı. Politik pozisyonları Oslo Görüşmeleri Oslo görüşmelerinin başından beri, Netanyahu, uzlaşmaya karşı çıktı. 90’ların sonuna doğru olan başbakanlık döneminde, Netanyahu, kendinden önce Oslo barış sürecine olumlu bakan hükûmetlerin barış sürecine olan katkılarından geri adımlar attı. Amerikalı barış elçisi Dennis Ross bu durum üzerine, “Ne Başkan Clinton ne de dışişleri bakanı Madeleine Albright Bibi’nin barışa karşı gerçek bir ilgisi olduğuna inandı” dedi. 2001 yılında, Netanyahu, kaydedildiğinin farkında olmayan bir videoda, “Seçimlerden önce bana, Oslo görüşmelerini tanıyıp tanımayacağımı sordular, yaparım dedim, ama, ben uzlaşmaları 67’deki sınırlara doğru gitmeyi durdurmak olarak görürüm. Kimse bize belirlenmiş askeri bölgelerin ne olduğunu söylemedi. Belirlenmiş askeri bölgeler, güvenlik bölgeleridir ve benim bildiğim kadarıyla, bütün Ürdün Vadisi askeri bölge olarak adlandırılıyor, hadi çıkın bu işin içinden.” İkinci Başbakanlık döneminden önce Netanyahu, Amerika’nın desteklediği barış görüşmelerini zaman kaybı olarak adlandırdı. Bunun yanı sıra, 2009 yılındaki bir konuşmasında kadar, diğer İsrailli liderlerin aksine iki-devlet çözümüne karşı çıktı. Verdiği beyanlarda, politik ve diplomatik konularda tartışmadan ziyade, ekonomik barış olarak adlandırdığı, ekonomik işbirliğini savundu. Bu yaklaşım, Barış Vadisi Girişimi’ndeki önemli fikirlerle oldukça alakalıydı. Bu yaklaşımını, bir tartışmada önceki ABD Dışişleri bakanı Condoleezza Rice’a açıkladı ve İsrail’deki seçimler yaklaşırken, bu yaklaşımı savunmaya devam etti. Netanyahu; Şu anda, barış görüşmeleri sadece barış görüşmelerinin yapılması üzerine. Çok uzayacak bu konu üzerine konuşmanın bir anlamı yok. Olay, Kudüs ya da fiyasko, ya da Filistinli mültecilerin geri dönme hakkı ya da fiyasko. Bu başarısızlığa götürdü ve büyük bir ihtimal tekrar başarısızlığa götürecek... Politik bir sürecin yanı sıra, ekonomik alanda da barışı savunmalıyız. Bunun anlamı, Filistin ekonomisinin zayıf alanlarını güçlendirmeliyiz ve bunu da hızlı büyümeyle gerçekleştirmeliyiz. Bu hızlı ekonomik gelişme, bir Filistinlide barışa isteği doğuracaktır ve barışı elde etmede herkese yardım edecektir. Şubat 2009 seçimlerinden önce, Ocak ayında, Netanyahu, Orta Doğu elçisi Tony Blair’a, Ariel Şaron ve Ehud Olmert hükûmetlerinin politikasını sürdürüp, Batı Şeria’daki yerleşim alanlarını genişletmeye devam edeceğini ama yenilerini oluşturmayacağını iletti. Haziran 2009 Barış konuşması; “Bar-IIan Demeci” 14 Haziran 2009’da Netanyahu bir konuşma yaptı. Konuşma, Bar-IIan Üniversitesi, Begin-Sadat Stratejik Çalışmalar Merkezinde canlı olarak hem İsrail’de hem de Arap dünyasının birçok kısmında yayınlandı ve konuşmanın konusu Orta Doğu Barış süreciydi. İlk defa, İsrail’in yanında, bir Filistin devleti fikrini ortaya koydu. Bu konuşma aynı zamanda kısmen, Obama’nın 4 Haziran Kahire konuşmasına cevap olarak algılandı. Yedioth Ahronotha göre, Obama’nın sözleri Kudüs’ün koridorlarında çınladı. Teklifinin bir kısmında, Netanyahu, tekli edilen devletin tamamen silahsızlandırılmasını; askeri güçlerden, roketlerden, füzelerden arındırılmasını ve hava sahası kontrolünün olmamasını arzetti ve Kudüs’ün bölünmeden İsrail sınırlarında olmasını istedi. Filistinlilerin İsraili bir Yahudi milli devleti olarak, bölünmez bir Kudüs’le birlikte tanımaları gerektiğini belirtti. Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkına, “Filistinli mültecilerin İsrail topraklarına geri dönmelerine taraf her türlü girişim, İsrail’in bir Yahudi devleti olarak varoluşunu hiçe saymaktır” diyerek karşı çıktı. Ayrıca, 2003 yol haritasındaki Batı Şeria’da yeni yerleşim alanları oluşturmayı durdurmanın imkânsız olduğunu ve genişlemenin, göçlerle ve doğal yollarla gerçekleşen nüfus artışına eşdeğer olmak kaydıyla gerçekleşeceğini, yeni yerlerin alınmayacağını belirtti. Buna rağmen, Netanyahu yol haritası teklifini kabul ettiğini teyit etti. Barack Obama’nın Kahire konuşmasında belirttiği bazı noktalara cevap olarak, Netanyahu, “Bazıları Holokost olmasaydı, İsrail Devleti kurulmazdı demekte, fakat ben, eğer İsrail Devleti daha önce kurulsaydı, Holokost hiçbir zaman gerçekleşmezdi diyorum” dedi. Ayrıca, “Burası Yahudilerin kimliklerinin oluştuğu anavatanımızdır.”dedi ve ön koşul olmadan herhangi bir Arap lideriyle müzakere masasına oturabileceğini söyledi. Bu mesajında Suriye, Suudi Arabistan ve Lübnan’ı özellikle belirtti. Genel anlamda bu konuşma, Netanyahu hükûmetinin barış sürecindeki yeni duruşunu gösterdi. Bütün toprakların İsrail egemenliğinde kalması gerektiğine inanan bazı sağ-kanat koalisyon üyeleri, Netanyahu’nun Filistin Devleti’ni kurmak fikrini eleştirdi. Likud Partisi’nden Danny Danon, Netanyahu’nun Likud pozisyona karşı hareket ettiğini belirtti. Habayit Hayehudi’li Knesset vekili Uri Orbakh söylediklerinin tehlikeli sonuçları olacağını belirtti. Muhalefet Kadima lideri Tzipi Livni, konuşmasından, sonra Netanyahu’nun iki-devlet çözümüne inanmadığını belirtti ve söylediklerinin uluslararası baskıya karşı yapmacık bir cevap olduğunu belirtti. Şimdi Barış grubu konuşmayı lanetledi ve konuşmanın Filistin’i barış sürecinde eşit çözüm partneri olarak görmediğini belirtti. Şimdi Barış genel sekreteri Yariv Oppenheimer, “bu Netanyahu’nun ilk döneminin tekrarıdır.” dedi. 9 Ağustos 2009 tarihindeki bir hükûmet toplantısı açılışında, Netanyahu, Filistinlilerden isteklerini tekrarladı, “Biz iki şartla birlikte bir anlaşma istiyoruz, birincisi İsrail’in Yahudilerin milli devleti olarak kabulü ve güvenlik anlaşması.” Uluslararası Tepkiler Netanyahu’nun “Bar-IIan Demeci” uluslararası toplumdan karışık tepkilere neden oldu. Filistin Otoritesi – Filistin Milli Otoritesi, Netanyahu tarafından, Filistin Devleti için belirtilen koşulları reddetti. Üst düzey yetkili Saeb Erekat “Netanyahu’nun konuşması uzlaşmaya gidecek kapıyı kapadı” dedi. Hamas sözcüsü Fawzi Barhoum konuşmanın ırkçı ve fanatik ideolojiyi yansıttığını belirtti ve Arap devletlerini daha güçlü bir muhalefet oluşturmaya davet etti. Filistin İslami Cihad Örgütü konuşmanın yanıltıcı olduğunu belirtti (123) ve, Hamas gibi İsrail’e karşı güçlü bir muhalefet oluşturmanın gerekli olduğunu belirtti. The Jerusalem Post’a göre, bazı liderler, konuşmaya tepki olarak üçüncü ayaklanmayı savundu. – Arap Birliği konuşmayı hiçe saydı ve bir açıklamada, “Araplar, Kudüs ve mülteciler konusunda taviz vermeyeceklerdir” ve “biz onun geçmişini ve kaytarmalarını biliyoruz” dedi. Ayrıca Arap liginin İsraili bir Yahudi şehri olarak tanımayacağını belirtti. – Çekya – Avrupa birliği başkanlığını elinde tutan Çek Cumhuriyeti, Netanyahu’nun konuşmasını övgüyle karşıladı. Demecin verildiği zaman Avrupa Birliği’nin 6 aylık başkanlığını elinde tutan Çek Cumhuriyeti dışişleri bakanı Jan Kohout, “bence, bu doğru yöne doğru atılmış bir adımdır. Bir Filistin devletinin kabul edilmesi vardı konuşmada.” dedi. – Başkan Obama’nın basın sekreteri Robert Gibbs, konuşmanın ileriye doğru önemli bir adım olduğunu söyledi. Başkan Obama, “bu çözüm hem İsrail’in güvenliğini hem de Filistinlilerin meşru devlet isteklerini karşılamalıdır.” dedi. – İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt “devlet kelimesini telaffuz etmesi, ileriye doğru atılmış küçük bir adımdır.” dedi. Ayrıca, “Devlet olarak adlandırdığı şey, bir tartışma konusudur.” dedi. – Fransa konuşmayı övdü fakat İsrail’e Batı Şeriada yerleşim alanları yapmayı durdurması gerektiğini iletti. Fransız Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, “İsrail başbakanı tarafından belirtilmiş bir Filistin devleti fikrini sadece sıcak karşılarım” dedi. – Rus dış işleri bakanı, konuşmayı diyalog için hazır oluşun bir işareti olarak gördü ama konuşmanın İsrail-Filistin problemini çözecek yolu açmadığını ve Filistinlilere sunulmuş koşulların kabul edilebilir olmadıklarını belirtti. – Netanyahu’nun, Filistin’den İsrail’i bir Yahudi devleti olduğunu kabul etmesini istemesi üzerine, Mısır başkanı Hüsnü Mübarek “Mısır’da veya hiçbir yerde bu isteği gerçekleştirecek birini bulamazsınız” dedi. Daha az keskin bir tepki olarak, Mısır Dışişleri bakanı konuşmanın eksik olduğunu ve iki-devlet çözümüne dayalı yeni bir teklif ümit ettiğini belirtti. Suriye devlet medyası konuşmayı kınadı ve Netanyahu’nun Arap barış girişimini ve diğer bütün Güvenlik Konseyi girişim ve çözüm önerilerini reddettiğini gösterdi dedi. – Lübnan başkanı Mişel Süleyman Arap liderlerini birleşmeye çağırdı. Arap liderlerinin daha çok birleşip, direniş ruhunu, İsrail’in barış süreci ve Filistinli mülteciler konusundaki tutumuna karşı güçlendirmeleri gerektiğini savundu. Uluslararası toplumu İsrail hükûmeti üzerinde daha fazla baskıya çağırdı. – Ürdün hükûmet sözcüsü Nebil Şerif,”Netanyahu tarafından iletilen fikirler, Uluslararası toplum tarafından kabul edilen bölgede adil ve kapsamlı barış süreci girişimine aykırıdır” dedi. – İran başkanı Mahmut Ahmedinejad konuşma için “kötü haber” dedi. Eleştiriler İsrail'in en eski günlük gazetesi olan Haaretz haber sitesinde yazıldığı bir rapora göre Netanyahu, İran'a yönelik yanlış bir politika izledi. Netanyahu Bercam nükleer anlaşmasına her zaman karşıydı ve ona karşı lobi yaptı. Ayrıca İran, nükleer anlaşmasındaki taahhütlerine bağlı kalmasına rağmen Netanyahu, Donald Trump'ı JCPOA'dan tek taraflı olarak çekilmeye teşvik etti. Aynı zamanda, İran JCPOA'dan çekildikten sonra Netanyahu, Tahran'ı anlaşmayı ihlal etmekle suçladı. Ayrıca Netanyahu, Biden'ın anlaşmayı uzatma çabalarına karşı çıkıp kısmi veya geçici her türlü anlaşmaya da karşıydı. Netanyahu'nun tüm bu eylemleri ABD'nin onun teorilerine ve fikirlerine karşı duyarlılığının azalmasına neden oldu. Aile Ağacı [[Dosya:Channel 2 - Benjamin Netanyahu.webm|küçükresim|Benjamin Netanyahu (Arutz Shtaim)]] Kaynakça Dış bağlantılar Netanyahu resmi sitesi. Kategori:Yaşayan insanlar Kategori:1949 doğumlular Kategori:Tel Aviv doğumlular Kategori:Belarus Yahudisi asıllı İsrailliler Kategori:Litvanya Yahudisi asıllı İsrailliler Kategori:Polonya Yahudisi asıllı İsrailliler Kategori:Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde öğrenim görenler Kategori:İsrail başbakanları Kategori:İsrail dışişleri bakanları Kategori:İsrail sağlık bakanları Kategori:İsrail maliye bakanları Kategori:Likud partisi mensubu siyasetçiler Kategori:20. dönem İsrail parlamentosu milletvekilleri Kategori:İsrail'in Birleşmiş Milletler daimî temsilcileri Kategori:İsrailli Siyonistler Kategori:Milliyetçiler Kategori:Sağ popülizm Kategori:Çokkültürlülük eleştirmenleri
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri