Birataparlar habire sövüyor. İşte medeni ve elit bir insanın neden biradan beri olması gerektiğinin kanıtı. Kelimeye takılanlar (bkz: ileş) bu başlığı "leş" diye açsaydım şu an burada olmazdın. Ön edit: Biranın dünyada en çok tüketilen içki olması onun tadının berbatlığı gerçeğini değiştirmiyor. Bu mantıkla en çok oyu alan en iyi başkan mı oluyor? Rağbet, kalite anlamına gelmez. Kan ve gözyaşı ile yazılmış insanlık tarihi sonucu oluşan kolektif bilinç asetik bir damak zevkine sahip olduğu için bu irin suyuna müptela olmuş insanlar. Birayı severim diyenin feriştahı gelse bu mereti sıcak içemez. Öyle bir melanet ki 2-5 derece soğuklukta ancak içilebilir. Soğuk, pisliğini perdeliyor. Bu haliyle bile ilk yudumda istemsizce yüzünü ekşitmeyen yoktur. Yanında içildiği yemeğin lezzetini piç eder. Ama sadece ilk bardak bira için geçerlidir bu durum. 2. ve 3. bardakta dil, damak ve metabolizma sağlıklı değerlendirme yetisinden mahrum hale geldiği için bu boku güzel bir içecek sanmaya başlar. Birayı gerçekten sevenin dilindeki tat tomurcukları katran bağlamıştır. Bu sidiği kendi rızasıyla içen biri ya meczuptur (kıro) ya da viski alacak parası yoktur. İmkansızlıktan dolayı genellikle bira alabilen üni öğrencilerinden başka yetişkin normal bir homosapiensin birayı sevme, içme, övme gibi bir davranışı olamaz. Etrafta bira gurmesi triplerinde gezen berduşlar rehabilite edilmesi gereken psikotik vakalardır. Hadi m.ö. 7000 yılında arkaik çinliler bunu içti. 4500 sene önce de mezopotamya bedevileri bu idrar ucubesini yokluktan içti. Yıl olmuş m.s. 2024 hala bira romantizmi yapan zibidiler var etrafta. Neyse kısaca şu durumda 50 birim parayı bu ork gaitasına veren enayidir. Bira bağımlısı bevliyeciler let the linç begin.