ekonomimin ne kadar kötüye gittiğine dair, uyandıklarında beni yaparken gören oğullarımın aydınlanmasına ve biraz da üzülmelerine sebep olmuş eylem cam silmek.temizlik konusunda kendi işimi kendim yapmayı hep sevsem, nevresimini bile eve gelen kadının değişmesini isteyen, ne bilim çamaşırı, ütüyü yine bu kadına yaptıranları hiç anlamadım ama cam silmek bana hep dünyanın en meşakkatli işi gibi göründü taa ki bu sabaha kadar. güzel bir kahvaltı hazırlamak için tüm enerjimle kalkıp balkonda kahvemi içerken balkon camlarındaki hiç geçmeyen lekelere ilişti gözüm, önce sleepy mendille lekelerin baya hafiflediğini gördükten sonra beyaz sirkeli bi mikrofiber bezle tamamının geçtiğini görmemle başladı her şey. bir kovaya çamaşır suyu az biraz da fairly diğerineyse beyaz sirke koyup “şu balkon camlarını bi sileyim de kalanını pazartesi kadın halleder” diye düşündüm. güneş kremimi boca edip başladım işe. anladım ki ben bu cam/kapı silme işini gereksiz büyütmüşüm gözümde. balkon bitince hiç görmediğim ölçüde temiz camlar beni gaza getirdi ve diğer odaların camlarını da silmeden duramadım.pazartesi gelecek kadına mesaj atmak kısmı kalmıştı geriye, attım. “havvacığım, taşınma vs. ekonomim baya sarsıldı, bi süre temizlik yaptırmayacağım.” dedim. normalde herkese 2000 olan ama benim evimde, camlar dışında yorucu iş olmadığından 1500'e gelen havvacığım da istersem 1000 liraya gelebileceği şeklinde cevapladı mesajımı. bu mesaj biraz aklımı katıştırsa da silkelenip kendime geldim ve teşekkür edip istersem bilgilendireceğimi söyledim.yanisi artık camlarımı kendim sileceğim. hem ayda 3000 cepte kalacak hem de bu halime epeyce dertlenen çocuklar belki de daha özenli harcayacaklar. valla güzel iş çıkardım.yatak odasının ve bir balkonun camı kalmıştı, gideyim de onları da sileyim bari.edit: şu camların görsel ışıl ışıllığına baktıkça içim bi mutlulukla doluyor yalnız, perdeleri kapatmayacağım bi süre