Olay yerinde ya da mağdurun üzerinde herhangi bir yabancı DNA bulgusuna rastlanmadığını daha önce detaylıca incelediğimiz cinayettir. 20 Ocak 2020 tarihinde, saat 12:25'te gazeteler bir haber geçiyor: "Müge Anlı 20 Ocak Pazartesi canlı yayınında, liseli Çağla Tuğaltay cinayetinde, genç kızın cesedinde bulunan DNA örneğinin bir aile üyesine ait çıkması herkesi şoke etti!!!"
20 Ocak 2020 tarihli Müge Anlı canlı yayınını arşivden buldum ve izledim. Müge Anlı canlı yayınında böyle bir konuşma yapılmıyor.
Haberin saati ilginçtir; Müge Anlı ile Tatlı Sert sabah saat 10:00'da canlı yayına başlar ve o günkü canlı yayın tam 2 saat 11 dakika sürer. Yani yayın, öğlen saatiyle 12:11'de sona ermiştir. Haberin gazetelere girilme saati ise 12:25'tir. Daha sonra haberin içeriği düzenleniyor ve bugünkü halini alıyor.
Dört gazetede de "cesetten elde edilen DNA'nın aileye ait olduğu" şeklinde verilen haberin nedeninin sorgulanması gerekir. Öncelikle, haberin girilme saati, Müge Anlı'nın canlı yayınından ancak 14 dakika sonradır. Bu haberi yapan gazeteciler, canlı yayında bu konuya değinilmesini beklemiş ve Müge Anlı'nın açıklamadığını görünce haberi vermişlerdir.
Görselde de görebileceğiniz üzere, Müge Anlı'ya sorulan soru şudur: "Müge Anlı ile Tatlı Sert canlı yayınında, Müge Anlı liseli Çağla Tuğaltay'ın cesedinde bulunan şok DNA örneğinin sahibini neden açıklamadı?"
Gazeteciler, bu haberi yaparak, ilgili basın ve medya kuruluşları tarafından bilinen bir bilginin, bu cinayeti işleyen bir programda neden dile getirilmediğini sorguluyorlar. Bu durum, haberdeki "herkesi şoke eden" ifadesinin aksine, beklenen ve tahmin edilen bir durumdur.
Biz daha önce bu haberi görmeden, ilgili DNA örneklerinin yabancılara ait olamayacağını diyalektik bir yöntemle ortaya koymuştuk. Şimdi ise deliller ve kanıtlarla, olay yerinde hiçbir yabancı DNA bulgusuna rastlanmadığını görüyoruz.
Sayın savcı, tam olarak neyi bekliyoruz? Biz de merak ediyoruz. Şu anda elimizdeki tek bulgu, olay yeriyle alakası olmayan, apartman koridorunda bulunan ve katile ait olmasından çok daha muhtemel bir leke iddiasıyla aileye ait olduğu öne sürülen DNA örneğidir. Bu durum, katile ait olabileceği ihtimalini tamamen göz ardı ederek, ailenin soruşturulmasını erteleme amaçlı kullanılmaktadır.
Bu kadar mücbir kabullerle soruşturma yürütmek, hangi mantıkla savunulabilir? Dosyayı önümüze getirin ve katili sanık kürsüsüne gönderecek delilleri sunun. Hatta kamuoyu önünde iddiaya bile girelim. Eğer 4 saat içinde katili sanık kürsüsüne gönderemezsem bana 40 yıl hapis cezası verilsin, itiraz eden namerttir!
Düzeltme: Müge Anlı ile Tatlı Sert yayın linki [buraya eklenebilir].
20 Ocak 2020 tarihli Müge Anlı canlı yayınını arşivden buldum ve izledim. Müge Anlı canlı yayınında böyle bir konuşma yapılmıyor.
Haberin saati ilginçtir; Müge Anlı ile Tatlı Sert sabah saat 10:00'da canlı yayına başlar ve o günkü canlı yayın tam 2 saat 11 dakika sürer. Yani yayın, öğlen saatiyle 12:11'de sona ermiştir. Haberin gazetelere girilme saati ise 12:25'tir. Daha sonra haberin içeriği düzenleniyor ve bugünkü halini alıyor.
Dört gazetede de "cesetten elde edilen DNA'nın aileye ait olduğu" şeklinde verilen haberin nedeninin sorgulanması gerekir. Öncelikle, haberin girilme saati, Müge Anlı'nın canlı yayınından ancak 14 dakika sonradır. Bu haberi yapan gazeteciler, canlı yayında bu konuya değinilmesini beklemiş ve Müge Anlı'nın açıklamadığını görünce haberi vermişlerdir.
Görselde de görebileceğiniz üzere, Müge Anlı'ya sorulan soru şudur: "Müge Anlı ile Tatlı Sert canlı yayınında, Müge Anlı liseli Çağla Tuğaltay'ın cesedinde bulunan şok DNA örneğinin sahibini neden açıklamadı?"
Gazeteciler, bu haberi yaparak, ilgili basın ve medya kuruluşları tarafından bilinen bir bilginin, bu cinayeti işleyen bir programda neden dile getirilmediğini sorguluyorlar. Bu durum, haberdeki "herkesi şoke eden" ifadesinin aksine, beklenen ve tahmin edilen bir durumdur.
Biz daha önce bu haberi görmeden, ilgili DNA örneklerinin yabancılara ait olamayacağını diyalektik bir yöntemle ortaya koymuştuk. Şimdi ise deliller ve kanıtlarla, olay yerinde hiçbir yabancı DNA bulgusuna rastlanmadığını görüyoruz.
Sayın savcı, tam olarak neyi bekliyoruz? Biz de merak ediyoruz. Şu anda elimizdeki tek bulgu, olay yeriyle alakası olmayan, apartman koridorunda bulunan ve katile ait olmasından çok daha muhtemel bir leke iddiasıyla aileye ait olduğu öne sürülen DNA örneğidir. Bu durum, katile ait olabileceği ihtimalini tamamen göz ardı ederek, ailenin soruşturulmasını erteleme amaçlı kullanılmaktadır.
Bu kadar mücbir kabullerle soruşturma yürütmek, hangi mantıkla savunulabilir? Dosyayı önümüze getirin ve katili sanık kürsüsüne gönderecek delilleri sunun. Hatta kamuoyu önünde iddiaya bile girelim. Eğer 4 saat içinde katili sanık kürsüsüne gönderemezsem bana 40 yıl hapis cezası verilsin, itiraz eden namerttir!
Düzeltme: Müge Anlı ile Tatlı Sert yayın linki [buraya eklenebilir].