Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Birinci Konstantinopolis Konsili

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
[[Dosya:Gregor-Chora (cropped).jpg|upright=0.68|küçükresim|sağ| Nenizili Gregor Konsil'in bir bölümünü yönetmiştir]] Birinci Konstantinopolis Konsili, 381 yılında I. Theodosius tarafından İstanbul'da toplanan konsildir. İznik Konseyi tarafından kurulan inanç sisteminin onaylanması ve Ariusçuluk ihtilafı ile ilgilenmiştir. Aya İrini Kilisesi'nde 381 yılının Mayıs ile Temmuz ayları arasında toplanmıştır. Ariusçuluk anlaşmazlığı bir rahip olan Arius'un görüşlerinden kaynaklanmaktadır. Arius, 310 yıllarında İskenderiye'nin ilçesi Banealis'te göreve başlamıştır. Ona göre sonsuzdan beri var olan Tanrı Bir ve Tek'tir, İsa ise sonradan Tanrı tarafından yaratılmıştır. Buna kanıt olarak Matta İncili'ndeki 5:9 ve 5:44-45 ayetlerini ("Ne mutlu barışı sağlayanlara! Çünkü onlara Tanrı oğulları denecek.") gösteriyordu. Taraftarları zamanla çoğaldı. Bu sorun, bu konsilin önemli konularından biri olmuştur. Konstantinopolis bu konsilde Roma, Antakya ve İskenderiye'nin ardından 4. Patriklik olarak kabul edilmiştir. Arka Plan Theodosius 380'de imparatorluk tahtına oturduğu vakit, Doğu Ortodoks Kilisesi'ni yeniden İznik İnancı'nı kazandırma kampanyasına başlamıştı. Theodosius ayrıca tüm imparatorluğu Ortodoks görüşünde toplamak istiyordu ve inanç ve öğreti meselelerini çözüme kavuşturmak için bir kilise konsili toplamaya karar verdi. Nenizili Gregorios da Hristiyanlık'i birleştirme konusunda Theodosius'la aynı kanıdaydı. 381 baharında, Konstantinopolis'te ikinci evrensel konsil toplandı. Teolojik bağlam Ariusçu düşünce ihtilafının çözüme kavuşturulması için 325'te toplanan İznik Konsili, ihtilafın sonunu getirmemişti. Arius ve taraftarları (örn. Nikomedyalı (İzmitli) Eusebius), İznik İnancı'nı sözde kabulleri ardından tekrar kiliseye kabul edilmişlerdi. Ariusçuluk'un en sert karşıtı olan İskenderiye piskoposu Athanasius, Nikomedyalı Eusebius'un entrikaları sonucunda sürgün edilmişti. 337'de I. Konstantin'in ölümü ve Ariusçu eğilimli oğlu II. Konstantius'un tahta geçişiyle birlikte, İznik İnancı'nı değiştirme için açık toplantılar yapılmaya başlandı. Takriben 360'lı yıllara kadar, dini tartışmalar çoğunlukla Teslis'in ikinci kişisi olan Oğul'un tanrısallığı ile ilgiliydi. Ancak, İznik Konsili Teslis'in üçüncü kişisi olan Kutsal Ruh'un tanrısallığını aydınlığa kavuşturamadığından Kutsal Ruh tartışma konusu oldu. Makedonyalılar, Kutsal Ruh'un tanrısallığını reddediyorlardı. İznik İnancı'nın de taraftarları vardı: Athanasius'un dışında, Kapadokyalı Babalar'ın (Basileios, kardeşi Gregorios, Nenizili Gregorios) Teslisçi söylevleri de Konstantinopolis'teki konsilde etkili olmuşlardı. Laodikyalı Apollinaris, başka bir İznik taraftarı teolog, tartışmalı bulunmuştu. Muhtemelen Ariusçuluk ve Ariusçuluk'un İsa'nın tanrı olmadığı öğretisine karşı olan aşırılığıyla, İsa'nın tamamen insani yaratılışı ve insani bir zihni olduğu inancını reddederek İsa'nın insani bir beden ve tanrısal bir zihinden oluştuğunu öğretmişti. Apollinaris, Teslis kişilerini hayal kırıklığına uğratmak ve Sabellius'un sapkın inanışlarına boyun eğmek suçundan yargılandı. Basileios, onu Kitabı Mukaddes'in tamamen alegorik anlamıyla meşgul olup lafzi anlamını boşlamakla suçladı. Apollinaris'in düşünceleri, 362 yılında İskenderiyeli Athanasius'un yönetimindeki İskenderiye Rahipler Meclisi'nde zemmedildi. Jeopolitik bağlam Theodosius'un İznik İnancı'na olan güçlü bağlılığı, beraberinde muhtemel bir tehlike de taşıyordu çünkü Doğu Roma'nın başkenti Konstantinopolis, Arius'un öğretilerini çoktan benimsemişti. İznik İnancı'nın doğudaki iki öncül ihtilafı, İskenderiyeliler ile Antakya'da Meletius'un destekçileri, "sertçe bölünmüş, neredeyse husumet düzeyine çıkmışlardı". İskenderiye ve Roma piskoposları birkaç yıl boyunca Konstantinopolis piskoposluğunun istikrarlı hale gelmesini engellemeye çalıştılar. Bu nedenle Gregorios Konstantinopolis piskoposluğuna aday gösterildiğinde İskenderiye ve Roma piskoposları, Antakyalı geçmişinden dolayı ona ters düştüler. Konstantinopolis Piskoposluğu Konstantinopolis'in görevli piskoposu Demophilus'tu. İmparatorluk tahtına geçişinde Theodosius, Demphilus'u İznik İnancı'nı kabul etmesi durumunda imparatorluk kentinin piskoposu oluşunu onaylayacağını söyledi ancak Demophilus Ariusçu inançlarını terk etmeyi kabul etmedi ve hemen ardından kiliselerini bırakması ve Konstantinopolis'i terk etmesi emredildi. Ariusçu piskoposların kırk yıllık yönetimlerinin ardından, Konstantinopolis kiliseleri İznik İnancı'na bağlı olanlara iade edilmiş, Ariusçular da Doğu Roma İmparatorluğu'nun diğer şehirlerinin kiliseleri tarafından da defedilerek Doğu'da yeniden Hristiyan ortodoksluğu kurulmuştur. Yeniden kurulmuş piskoposluğu kontrol etmek için bir rekabet meydana gelmişti. I. Maximus öncülüğünde bir grup, yeni kurulmuş Konstantinopolis piskoposluğuna karşı kıskançlığından yararlanarak İskenderiye Patriki Peter'den destek almışlardı. İskenderiye'nin Doğu Kiliseleri'nde liderlik konumunu koruması için Peter'e itaat eden bir rahibi Konstantinopolis piskoposu olarak atama planı tasarladılar. Pek çok yorumcular Maximus'u mağrur, kibirli ve hırslı olarak nitelerler. Bununla birlikte, Maximus'un bu mevkiyi hırsından dolayı mı hedeflediği yoksa yalnızca güç mücadelesindeki bir piyon mu olduğu açık değildir. Her neticede, Gregorios hastalıktan yatağa düştüğünde komplocular katedrale sızarak Maximus'u Konstantinopolis piskoposu olarak kutsamalarıyla plan yürürlüğe girdiler. Gün ağardığında Maximus'u başpiskopos tahtına oturttular ve uzun dalgalı saçlarını kırpmaya başladılar. Bu vukunun haberi hızlıca yayıldı ve herkes kiliseye hücum etti. Sulh hakimleri memurlarıyla birlikte ortaya çıktılar, Maximus ve onu kutsayanlar katedralden götürüldüler ve tıraş etme işlemi bir flütçünün konutunda tamamlandı. Piskoposluk tahtını gaspetme teşebbüsünün haberi, Gregorios'un destekçisi olan halk tarafından öfkeyle karşılandı. Maximus imparatorla haklı gerekçelerini tartışmak için Selanik'e çekildi ancak orada da soğuk karşılandı. Theodosius meseleyi, Selanik'in çokça saygıyla karşılanan piskoposunu Ascholius'a havale etti ve onu Papa I. Damasus'un danışmanını aramakla görevlendirdi. Damasus'un yanıtı Maximus'u tanımadı ve Theodosius'a Antakya'daki hizipleşme ve Konstantinopolis piskoposluğu için münasip bir piskopos kutsanması gibi kilise meselelerini görüşmek için piskoposları toplayarak bir konsil düzenlemesini tavsiye etti. Damasus, piskoposların sürekli bir piskoposluktan başka bir piskoposluğa aktarılmasını kınadı ve Theodosius'u "kınamaların üzerinde bir piskoposun seçilmesine dikkat etmesi" hususunda uyardı. Gelişmeler Konsile gelen 36 yarı-aryan, İznik inancını kabul etmemeleri sebebiyle konsüle alınmadılar. İskenderiye Papası Peter orada bulunmadığı için Antakya Patriği Meletius konsil başkanlığı yapmıştır. Maximus'un gizli kutsanmasını geçersiz kılınmasından önce verilen ilk emir, Konstantinopolis başpiskoposunu Gregory Nazianzus ilan etmekti. Meletius konsil başladıktan kısa bir süre sonra vefat ettiği için, Gregory konsili devralmıştır. Maximus'un atanmasını destekleyen Mısır ve Makedonya piskoposları konsile geç varmışlardır. Oraya geldiklerinde, Gregory'nin Konstantinopolis kilisesinin başı olarak görmeyi reddetmiş, bunu Sasima'daki görevinden Konstantinopolis'e transfer olmasının İznik Konsili kanunlarına karşı geldiği argümanına dayandırmışlardır. McGuckin, Gregory'yi piskoposların ve imparatorun güvenini kaybetmeye başladığı için bitkin ve kaygılı olduğunu anlatmaktadır. Kitap, Gregory'nin popülaritesi kaybolmuş olan Antakya piskoposunu desteklemesi ve üçlemedeki bireylerin benzer ama birbirinden ayrı olduğunu savunanları desteklemesi, onun popülaritesini çabucak düşürdüğünü yazmaktadır. Daha çok bölünme riskini almamak için, Gregory bu cümlelerle görevinden ayrıldı: "Yunus Peygamber gibi olayım! Fırtınadan ben sorumluydum ama geminin kurtuluşu için kendimi feda ederdim. Yakala beni, at beni... Tahta çıktığımda mutlu değildim, seve seve inerim." Konsil, Gregory'nin bu davranışına çok şaşırmış ve istifası için Theodosius'a dramatik bir mektup göndermiştir. İmparator, katkıları için teşekkür edip, Gregory'nin istifasını kabul etti. Konsil, ayrılmadan önce Gregory'yi son defa veda ritüeli ve kutlama konuşmaları için çağırdı. Vaftiz olmamış sivil bir memur, Gregory'nn yerine konsil başkanı olarak seçilmiştir. Kanunlar Yedi kanun, bu doktrinel kanunlar ve üç disiplin kanunu, konseye atfedilmiştir ve hem Doğu Ortodoks Kilisesi hem de Doğu Ortodoks Kiliseleri tarafından kabul edilir; Roma Katolik Kilisesi sadece ilk dördünü kabul eder çünkü sadece ilk dördü en eski nüshalarda yer alır ve son üçünün sonradan eklemeler olduğuna dair kanıtlar vardır. Birinci kanun Aryanizm, Makedonizm ve Apollinarizm'in tüm izlerini kınayan dogmatik bir kanundur. İkinci kanun piskoposlara piskoposluk ve ataerkil sınırların gözetilmesini dayatan İznik yasasını yenileyen bir kanundur. Üçüncü kanun şöyle yazar;Ancak Konstantinopolis Piskoposu, Roma Piskoposundan sonra onur ayrıcalığına sahip olacaktır, çünkü Konstantinopolis Yeni Roma'dır.Dördüncü kanun, Maximus'un Konstantinopolis Piskoposu olarak kutsanmasının geçersiz olduğunu hükmederek, "Maximus'un ne bir piskopos ne de onun tarafından herhangi bir ruhban sınıfında görevlendirildiğini" ilan etti. Bu kanun sadece Maximus'a karşı değil, aynı zamanda onu gizlice Konstantinopolis'te kutsamak için komplo kuran Mısırlı piskoposlara ve onun Mısır'da görevlendirmiş olabileceği herhangi bir alt din görevlisine karşı da yöneltilmişti. Beşinci kanun, Beşinci kanun aslında gelecek yıl, 382'de kabul edilmiş olabilir ve Batı piskoposlarının Tome'si, belki de Papa I. Damasus ile ilgilidir. Altıncı kanun da 382 yılına ait olabilir ve daha sonra Trullo Konsili'nde 95. kanon olarak kabul edildi. Piskoposları yanlış yapmakla suçlama yeteneğini sınırlar. Yedinci kanun, belirli sapkınları kiliseye kabul etme prosedürlerini ele alır. Üçüncü kanuna ilişkin ihtilaf Üçüncü kanun, yalnızca elli yıllık olan yeni imparatorluk başkentinin yükselişine ilişkin atılan ilk adımdır ve İskenderiye ve Antakya patriklerinin rütbelerini bir alt dereceye indirgemesiyle bilinir. Yeruşalim, ilk kilisenin mahali, yine onursal yerini korumuştur. Papalık elçisi Sicilyalı Paschasinus ve taraftarı Aydıncıklı Diogenes, Kadıköy Konsili'nin ilk oturumu sırasında kanunun yürürlükte olduğuna atıfta bulunduğundan kanun başlangıçta ihtilafa yol açmadı. Kadıköy'de başka bir papa müttefiki Şarhöyüklü Eusebius, "bu kanunu bizzat Roma'da papa hazretlerine Konstantinopolis rahipleri huzurunda okuduğunu ve onun da kabul ettiğini" iddia etti . Bununla beraber, o zamandan itibaren ihtilafların arkası kesilmemiştir. Üçüncü kanunun vaziyeti, Kadıköy Konsili'nin 28. Kanunu'na ilişkin tartışmaların alevlenmesiyle sorgulanmaya başladı. Papa I. Leo bu kanunun hiçbir şekilde Roma'ya bildirilmediğini ve onursal rütbelerinin indirgenmesinin İznik Konsili kararlarına aykırı olduğunu ifade etti. İlerisindeki birkaç yüzyıl boyunca Batı Kilisesi, Roma piskoposunun en yüksek otoriteye sahip olduğunu savundu ve Büyük Bölünme zamanında Roma Katolik Kilisesi üstünlük iddiasını Aziz Peter'in halefiyetine dayandırdı. 4. Konstantinopolis Konsili'nde (869) Romalı elçiler, Roma piskoposunun onursal konumunun Konstantinopolis piskoposundan daha yüksekte olduğunu savundular. 1054'teki Büyük Bölünme'nin ardından, 1215'teki 'nin beşinci kanunu Roma Kilisesi'nin "Tanrı'nın vesayetiyle tüm inananların annesi olarak gücünün üstünlüğünü elinde tuttuğunu" beyan etmiştir. Dünya üzerinde Roma üstünlüğü, resmi olarak yeni Latin patriki tarafından savunulmuştu. Gratian'ın Romalı musahhihleri şu sözleri eklemişlerdir:"canon hic ex iis est quos apostolica Romana sedes a principio et longo post tempore non recipit" (Bu kanun Roma'nın Apostolik piskoposu tarafından başından beri kabul etmemiştir ve edilmeyecektir.)Daha sonrasında, Baronius üçüncü kanunun hakiki olmadığını ve konsilde bununla ilgili herhangi bir hüküm bulunmadığını ifade etti. Buna karşın çağdaşları olan Yunanlar, günümüzde nu da gördükleri şekilde, "bunun Roma piskoposunun egemenliğini değil, diğerlerinin arasındaki önceliğini bildirdiğini savundular. Sonrası Ertesi yıl (382) Papa I. Damasus tarafından Konstantinopolis Konsili'nin disiplin kanunlarına, özellikle Konstantinopolis'i İskenderiye ve Antakya'nın üzerine yerleştiren üçüncü kanuna karşı çıkan bir kilise meclisi organize ettiği birçok kişi tarafından iddia edildi. Kilise meclisi, sadece 50 yaşında olan yeni İmparatorluk Başkenti piskoposluğunun Antakya ve İskenderiye piskoposlarından daha yüksek statüde bulunmasını protesto etmiş, Roma makamının toplama piskoposlardan değil, Mesih tarafından kurulduğunu belirtmiştir. Thomas Shahan ve Photius'a göre, Papa I. Damasus konsilin kararlarını kabul etmiş, fakat papanın bir konsili kabul edebilmesi için İznik İnancı ile harmanlanması gerektiğini eklemiştir. İznik-Konstantinopolis İnancı Geleneksel olarak, İznik-Konstantinopolis öğretisi, Konstantinopolis Konseyi ile ilişkilendirilmiştir. Teolojik olarak İznik İnancı ile iki madde dışında aynıdır. Bunlardan biri, Kutsal Ruh'u Baba'dan türeyen, Baba ve Oğul ile birlikte tapılan ve yüceltilen ve peygamberler aracılığıyla konuşan, Yaşam Veren Rab olarak tanımlaması; diğeri de kilise, vaftiz ve ölülerin dirilişi hakkında bir makaledir. Ancak, bilim adamları Konstantinopolis Konsili ile Niceno-Konstantinopolis öğretisi arasındaki bağlantı konusunda hemfikir değiller. Bazı modern bilim adamları, bu inancın veya ona yakın bir şeyin Konstantinopolis'teki piskoposlar tarafından ifade edildiğine, ancak konseyin resmi bir kararı olarak ilan edilmediğine inanıyorlar. Alimler ayrıca, bu inancın sadece İznik İnancının bir uzantısı olup olmadığı veya İznik'tekine benzer ancak aynı olmayan başka bir geleneksel inancın açılımı olup olmadığı konusunda da tartışmaktadırlar. 451'de Kadıköy Konsili bu inancı "Konstantinopolis'te toplanan 150 aziz babanın inancı" olarak adlandırdı ve bu inancın en geç 451'de Konstantinopolis ile ilişkilendirildiğini belirtti. Kristoloji Bu konsey, 381'de Milano'lu Ambrose tarafından Aquileia konseyinde daha fazla kınama ile ölmeye başlayan Arianizmi kınadı. Teslis doktrininin gelişmesi ile beraber, tartışma konusu Efes Konsili ve Kalkedon Konsili'nin konusu olacak olan Kristoloji ile değişmiştir. Nüfuzun Roma'dan Konstantinopolis'e kayması David Eastman, Roma'nın Doğu üzerinde azalan etkisinin bir başka örneği olarak Birinci Konstantinopolis Konsili'ni aktarır. Başkanlık eden üç piskoposun da Doğu'dan geldiğini belirtmektedir. Damasus, hem Meletius hem de Gregory'yi kendi görüşlerinde gayri meşru piskoposlar olarak görmekteydi ve yine de Eastman ve diğerlerinin belirttiği gibi, Doğu piskoposları bu konudaki görüşlerine hiç aldırış etmemişlerdir. Konstantinopolis Konsili "Yeni Roma" teriminin ilk ağıza alındığı yerdir. Bu terim, nispeten genç Konstantinopolis kilisesine, "Yeni Roma" olduğu için, İskenderiye ve Antakya'ya göre öncelik verilmesi için bir gerekçe olarak kullanıldı. Dinî merasimler Konsilin 150 katılımcısı, Ermeni Apostolik Kilisesi tarafından her 17 Şubat'ta anılır. Bazı yerlerde (örn: Rusya) Doğu Ortodoks Kilisesi'nin İlk Altı Evrensel Konsil'in babaları için 13 Temmuz'a en yakın pazar günü ve 22 Mayıs'ta kutlama yapılır. Notlar Correctores Romani, papalığın kilise hukuku komisyonudur. Ayrıca bkz: ), bkz: (Gratian ) Kaynakça Kategori:Hristiyanlık Konstantinopolis 1 Kategori:Patroloji Kategori:Theodosius Hanedanı Kategori:Teslis Kategori:380'lerde Bizans Kategori:381'de Hıristiyanlık
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri