Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Bobo bebeği deneyi

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
küçükresim|upright=1.04|Bobo bebeği Bobo bebeği deneyi (veya deneyleri), nüfuzlu bir psikolog olan Albert Bandura tarafından yapılan deneylerin ortak adıdır. 1961 ve 1963 yıllarında bir yetişkin insan modelin Bobo bebeğine (yuvarlatılmış alt kısmı ve kütle merkezi aşağısında olan bir bebek benzeri oyuncak) saldırgan bir şekilde davranmasını izledikten sonra çocukların davranışını gözlemlemiştir. Deneyin farklı varyasyonları vardır. En dikkate değer deney, insan modelinin ödüllendirildiğini, cezalandırıldığını veya Bobo bebeğini fiziksel olarak taciz etmenin bir sonucu olmadığını gördükten sonra çocukların davranışlarını ölçmekti. Bu deneyler Bandura'nın sosyal öğrenme kuramını test etmek için kullandığı ampirik yöntemlerdir. Sosyal öğrenme kuramı, insanların büyük ölçüde gözlemleyerek, taklit ederek ve biçimlendirerek öğrendiklerini söyler. Bu kuram insanların sadece kendilerinin ödüllendirildikleri veya cezaaman (edimsel koşullanma) öğrenmediklerini, aynı zamanda başkalarının ödüllendirildiğini veya cezalandırıldığını izleyerek (gözlemsel öğrenme) de öğrenebileceklerini gösterir. Bu deneyler önemlidir; çünkü gözlemsel öğrenmenin etkileri ile ilgili daha birçok çalışma ile sonuçlanmıştır. Çalışmalardan elde edilen yeni verilerin, örneğin çocukların şiddet içeren medyayı izleyerek nasıl etkilenebileceğine dair kanıt sunaraktan gerçekçi çıkarımları vardır. 1961 Deneyi Yöntem Bu deneyin katılımcıları Stanford Üniversitesi anaokulundan 36 erkek ve 36 kız olup, yaş aralıkları 37- 69 ay arasında değişmektedir. Ortalama yaşları 52 aydır (burada ve sonrasında ). Deneyler için 24 çocuk agresif bir modele, 24 çocuk agresif olmayan bir ruh haline maruz kalmıştır. Her grup karma cinsiyetlerden oluşmaktadır, çocukların yarısının kendi cinsiyet modellerine ve diğer yarısının karşı cinsiyet modellerine maruz kalması sağlanmıştır. Kalan 24 çocuk bir kontrol grubunu oluşturmuştur. Deney için, çocukların sınıf arkadaşlarından etkilenmesini ve dikkatinin dağılmasını engellemek için çocuklara teker teker senaryo uygulanmıştır. Deneyin ilk bölümünde bir çocuk ve yetişkin modeli bir oyun odasına getirildi. Oyun odasında çocuk, çıkartma ve pul gibi çekici etkinliklerle dolu bir köşeye oturdu. Yetişkin model bir oyuncak seti, bir tokmak ve şişme bir Bobo bebeği ile başka bir köşeye oturdu. Odadan çıkmadan önce, deneyi yapan kişi çocuğa yetişkin köşesindeki oyuncakların sadece yetişkinlerin oynaması için olduğunu açıkladı. Agresif modelin olduğu senaryo sırasında, yetişkin kişi Bobo bebeği ile oynamaya başlar, sonra bebeğe karşı agresif davranış göstermeye başlar. Bu agresif davranışa örnek olarak Bobo bebeğine vurmak/yumruklamak ve Bobo bebeğinin yüzüne vurmak için oyuncak tokmak kullanmak gösterilebilir. Saldırgan model aynı zamanda sözlü olarak Bobo bebeğine “Tokat at ona”, “Vur ona”, “Tekmele onu”, “Havaya fırlat” diye bağırdı. Yaklaşık 10 dakikalık bir sürenin sonunda, deneyci odaya geri döndü, yetişkin modelini görmezden geldi ve çocuğu başka bir oyun odasına aldı. Saldırgan olmayan yetişkin modeli, diğer oyuncaklarla 10 dakikalık süre boyunca oynadı. Bu durumda, Bobo bebeği model tarafından tamamen göz ardı edildi, daha sonra çocuk odadan çıkarıldı. Deneyin bir sonraki aşamasında, çocuk ve deneyci kamyonlar, bebekler ve bir topaç gibi ilginç oyuncaklarla dolu başka bir odada gerçekleştirdi. Çocuk onlarla oynaması için çağırıldı. Çocukta hayal kırıklığı yaratmak için oynamaya başladıktan iki dakika sonra artık oyuncaklarla oynamalarına izin verilmediği ve oyuncakların diğer çocuklar için ayrıldıkları söylendi. Bunun yerine deney odasındaki oyuncaklarla (agresif ve agresif olmayan oyuncaklar) oynayabilecekleri söylendi. Deney odasında, çocuğun 20 dakikalık bir süre boyunca oynamasına izin verilirken, deneyci çocuğun oyununu değerlendirdi. Kaydedilen ilk ölçüm, yumruklama, tekmeleme, Bobo bebeğinin üstüne oturmak, bir tokmakla bebeğe vurmak ve bebeği odanın etrafına fırlatmak gibi fiziksel saldırganlığa dayanıyordu. Kaydedilen ikinci ölçüm sözlü saldırganlıktı. Hakimler, çocuklar saldırgan yetişkin modelini her taklit ettiğinde saydılar ve sonuçlarını kaydettiler. Üçüncü ölçüm, tokmağın bebeğe vurmaktan başka saldırganlık formlarını göstermek için kaç kez kullanıldığıydı. Son ölçüm, çocuğun rol modeli davranışını doğrudan taklit etmeyen saldırganlık biçimlerini içeriyordu. Sonuçlar Bandura, saldırgan modele maruz kalan çocukların, saldırgan modele maruz kalmayanlara göre fiziksel olarak saldırgan davranışlar sergilemelerinin daha muhtemel olduğunu bulmuştur. Saldırgan model ile ilgili olarak, erkekler tarafından sergilenen taklit edilmiş fiziksel saldırganlık oranı 38,2, kızlar tarafından sergilenen taklit edilmiş fiziksel saldırganlık oranı 12,7'dir. Cinsiyet farklılıklarına ilişkin sonuçlar, Bandura'nın çocukların aynı cinsiyet modellerinden daha fazla etkilendiği yönündeki tahminini güçlü bir şekilde destekledi. Sonuçlar ayrıca erkeklerin saldırgan erkek modellerine maruz kaldıklarında saldırgan kadın modellerine maruz kalmalarına göre daha fazla saldırganlık sergilediğini göstermiştir. Agresif erkek modellerine maruz kaldıklarında, erkeklerin sergilediği agresif örneklerin oranı, agresif kadın modellerine maruz kalan erkeklerin sergilediği 48,4 örneğe kıyasla ortalama 104 olmuştur. Kızların sonuçları benzer bulgular gösterirken, daha az sertti. Agresif kadın modellerine maruz kaldıklarında, kızların sergilediği agresif örneklerin sayısı, agresif erkek modellere maruz kaldıklarında sergilenen 36,3 örneğe kıyasla ortalama 57,7'dir. Bandura ayrıca saldırgan modele maruz kalan çocukların, saldırgan modele maruz kalmayanlara göre sözlü olarak daha agresif davranma olasılıklarının daha yüksek olduğunu bulmuştur. Erkeklerin sergilediği taklit sözel saldırganlık sayısı 17 katken kızların sergilediği sözel saldırganlık sayısı 15,7 kat olmuştur. Ek olarak, sonuçlar saldırgan olmayan modeli gözlemleyen kız ve erkeklerin,herhangi bir model olmayan kontrol grubuna göre çok daha az taklitçi olmayan tokmak saldırganlığı sergilediğini göstermiştir. Son olarak, kanıtlar erkeklerin kadınlardan daha agresif olma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Tüm saldırganlık vakaları konuşulduğunda, erkekler 270 agresif vaka sergiledi, kadınlar ise 128 agresif vaka sergiledi. 1963 Deneyi Öğrenme ve sergileme arasındaki farklar Albert Bandura 1961 yılındaki çalışmasından 2 yıl sonra bir deney daha yapmaya karar verdi. Bu deneyde ölçmeye çalıştığı şey ise bir modelin ödüllendirildiğini, cezalandırıldığını veya Bobo bebeğine karşı agresif davranış için hiçbir sonuçla karşılaşmadığını gördükten sonra çocukların öğrenme/davranışlarındaki veya gerçek performanslarındaki farklılıklardır (Bandura, Ross ve Ross 1963). Deneyin prosedürü, 1961'de yapılan prosedüre çok benziyordu. 2,5 ila 6 yaş arasındaki çocuklar, Bobo bebeğine agresif bir şekilde yumruk atıp çığlık atan bir modelin filmini izledi. Deney grubuna bağlı olarak, film modelin şekerlerle ödüllendirildiği veya "Bir daha yapma" uyarısıyla cezalandırıldığı bir sahne ile sona erdi. Nötr durumda film, saldırganlık sahnesinden hemen sonra herhangi bir ceza ya da ödül olmaksızın sona erdi. Deney grubuna bakılmaksızın, filmi izledikten sonra bir çocuk birçok oyuncak ve Bobo bebeği olan bir odaya alındı. Araştırıcı, cezalandırma sahnesiyle sona eren filmi diğer koşullara kıyasla çocuklara gösterdiklerinde, genellikle modele daha az benzer davranışlar gösterdiğini buldu. Ayrıca, erkeklerin Bobo bebeğine karşı kızlara kıyasla daha fazla taklitçi saldırganlık gösterdiğini ölçtü ve bu bulgular 1961 deneyinin sonuçlarını doğrular. Sonra, deneyci çocuklardan filmde gördüklerini göstermelerini istedi. Deneyci, çocukların izledikleri üç filme bağlı olarak, onların sergilediği davranışlarda herhangi bir farklılık bulamadı. Deneyin sonuçları, ödüllerin veya cezaların bilgileri hatırlamayı veya öğrenmeyi etkilemediğini, sadece davranışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini etkilediğini göstermektedir. Ayrıca kızlar ve erkekler arasındaki taklitçi davranış farkları 1961 Deneyi’ne göre daha azdı. Çocuklar film aracılı agresif modellerden etkileniyor mu? Uzun yıllar boyunca medya şiddeti, çocukların üzerindeki etkisi ve çocukların saldırgan davranışları hakkında birçok tartışma yaratmıştır. 1963 çalışması için Albert Bandura, film aracılı agresif modellerin taklitçi davranışı ne ölçüde etkilediğini test etmek için 3-6 yaş arası çocukları kullandı. Deney için 32 kız ve 32 erkek çocuk üç gruba ve bir kontrol grubuna ayrıldı. Grup 1, canlı bir modelin Bobo bebeğine karşı agresif olduğunu izledi. Grup 2, bir film içindeki bir insan modelinin Bobo bebeğine karşı agresif olduğunu ve grup 3, bir çizgi film içindeki bir kedi modelinin Bobo bebeğine karşı agresif olduğunu izledi. Her çocuk saldırgan eylemleri ayrı ayrı izledi ve dört grubun hepsi ayrı ayrı saldırganlığı sağlamak için hafif sinir bozucu bir duruma maruz kaldıkları bir deneyci olan bir odaya yerleştirildi. Daha sonra çocukların Bobo bebeği ve modeller tarafından kullanılan "silahlar" da dahil olmak üzere oyuncaklarla dolu bitişik bir odada serbestçe oynamalarına izin verildi. Araştırmacılar çocukları gözlemledi ve Bobo bebeği ile çeşitli etkileşimler kaydetti. Sonuçlar, gerçekçi bir film veya çizgi film ile gerçek hayatta saldırgan davranışlara maruz kalan çocukların, kontrol grubundan neredeyse iki kat daha agresif davranışlar sergilediğini göstermiştir. Ayrıca erkeklerin kızlardan daha fazla genel anlamda saldırganlık sergilediği bulunmuştur. Bu deneyin sonuçları, medyanın etkileriyle ilgili devam eden tartışmalara katkıda bulunmuştur. Medya etkilerini destekleyen kuramlar Medya etkileriyle ilgili devam eden tartışmalara katkıda bulunan iki ana teori:Genel Saldırganlık Modeli (GSM) ve Ekme Kuramı. Bu teorilerin her ikisi de medyanın çocuklar üzerindeki etkisinden kaynaklanan saldırgan bilginin ve davranışların gelişimini açıklama girişimleridir. GSM, medyanın şiddet içeren tasvirlerine maruz kalmanın; saldırgan tutumların gelişiminde nasıl etkili olduğunu ve saldırgan davranışlarla olan ilişkisini vurgular. Modern toplumda şiddet içeren video oyunları yaygınlaşması da şiddet görüntülerine maruz kalmanın insanların düşüncelerini ve eylemlerini nasıl etkileyebileceğinin bir başka örneğidir. McGloin, Farrar, & Fishlock (2015), "Üçlü whammy!" çalışmasında, gerçekçi bir silah kumandası kullanmanın, video oyunları ve bilişsel saldırganlık arasındaki ilişkiyi inceleyen meta-analitik çalışmalarda raporlanan diğer etki güçlerini neredeyse ikiye katladığını göstermiştir. Sonuç olarak, gerçekçi şiddet içeren medyaya maruz kalmak bize saldırgan bilgi kazandırır ve böylece eylemlerimiz ve kelimelerimiz de saldırganlaşır. Ekme Kuramı, bir çocuğun medyayla ne kadar ilişkili olursa, ondan o kadar çok etkileneceğini savunur. Bu nedenle, çocuk ne kadar şiddet içeren içerikle karşılaşırsa, içeriğin çocuk üzerindeki etkisi o kadar büyük olur. Toplumumuzdaki çocukların; televizyon, filmler, sosyal medya ve video oyunları aracılığıyla şiddet içeren görüntüleri gözlemleme fırsatları var." Acımasız Dünya Sendromu ", haber kanallarının yalnızca dünyada meydana gelen olumsuz olayları göstermesini tartışır. Bu sendrom algımızı dünyanın olduğundan daha tehlikeli bir yer olduğuna inanmamızı sağlayacak şekilde çarpıtır; çünkü bildiklerimiz yalnızca medyanın bize gösterdiklerinden ibarettir. Bobo Bebek deneyi, bu iki teori tarafından da desteklenmektedir. Deneyin vardığı sonuç, başkalarının davranışlarını incelemenin (saldırgan model), benzer davranışlara neden olacağını (saldırgan bir tavır) belirten sosyal öğrenme kuramını destekler. Modern toplumdaki çocuklar, içeriği kurgusal olduğunda bile medyayı inceler ve ondan bir şeyler öğrenir. Sentez Bu deneyler ampirik olarak Bandura'nın sosyal öğrenme kuramı ile ilgilidir. Bu sosyal bilim kuramı insanların gözlemleyerek, taklit ederek ve biçimlendirerek öğrendiklerini; dahası, insanların davranışçılıkta genellikle görüldüğü gibi sadece ödüllendirildiklerinde veya cezalandırıldıklarında değil, diğer insanların davranışlarına netice olarak ödül veya ceza almalarını gözlemleyerek de öğrendiklerini öne sürer (gözlemsel öğrenme). Bu deneyler önemlidir; çünkü gözlemsel öğrenme ile ilgili çok daha fazla çalışmanın yolunu açmıştır. Ayrıca veriler, örneğin, çocukların şiddet içeren medyayı izlemekten nasıl etkilenebileceği gibi gerçekçi ve yeni hipotezler sundu. Eleştiriler Doğal yanlılığa ilişkin iddialar , ilk Bandura deneylerinin yanlı veya geçerliliklerini zayıflatacak biçimde kusurlu olduğunu belirtti. Bu araştırmacıların fark ettiği sorunlar şunlardı: Seçme yanlılığı: Bandura'nın deneklerinin hepsi, Stanford Üniversitesi anaokulundan seçilmiş, Stanford öğrencilerinin çocuklarıydı. Stanford gibi prestijli bir üniversitenin öğrencileri, 1960'larda neredeyse tamamen beyazdı ve büyük ölçüde yüksek gelirli ailelerden geliyordu. Bu nedenle çalışma deneklerinde ırksal ve sosyoekonomik yanlılık mevcuttu. Zamansal dizilim: 1963 çalışmasında,1961 çalışmasının "gerçek yaşam saldırganlığı ve kontrol grubu koşulları" ile ilgili verileri kullanılmıştır; bu nedenle, çalışmalar arası dönemde gerçekleşen deneklerin olgunlaşması ve çalışma dışı etkiler, 1963 gözlemlerine, sonuçlarına ve çıkarımlarına katkıda bulunmuş olabilir. Motivasyona ilişkin iddialar Bazı akademisyenler, Bobo Bebeği çalışmalarının saldırganlık çalışmaları olmadığını, çocukların videoların talimat olduğu inancının, onları yetişkinleri taklit etmeye motive ettiğini ileri sürüyorlar. Başka bir deyişle, çocukları motive eden şey gerçek saldırganlık yerine, yetişkinleri memnun etme veya yetişkin olma isteği olabilir. Üstelik aynı akademisyenler, bobo bebeklerinin vurulmak için tasarlandığını belirterek, çalışmanın dış geçerliğini eleştirmektedir. Etiğe ilişkin iddialar İlk çalışmaların etiğe uygunluğu konusunda birtakım itirazlar edilmiştir. Üniversite düzeyinde bir genel psikolojiye giriş metninde, Bandura'nın çalışması etiğe uygun olmayan ve ahlaki açıdan yanlış olarak ifade edilmiştir; çünkü denekler saldırgan bir biçimde yanıt vermek için manipüle edilmiştir. Ayrıca belirtilmiştir ki, bu deneyde uygulanan yöntemlerin uzun vadeli etkileri şaşırtıcı olmayan bir biçimde barizdir; çünkü deneklerin kışkırtılması ve oyuncaklarla oynamalarına izin verilmemesi rahatsızlık ve memnuniyetsizlik yaratmıştır. Bu nedenle, denekler saldırgan olmaları için eğitilmişlerdir. Çeşitli iddialar , 8 yaşından küçük çocukların frontal lobunun az gelişmiş olduğunu bunun da onların gerçekliği hayalden ayıramamasına katkıda bulunduğunu belirtmiştir; örneğin, 12 yaşına kadar olan çocuklar dolaplarında ya da yatakların altında canavarların yaşadıklarına inanabilirler. Üstelik bazen rüyaları da gerçeklikten ayıramazlar. Ayrıca biyolojik kuramcılar, sosyal öğrenme kuramının DNA'nın bireysel ve özgün olduğunu, beynin gelişimini ve öğrenme farklılıklarını göz ardı ederek, bireylerin biyolojik durumunu görmezden geldiklerini savunuyorlar. Ayrıca bakınız Davranışçılık Gelişim psikolojisi Konuyla ilgili yayınlar A. Bandura & R.H. Walters (1959). Adolescent Aggression, New York, New York, US:Ronald Press. A. Bandura, (1962) Social Learning through Imitation, Lincoln, Nebraska, US:University of Nebraska Press. Bandura, A., & Walters, R. (1963). Social learning and personality development. New York: Holt, Rinehart and Winston A. Bandura (1975) Social Learning & Personality Development, New York :Holt, Rinehart & Winston. A. Bandura (1976) Social Learning Theory. New Jersey, US: Prentice-Hall. A. Bandura (1986) Social Foundations of Thought and Action. Kaynakça McGloin, Farrar & Fishlock (2015). "Triple whammy! Violent games and violent controllers". Journal of Communication. Kategori:Psikoloji deneyleri Kategori:Davranış değiştirme
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri