Bugün, 7 Haziran 2024, Bitlis'te yaşanan bir olay kalplerimizi derinden yaraladı. Yiğit adında masum bir çocuk, başıboş köpeklerin saldırısından kaçarken trajik bir son yaşadı. Köpeklerden kaçmak için yola atıldı ve ne yazık ki bir araçla çarpışarak hayatını kaybetti.
Bu olay, uzun zamandır beklediğimiz sokak köpekleri yönetmeliğiyle ilgili kanunun hala çıkmamış olmasının trajik bir hatırlatıcısıdır. Kanun ne çıktı, ne çıkacak derken, Yiğit gibi masum bir hayat karartıldı. Sokaklarda beslenen ve kontrolsüz bir şekilde dolaşan köpekler, vatandaşlarımızı tehdit etmeye devam ediyor ve ne yazık ki bu tür olaylar sık sık yaşanıyor.
Bu olay, bir kez daha sokaklardaki köpeklerin tehlikeli olabileceğine dair bir uyarı niteliğindedir. Köpek severler ve aktivistler, sokakta besleme yaparak ve bu köpekleri kontrolsüz bir şekilde dolaşmaya teşvik ederek, toplumun geri kalanı için bir tehlike yaratıyorlar. Bu vicdansızlık ve sorumsuzluğun son örneği, Yiğit'in ölümüyle sonuçlandı.
Köpeğe bir şey olduğunda tüm dünya ayağa kalkarken, bir çocuğumuz öldüğünde neden sessizlik hakim oluyor? Bu nasıl bir vicdansızlıktır, nasıl bir ahlaksızlıktır? Artık yeter! Bu kodugun kanunu bir an önce çıksın ve bu köpekler toplansın. Başka bir evladımızın daha hayatını kaybetmesine izin veremeyiz. Nedir bu yaşananlar, nasıl bir adaletsizliktir?
Bu trajedinin sorumluları, bu köpekleri sokaklara döken ve kontrolsüz bir şekilde besleyenlerdir. Bu olayın hesabını vermelidirler. Artık eylem zamanı, söz değil!
Bu olay, uzun zamandır beklediğimiz sokak köpekleri yönetmeliğiyle ilgili kanunun hala çıkmamış olmasının trajik bir hatırlatıcısıdır. Kanun ne çıktı, ne çıkacak derken, Yiğit gibi masum bir hayat karartıldı. Sokaklarda beslenen ve kontrolsüz bir şekilde dolaşan köpekler, vatandaşlarımızı tehdit etmeye devam ediyor ve ne yazık ki bu tür olaylar sık sık yaşanıyor.
Bu olay, bir kez daha sokaklardaki köpeklerin tehlikeli olabileceğine dair bir uyarı niteliğindedir. Köpek severler ve aktivistler, sokakta besleme yaparak ve bu köpekleri kontrolsüz bir şekilde dolaşmaya teşvik ederek, toplumun geri kalanı için bir tehlike yaratıyorlar. Bu vicdansızlık ve sorumsuzluğun son örneği, Yiğit'in ölümüyle sonuçlandı.
Köpeğe bir şey olduğunda tüm dünya ayağa kalkarken, bir çocuğumuz öldüğünde neden sessizlik hakim oluyor? Bu nasıl bir vicdansızlıktır, nasıl bir ahlaksızlıktır? Artık yeter! Bu kodugun kanunu bir an önce çıksın ve bu köpekler toplansın. Başka bir evladımızın daha hayatını kaybetmesine izin veremeyiz. Nedir bu yaşananlar, nasıl bir adaletsizliktir?
Bu trajedinin sorumluları, bu köpekleri sokaklara döken ve kontrolsüz bir şekilde besleyenlerdir. Bu olayın hesabını vermelidirler. Artık eylem zamanı, söz değil!