Çalarsa Annemdir, Mesajsa [Bankadır/Markadır]!
Son zamanlarda, özellikle banka ve giyim sektöründeki bazı markaların müşterilerine yönelik mesajlaşma hizmetleri hakkında çok sayıda şikayet aldık. Bu markalar, müşterilerinin telefon numaralarını ele geçirerek, istemedikleri halde sürekli promocyon ve reklam mesajları göndermekte, adeta taciz etmektedirler.
Bu markalar, müşterilerini düşünen, ihtiyaçlarına cevap veren bir yaklaşım yerine, yalnızca satış odaklı, agresif bir strateji izlemektedirler. Müşterilerinin telefon numaralarını nasıl ele geçirdikleri ve bu numaraları neden korumadıkları sorulmalıdır! Bu markaların veri gizliliği ve müşteri rızası konusunda ne kadar duyarsız oldukları açık bir şekilde görülmektedir.
Bu markalar, mesajlaşma hizmetlerini müşterilerine gerçek bir değer sunmak yerine, yalnızca satış yapıp kârlarını artırmak için kullanmaktadırlar. Müşterilerin istemedikleri bu mesajlaşmaya maruz kalmaları, adeta bir taciz biçimindedir ve derhal son verilmesi gerekir. Aksi takdirde, bu markalar müşterilerini kaybetmeye ve itibarlarını zedelemeye devam edeceklerdir.
Bu soruna bir çözüm olarak, bankalar ve giyim markaları dahil tüm şirketler, mesajlaşma hizmetlerini kullanırken müşterilerinin tercihlerini göz önünde bulundurmalı ve rızalarını almalıdır. Ayrıca, bu mesajlaşmanın sıklığı ve içeriği düzenlenmeli, müşteriler istemedikleri takdirde kolayca bu mesajlardan vazgeçebilmelidir.
Unutmayın, gerçek bir değer sunan ve müşterilerini taciz etmeyen markalar, uzun vadede daha fazla güven ve sadakat kazanacaktır! Bu markalar, müşterilerinin telefon numaralarını bir satış aracı olarak görmek yerine, onları gerçek bir iletişim kanalı olarak kullanmalı ve ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Aksi takdirde, "Çalarsa Annemdir, Mesajsa [Bankadır/Markadır]" diyerek, müşteriler bu markalara karşı tepki verecek ve güvenlerini kaybedeceklerdir.
Son zamanlarda, özellikle banka ve giyim sektöründeki bazı markaların müşterilerine yönelik mesajlaşma hizmetleri hakkında çok sayıda şikayet aldık. Bu markalar, müşterilerinin telefon numaralarını ele geçirerek, istemedikleri halde sürekli promocyon ve reklam mesajları göndermekte, adeta taciz etmektedirler.
Bu markalar, müşterilerini düşünen, ihtiyaçlarına cevap veren bir yaklaşım yerine, yalnızca satış odaklı, agresif bir strateji izlemektedirler. Müşterilerinin telefon numaralarını nasıl ele geçirdikleri ve bu numaraları neden korumadıkları sorulmalıdır! Bu markaların veri gizliliği ve müşteri rızası konusunda ne kadar duyarsız oldukları açık bir şekilde görülmektedir.
Bu markalar, mesajlaşma hizmetlerini müşterilerine gerçek bir değer sunmak yerine, yalnızca satış yapıp kârlarını artırmak için kullanmaktadırlar. Müşterilerin istemedikleri bu mesajlaşmaya maruz kalmaları, adeta bir taciz biçimindedir ve derhal son verilmesi gerekir. Aksi takdirde, bu markalar müşterilerini kaybetmeye ve itibarlarını zedelemeye devam edeceklerdir.
Bu soruna bir çözüm olarak, bankalar ve giyim markaları dahil tüm şirketler, mesajlaşma hizmetlerini kullanırken müşterilerinin tercihlerini göz önünde bulundurmalı ve rızalarını almalıdır. Ayrıca, bu mesajlaşmanın sıklığı ve içeriği düzenlenmeli, müşteriler istemedikleri takdirde kolayca bu mesajlardan vazgeçebilmelidir.
Unutmayın, gerçek bir değer sunan ve müşterilerini taciz etmeyen markalar, uzun vadede daha fazla güven ve sadakat kazanacaktır! Bu markalar, müşterilerinin telefon numaralarını bir satış aracı olarak görmek yerine, onları gerçek bir iletişim kanalı olarak kullanmalı ve ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Aksi takdirde, "Çalarsa Annemdir, Mesajsa [Bankadır/Markadır]" diyerek, müşteriler bu markalara karşı tepki verecek ve güvenlerini kaybedeceklerdir.