Bazı milli hislerden yoksun olan laikçidir. Geçenlerde bir arkadaşımın evinde toplandık bir akşam iş çıkışı. Hem birlikte haberleri izleriz, hem de daha sonra ülke sorunları üzerine istişarelerde bulunuruz düşüncesiyle. Neyse izliyoruz haberleri falan. Bülent Arınç bey konuşma yapıyor. Ergenekon'u tepelediklerinden, çeteleri göçerttiklerinden, garip gurebanın artık karnı tok bir şekilde yatağına girdiğinden söz ediyor. Ve en nihayetinde sayın başbakan'ımı da hatırlayıp gözyaşı içerisinde 'allah onu başımızdan eksik etmesin' diyordu. Bizim çocukları tuttu mu bir gülme krizi. Adamlar yani inanın abartmıyorum size yarım saat boyunca biri güldü öbürü sustu, öbürü güldü diğeri sustu; böyle resmen kanon halinde güldüler sustular güldüler sustular. Ben tabii bunların bu durumuna hiç anlam veremedim. Hani ortada komik bir şey olur, veya açıkta bir şey görür ya insan, o zaman güler sin. Ama gayet mantıklı ve akıllıca ve birazcık da olsa duygusallık yüklü bir konuşmaya insan neden güler anlamadım. Gülmeleri sona erince; kendilerine gerçekleştirdikleri davranış biçiminin son derece hatalı bir şey olduğunu belirttim. 2002 yılındaki Türkiye tablosu ile 2009'un şu günlerini, arada yaşadığımız o tatlı anıları anımsattım. İnternetten indirdikleri filmleri yükledikleri harici hard diskleri, 2'şer adet satın aldıkları laptopları nasıl satın alabildiklerini sordum. Ülkenin dört bir yanındaki tesis olunmuş güven ve sükunet ortamını da ilave bir not olarak ekledim. Ama bu arkadaşlar o kadar dejenere ve laikçi zihniyyete haiz olmuşlar ki, konuşma birisinin tekrar aklına geldi ve yeniden manyak gibi gülmeye başladılar. Ben ise o dejenere insanların olduğu ortamda daha fazla duramayacağımı anladım ve çarptım kapıyı çıktım. Eve gittim, bir kase dolusu yoğurt yedim, uyudum.