Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Bipolar bozukluk

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Bipolar bozukluk veya İki uçlu duygudurum bozukluğu (önceki isimlendirmesi ile manik depresyon), her biri günlerden haftalara kadar süren depresif ve manik periyotlar ile karakterize edilen, bireyin tamamıyla sağlıklı bir duygudurum (ötimik) vaziyetine de girebildiği, bir duygudurum bozukluğudur. Yaşanan bu iki dönemin ortak özelliği, kişilerin duygudurumunda olağan seyrinden farklı özellikte ve süreklilik arz eden bir yaşantısı olmasıdır. Bu farklılıklar depresif dönemde yaşanan hüzünlü, özgüveni düşük ruh halindeki artış (disfori) ve bununla birlikte manik dönem olarak nitelendirilen neşedeki artıştır (öfori). Belirtileri küçükresim|"Melankoli maniye evrilirken" resim altı yazısı barındıran, 1858 tarihli bir taşbasma. Geçmişte, bipolar bozukluk hastaları akıl hastanelerine sevk olunabilmekteydi. Mani, bipolar bozukluğun tanımlayıcı özelliklerinden biridir ve farklı şiddet düzeylerinde gerçekleşebilir. Hipomani olarak adlandırılan orta düzey şiddetteki mani içinde bulunan bireyler zinde ve kolaylıkla heyecanlanabilmekte (uyarılgan) olup; genellikle yüksek seviyeli bir üretkenlik içerisindedirler. Hipomani ilerlemesi halinde, hasta bireyler birden değişiveren (Ing. erratic) ve fevri davranışlar gösterebilir. Bu hasta bireyler, geleceğe dair sıklıkla kötü kararlar alabilmektedir. Geleceğe dair gerçekçi olmayan düşünceler geliştirmekten ötürü daha az uyumaktadırlar. Mani bireyler, ekstrem durumlarda, psikoza uzanacak boyutta halüsinasyonlar görebilir, var olmayan sesler duymaya başlayabilir veya evrene-çevresine dair kuruntulu ya da çarpık inanışlar geliştirebilir. Bir mani dönemi (Ing. episode) ardından genellikle bir depresif dönem tecrübe edilir. Mani ya da hipomani döneminden depresif döneme ve tam tersi, geçişten sorumlu biyolojik mekanizmalar, günümüzde bütünüyle keşfedilememiştir. Mani dönemi Mani, hayatın akışına aykırı bir anormallik gösterecek şekilde en az bir hafta süresince 'yükselen' duygudurumu tecrübe edilmesi olarak tanımlanabilir. Bu duygudurumu, öforiden (yerinde duramama, zindelik hissiyatı, mutluluktan uçma vb.) deliryuma (bilincin ve algının kaybolması hali, hezeyan vb.) uzanan bir yelpaze içindedir. Hipomani veya mani tecrübe eden bir bireyin, sıralanan şu davranışların en az üçünü göstermesi beklenir: konuşma baskısı (kesintisiz ve hızlı konuşmak), kısa dikkat süresi, 'racing thoughts', hedefler belirleme eyleminde artış, ajitasyon; hiperseksüalite veya aşırı maddi harcama yapmak gibi tepisel (impulsif), yüksek riskli davranışlar geliştirme. Bir bireyin mani dönemi tecrübe ediyor olup olmadığına dair kesin kanaat, bu davranışların ancak hasta bireyin sosyal veya iş hayatını sekteye uğratması halinde getirilmektedir. Bu dönem rahatsızlığına müdahil olunmadığı takdirde, bir mani dönemi genellikle üç ila altı ay süresince devam eder. Hipomani veya mani bireylerde uyku ihtiyacının azalması, muhakemenin zayıflaması, çok hızlı ve abartılı konuşmaya başlanması gözlemlenebilir. Mani bireylerde, bir "kendi kendini tedavi etme yöntemi" maksatlı, yıllarca sürdürülmüş bir madde bağımlılığı geçmişine rastlanabilir. Bu dönemde, birey kendisinin durdurulamaz olduğunu hissedebilir; "seçilmiş bir kişi" ve bir "özel görev"le yükümlü olduğunu düşünmeye başlayabilir ya da büyüklenmeci-delüzyonal fikirlere sahip hale gelebilir. Bu duygudurumu hali, saldırgan davranışlara dönüşebilir ve kimi zaman bireyin bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yatılı tedavi görmeye mecbur bırakılmasına yol açabilir. Mani belirtilerinin şiddet düzeyi, Young Mani Derecelendirme Ölçeği gibi ölçeklerle ölçülendirilmeye çalışılabilir; fakat, bu tip ölçeklerin geçerlilik ve güvenilirlik düzeyi günümüzde araştırma konusudur. Bir mani ya da depresif dönem başlangıcı habercisi çoğunlukla uyku bozukluklarıdır . Mani döneminden üç hafta öncesine kadar duygudurum değişimleri, psikomotor ajitasyon ve beslenme düzeninde değişme ve anksiyetede artış gerçekleşebilir. Hipomani dönemi Hipomani, bir seviye düşük şiddette mani olarak tarif edilebilir. Hipomani, maninin tüm semptomlarını en az dört gün tecrübe edilmesi olarak kavramsallaştırılmıştır. Lakin, bu tecrübeler, sosyal veya iş hayatında bireyin kabiliyetlerini önemli ölçüde olumsuzlaştırmaz; delüzyon ya da varsanı (halüsinasyon) psikozlarını barındırmaz ve bireyin, ruh-sinir hastalıkları hastanesinde müşahede altında bulundurulmasını gerektirmez. Aksine, hipomani dönemlerinde bireyin genel faal halleri güçlenebilir; bu durum, kimi araştırmacılar tarafından bir savunma mekanizmasi olarak değerlendirilmiştir. Hipomani dönemleri nadiren maniye evilir. Hipomani tecrübe eden kimi bireylerde yaratıcılık artışı rapor edilmişken ; kimilerinde asabiyet artışı veya muhakame zayıflaması gözlemlenmiştir. Hipomani, kimi bireylerde olumlu hisler yaratabilmektedir; fakat, bu dönemi tecrübe etmiş birçok bireyin rapor edilmiş beyanına göre, tecrübe beklentisinin oluşturduğu stres çokça sancılı bulunmuştur. Hipomani dönemindeki bipolar bozukluk hastaları, kendilerine ait eylemlerin, kendi etrafında olan bireyler üzerindeki etkilerini fark edememek veya bu etkileri unutmak eğiliminde istem dışı bulunabilir. Hasta bireyin aile üyeleri ya da arkadaşları, bireyin duygudurumu çalkantılarını gözlemleyebilmesine karşın, genellikle, birey bu çalkantılı sürecin farkında olmaz. 'Hipomanik bir eylem', depresif bir dönem ile takip edilmediğinde veya duygudurum çalkantılarının kontrol dışı, aniden değişebilen olmadığı hallerde, genellikle birey ve çevresi icin sorun yaratıcı olarak görülmez. Dönem semptomları, genellikle birkaç hafta ila ay arası kadar sürer. Depresif dönem Bipolar bozukluğun depresif dönem semptomları şunlardır: Üzüntü, öfke ve alınganlık duygularının direşken olması, zevk alınan aktivitelere ilgisizleşme/kayıtsızlaşma, aşırı ya da yersiz suçluluk hissi, umutsuzluk, çokça ya da çok az uyumak, iştah ve/veya kiloda değişimler, bitkinlik, zihinsel odaklanmada zorlanma, kendinden nefret etme veyahut değersizlik hissiyatı, ölümü sıkça düşünmek ve intihar fikrine kapılmak/planını yapmak. Ağır vakalarda, birey psikoz semptomları gösterebilir. Bu ağır vaka, 'psikoz özellikleri gösteren ağır bipolar bozukluk' olarak da adlandırılmaktadır. Bu semptomlar, delüzyon ve halüsinasyondur. Bir depresif dönem, en az iki hafta sürmektedir; müdahil olunmadığı takdirde intihar ile neticelenebilir. Rahatsızlığın ortaya çıkış yaşı azaldıkça, rahatsızlık dönemlerinin ilk birkaçının depresif dönem olma ihtimali artmaktadır. Bipolar bozukluk teşhisinde en az bir dönem mani ya da hipomani tecrübesi rapor edilmesine gerek duyulduğu icin, birçok bireye istemeyerek majör depresif bozukluk tanısı konmakta ve birey, reçete edilen antidepresanlar ile hatalı şekilde tedavi edilmeye çalışılmaktadır. [[Dosya:'Melancholy'_by_W._Bagg_Wellcome_L0022594.jpg|sol|küçükresim|'Melancholy' isimli W. Bagg tarafından, Hugh Welch Diamond cekilmis bir fotoğrafin cizilmis resmi.]] Karışık afektif dönem Bipolar bozuklukta, 'karışık afektif dönem', mani ve depresif dönem semptomlarının aynı anda gerçekleşmesi halidir. Karışık dönem, depresif duygudurumuna, duygu çalkantılarının ve içtepisel kontrolün azalmasının eşlik etmesinden ötürü intihar riskinin nispeten yüksek olduğu bir dönemdir. Bu dönemde, karışık olmayan mani veya depresif dönemlere göre anksiyete bozukluğu eşzamanlı hastalık olarak daha sık belirir. Madde ve/veya alkol bağımlılığı da bu dönemdeki eğilimlere eşlik edebilir. Alakalı unsur ve durumlar Bipolar bozukluğa, teşhis kıstasları olarak değerlendirilmeyen klinik haller eşlik edebilir. Örneğin yetişkin hastalarda, genellikle, kognitif (bilişsel, algısal) süreç ve kabiliyetlerde değişimler gözlemlenebilir. Bunlar arasında dikkat ila zihinsel yürütücü işlevlerde ve hafızada zayıflama sayılabilir. Kimi bilimsel araştırmalar, bipolar bozukluk ile yaratıcılık arasında dikkate değer bir doğru orantı olduğunu rapor etmiştir. Bipolar bozukluk hastaları, ilişkilerini sürdürmekte zorluk yaşayabilirler. Bipolar bozukluk teşhisi konulmuş bireylerin çocukluk döneminde rapor edilmiş öncül ve alakalı rahatsızlıklar olabilir, bunlar arasında; duygudurum anomalileri, majör depresif bozukluk dönemleri ve dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu sayılabilir. Eșlik eden unsur ve durumlar Bipolar bozukluk teşhisi, hastalık ile eș zamanlı gerçekleşebilir. Kimi diğer psikiyatrik haller sebebiyle kolay olmayabilir; bu haller arasında: obsesif kompulsif bozukluk, madde bağımlılığı, yeme bozuklukları, dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, premenstrüel sendrom ve panik bozukluk belirtilebilir. Semptom ve dönemlerin uzun soluklu ve dikkatli analizi, mümkün ise bireyin aile fertleri ve arkadaş çevresi ile de iletişim halinde olunarak, eşlik eden diğer rahatsızlıkların var olduğu bipolar bozukluk vakalarında, uygun bir tedavi planı oluşturulması için çok önemlidir. sol|küçükresim|Mani teşhisi konulan bir kadını gösteren 1892 tarihli bir taşbasma. Nedenleri Bipolar bozukluğa yol açan mekanizmalar kesin olarak bilinmemektedir ve bireyden bireye farklılık gösterebilir. Hastalığın oluşma riskini %60-80 bandında genetik etmenlerin oluşturduğu düşünülmektedir. Bipolar spektrumunda kalıtsallık oranı 0.71 olarak tahmin edilmektedir. I. tip bipolar bozukluğa ait konkordans oranları, modern araştırmalarda, tek yumurta ikizleri icin mütemadiyen %40 oranında tespit ediliyorken, bu oran çift yumurta ikizleri için %5 civarında bulunmaktadır. I. ila II. tip bipolar bozukluk ve siklotimik bozukluk kombinasyonu tecrübe eden çift ve tek yumurta ikizlerinde de, bir önceki çalışma sonucuna benzer olarak, ilgili oran sırasıyla %42 ve %11 olarak not edilmiştir. Unipolar bozukluğa ait kondordans oranlarını araştıran bir diğer bilimsel çalışmada, bu oran tek yumurta ikizleri icin %67 rapor edilmişken; çift yumurta ikizleri icin %19 olarak öne sürülmüştür. Yukarıdaki araştırmaların tümünde, çift yumurta ikizlerine ait konkordans oranlarının nispeten düşük olması, hastalık oluşumu üzerinde aile ve çevre etkisinin kısıtlı olduğu çıkarımını önermektedir; fakat, bu tip araştırmaların doğası itibarıyla dar kapsamlı örneklemlemelere dayanıyor olması, bu önermenin kesin ispatını zorlaştırmaktadır. Genetik Kimi davranışsal genetik araştırması, pek çok kromozom bölgesinin ve aday genin, her biri hafif veya orta etkili olmak üzere, bipolar bozukluk yatkınlığı ile etkileşimde bulunduğunu önermiştir. Bir araştırmada, bipolar bozukluk riskinin, bipolar bozukluk tecrübe etmiş bireylerin birinci dereceden yakınlarında, toplum ortalamasına nispeten yaklaşık on kat yüksek olduğu bildirilmiştir. Ayrıca, aynı çalışmada, majör depresif bozukluk riskinin de aynı gruplar için üç kat yüksek olduğu belirtilmiştir. Maniye dair ilk genetik bağlantı sonucunun 1969 senesinde keşfedilmesine karșın, günümüze kadarki araştırma sonuçları birbirini değillemektedir. Bu yazının yazıldığı ana değinki en kapsamlı ve en son genom çapında ilişkilendirme çalışması herhangi tek bir lokusun bipolar bozukluktan sorumlu olduğuna dair bir sonuca ulașamamıştır. BDNF, dopamin reseptörü D4, d-aminoasit oksidaz ve TPH1'nin polimorfizmleri, sıkça bipolar bozukluk ile ilintilendirilmiş ve ilk zamanlarda geçmiş-verilerin analizi ile ispat edildiğine kanaat getirilmiş; fakat, ilgili testlerdeki birtakım doğrulamaların üzerine, bu grup gen ve bipolar bozukluğun ilintili oluşuna dair kesin yargı geri çekilmiştir. Buna karşın, yeni bir çalışmada, TPH1'deki iki farklı polimorfizmin, bipolar bozukluk ile ilintili olduğu gözlemi rapor edilmiştir. Çevresel Çevresel etmenler bipolar bozukluk oluşumu ve sürecinde önemlidir ve bireyin psikososyal özelikleri bireyin genetik nizamı ile etkileşebilir. Yakın zamanda vuku bulan hadiseler ve bireyler arası ilişkiler de, bipolar bozukluk dönemlerinin oluşumu ve tekrar edişinde, unipolar bozuklukta olduğu gibi bir ihtimalle etkili olabilir. Nörolojik Nispeten daha az etkili olsa da, bipolar bozukluk ya da benzeri rahatsızlıklar, devamda aktarılan nörolojik durum veya yaralanmalar sonucu ortaya çıkabilir: inme, travmatik beyin yaralanması, HIV enfeksiyonu, multipl skleroz, porfiria ve ender olarak temporal lob epilepsisi. Teşhis Bipolar bozukluk genellikle ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde teşhis edilir, ancak başlangıç yaşam boyunca da ortaya çıkabilir. Teşhisi, bireyin kendi bildirdiği deneyimlere, aile üyelerinin, arkadaşlarının veya iş arkadaşlarının bildirdiği anormal davranışlara, bir klinisyen tarafından değerlendirilen gözlemlenebilir hastalık belirtilerine ve ideal olarak tıbbi bir incelemeye dayanır. diğer nedenleri dışlamak için. Özellikle anneden bakıcı tarafından puanlanan derecelendirme ölçeklerinin, bipolar bozukluğu olan gençleri belirlemede öğretmen ve gençlerin puanladığı raporlardan daha doğru olduğu görülmüştür. Değerlendirme genellikle ayaktan tedavi bazında yapılır; Kendisi veya başkaları için bir risk varsa, yatılı bir tesise kabul kabul edilir. Bipolar bozukluğu teşhis etmek için en yaygın kullanılan kriterler, Amerikan Psikiyatri Birliği'nin (APA) Zihinsel Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, Beşinci Baskı (DSM-5) ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) Uluslararası Hastalıkların İstatistiksel Sınıflandırması'ndan alınmıştır. ve İlgili Sağlık Sorunları, 10. Baskı (ICD-10). ICD-10 kriterleri ABD dışındaki klinik ortamlarda daha sık kullanılırken, DSM kriterleri ABD içinde kullanılır ve araştırma çalışmalarında uluslararası alanda kullanılan hakim kriterlerdir. 2013 yılında yayınlanan DSM-5, selefi DSM -IV-TR'ye kıyasla daha ileri ve daha doğru tanımlayıcılar içermektedir. Bu çalışma, DSM-V'in iki kutuplu spektrumu içindeki çeşitli tanıları içeren ICD'nin yaklaşan on birinci revizyonunu etkilemiştir. Bipolar bozukluğun taranması ve değerlendirilmesi için çeşitli derecelendirme ölçekleri mevcuttur, bunlar arasında Bipolar spektrum tanı ölçeği, Duygudurum Bozukluğu Anketi , Genel Davranış Envanteri ve Hipomani Kontrol Listesi de bulunmaktadır. Değerlendirme ölçeklerinin kullanımı tam bir klinik görüşmenin yerini tutamaz ancak semptomların hatırlanmasını sistematize etmeye hizmet eder. Öte yandan, bipolar bozukluğu taramaya yönelik araçların duyarlılığı daha düşük olma eğilimindedir. Ayırıcı tanı Bipolar bozukluk, Uluslararası Hastalık Sınıflandırması'na göre zihinsel ve davranışsal bir bozukluk olarak sınıflandırılır. Bipolar bozuklukta görülenlere benzer semptomlara sahip olabilen zihinsel bozukluklar arasında Şizofreni, Majör depresif bozukluk, Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (ADHD) ve Borderline kişilik bozukluğu gibi bazı kişilik bozuklukları yer alır. Bipolar bozukluk ile Borderline kişilik bozukluğu arasındaki temel fark, ruh hali değişimlerinin doğasıdır; ruh halindeki günler, haftalar veya daha uzun süren sürekli değişikliklerin aksine, ikinci durumdaki değişiklikler (daha doğrusu duygusal düzensizlik olarak adlandırılır ) ani ve sıklıkla kısa ömürlüdür ve sosyal stres etkenlerine ikincildir. Bipolar bozukluğun tanısını koyan herhangi bir biyolojik test bulunmamakla birlikte, kesin tanı konulmadan önce bipolar bozukluğa benzer klinik bulgulara sahip tıbbi hastalıkların mevcut olup olmadığını araştırmak için kan testleri ve/veya görüntüleme yapılmaktadır. Multipl skleroz, kompleks kısmi nöbetler, felçler, beyin tümörleri, Wilson hastalığı, travmatik beyin hasarı, Huntington hastalığı ve kompleks migren gibi nörolojik hastalıklar bipolar bozukluğun özelliklerini taklit edebilir. Nörolojik bozuklukları dışlamak için EEG kullanılabilir. Epilepsi gibi ve beyin lezyonlarını dışlamak için başın CT taraması veya MRI'sı kullanılabilir. Ek olarak, hipotiroidizm, hipertiroidizm ve Cushing hastalığı gibi endokrin sistem bozuklukları, bağ dokusu hastalığı sistemik lupus eritematozus gibi ayırıcı niteliktedir. Bipolar maniye benzer görünebilen bulaşıcı maninin nedenleri arasında herpes ensefaliti, HIV, influenza veya nörosifiliz yer alır. Bazı vitamin eksiklikleri örneğin pellagra ( niyasin eksikliği), B vitamini eksikliği, folat eksikliği ve Wernicke-Korsakoff sendromu ( tiyamin eksikliği ) de maniye yol açabilir. Manik semptomlara neden olabilecek yaygın ilaçlar arasında antidepresanlar, prednizon , Parkinson hastalığı ilaçları, tiroit hormonu, uyarıcılar ( kokain ve metamfetamin dahil ) ve bazı antibiyotikler bulunur. Tedavisi Tedavi edilmediği durumda ağır bir seyir izleyebilen bir psikiyatrik rahatsızlıktır. Bipolar Bozukluk bazı kişilerde mevsimsel bir dalgalanma gösterir. Sonbahar ve kış, depresif durumun, ilkbahar aylarıysa manik atakların gözlendiği aylardır. Daha nadir olarak tam tersi de gözlenebilir. Duygudurumların yoğunluğu ve süresi kişiden kişiye büyük ölçüde değişir. Bipolar bozukluk üç ilaç sınıfıyla tedavi edilir; ruh hali stabilizatörleri, antipsikotikler ve antidepresanlar. Çoğunlukla tedavi duygu durum dengeleyicisi ilaçlar ve psikoterapiden oluşur. İlaçlar birincil tedaviyken, hastanın geçmiş devrelerin yarattığı kişisel ve sosyal zararları anlaması ve kabul etmesine yardımcı olmada ve gelecekte yaşayabilecekleriyle daha iyi başa çıkabilmesinde psikoterapi önemli bir rol oynar. Yineleyen hastalık dönemleri (mani, depresyon, hipomani gibi) nedeniyle duygudurum dengeleyici ilaçların doktor kontrolünde uzun yıllar alınması gerekebilir. Bipolar bozukluk genellikle ilaç ile tedavi edilmektedir. Psikiyatristler ve pratisyen hekimler genel olarak bipolar bozukluk semptomlarını azalmak için etkin ilaç tedavisini tercih ederler. Doktorunuz ile sürekli iletişimde kalmak, doktorunuzun söylediklerini harfiyen uygulamanız hastalığın tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Bipolar bozukluk rahatsızlığı boyunca toplum hayatına uyum sağlamak, insanlardan uzak durmamak oldukça önemlidir. Hastalığın tedavisi ilaç kullanımı ile yapılıyor olsa da psikolojik rahatsızlıklarda moralin yeri unutulmamalı, bipolar bozukluğu bulunan kişinin morali yüksek tutulmalıdır. Tedavi sonrası İlaçla tedavi, hastalığın kontrol altına alınması içindir. Kişi, bir psikiyatrist doktor ve psikolog yardımıyla, depresyon eğilimlerine karşı bir savunma geliştirmelidir. Yine de manik ataklar önlense bile, kişide genel bir durgunluk gözlenebilir. Kişi, bu eğilime karşı da hazırlıklı olmalı, yoğun depresif süreçlerde gerektiğinde müdahale edilmelidir. Dış bağlantılar Bipolar Bozukluk Bipolar Disorder overview from the U.S. National Institute of Mental Health website NICE Bipolar Disorder clinical guidelines from the U.K. National Institute for Health and Clinical Excellence website Ayrıca bakınız Bipolar bozukluk hastası ünlüler listesi Majör depresif bozukluk Kaynakça Kategori:Engel türleri
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri