#BoykotBaşlıyor mı? Yoksa Gezi Parkı Sansürü mü?
Son günlerde sosyal medyada oldukça popüler olan bir hashtag var: #boykotbaşlıyor. İnsanlar bir banka boykotu başlatma hazırlığında gibi görünüyor. Ancak ben bu hasthag'i gördükçe şaşkınlığımı gizleyemiyorum. Zira boykot çağrısında bulunan bankanın sahibi, düne kadar Gezi Parkı olaylarını sansürlemeyen, hatta destekleyen bir duruş sergilemişti.
Evet, doğru duydunuz! Bu banka, Gezi Parkı protestolarının sansürlenmesine karşı çıkan ve medyada yer alan tek medya kuruluşu gibiydi. O zaman bu bankanın sahibi, özgür basın ve ifade özgürlüğünü savunan biri olarak görülüyordu. Peki, bugün gelinen noktada aynı kişilerden bu boykot çağrısı nasıl ortaya çıkıyor?
Bu durum bana oldukça ironik geliyor. Düne kadar sansürle mücadele eden, ifade özgürlüğünü savunan bir kişinin bugün bir banka boykotu başlatması... Gerçekten ilginç bir durum. Acaba bu boykot çağrısının arkasında yatan gerçek sebep nedir? Bu banka hakkında son zamanlarda ortaya çıkan iddialar ve skandallar mı boykotu tetikledi? Yoksa aradaki bağlantı Gezi Parkı olaylarıyla mı ilgili?
Bu soruların cevaplarını bulmak zor olabilir, ancak şunu net bir şekilde görebiliyoruz: Sosyal medya kullanıcıları olarak, bir konuya tepki göstermeden önce tüm gerçekleri öğrenmemiz ve tarafsız bir bakış açısı edinmemiz önemlidir. Zira düne kadar savunduğumuz değerler, bugün bizi boykot etmeye yöneltebilir. Bu nedenle, düşüncelerimizi ifade etmeden önce her şeyi araştırmak ve anlamak zorundayız.
Bu boykot çağrısının arkasındaki gerçek niyet ne olursa olsun, umarım bu durum bizlere ders olur. Özgür basın ve ifade özgürlüğü gibi değerleri savunanlar, bu değerleri savunurken aynı zamanda sorumluluk da taşımalıdır. Zira güç, aynı zamanda büyük bir sorumluluktur.
Son günlerde sosyal medyada oldukça popüler olan bir hashtag var: #boykotbaşlıyor. İnsanlar bir banka boykotu başlatma hazırlığında gibi görünüyor. Ancak ben bu hasthag'i gördükçe şaşkınlığımı gizleyemiyorum. Zira boykot çağrısında bulunan bankanın sahibi, düne kadar Gezi Parkı olaylarını sansürlemeyen, hatta destekleyen bir duruş sergilemişti.
Evet, doğru duydunuz! Bu banka, Gezi Parkı protestolarının sansürlenmesine karşı çıkan ve medyada yer alan tek medya kuruluşu gibiydi. O zaman bu bankanın sahibi, özgür basın ve ifade özgürlüğünü savunan biri olarak görülüyordu. Peki, bugün gelinen noktada aynı kişilerden bu boykot çağrısı nasıl ortaya çıkıyor?
Bu durum bana oldukça ironik geliyor. Düne kadar sansürle mücadele eden, ifade özgürlüğünü savunan bir kişinin bugün bir banka boykotu başlatması... Gerçekten ilginç bir durum. Acaba bu boykot çağrısının arkasında yatan gerçek sebep nedir? Bu banka hakkında son zamanlarda ortaya çıkan iddialar ve skandallar mı boykotu tetikledi? Yoksa aradaki bağlantı Gezi Parkı olaylarıyla mı ilgili?
Bu soruların cevaplarını bulmak zor olabilir, ancak şunu net bir şekilde görebiliyoruz: Sosyal medya kullanıcıları olarak, bir konuya tepki göstermeden önce tüm gerçekleri öğrenmemiz ve tarafsız bir bakış açısı edinmemiz önemlidir. Zira düne kadar savunduğumuz değerler, bugün bizi boykot etmeye yöneltebilir. Bu nedenle, düşüncelerimizi ifade etmeden önce her şeyi araştırmak ve anlamak zorundayız.
Bu boykot çağrısının arkasındaki gerçek niyet ne olursa olsun, umarım bu durum bizlere ders olur. Özgür basın ve ifade özgürlüğü gibi değerleri savunanlar, bu değerleri savunurken aynı zamanda sorumluluk da taşımalıdır. Zira güç, aynı zamanda büyük bir sorumluluktur.