İmfuckinluvmyboobs'a katılmama olanak sağlayan fantastik bilim insanı. Fantastik diyorum çünkü imfuckinluvmyboobs'la beni aynı yere getirebilen şeyin fantastik bir boyutu olmak zorunda. Şengör'ün tepki çekmesinin sebebi çok ve kesin çıkarımlar yapması. Bunu yaparken de iki temel hatası var. Bu sert çıkarımlarında kullandığı ansiklopedik bilgilerin konuyla alakalı bütün bilgileri içerdiğini düşünmesi. İkincisi de bu çıkarımlar için bilinmesi gereken bütün bilgilere sahip olduğunu ve sahip olmadığı bilgilerin hiçbirinin bu konuyla alakalı olmadığını varsayması.
Şengörle ilgili önceden #161442473 girisini yazmıştım. İşte v2 üzerinden ufak bir özet:
Celal Şengör, ikinci dünya savaşı'nda almanya'nın balistik füzelere erişimi olduğu bilgisine sahip. Ama bu balistik füzelerin isabet yarıçapının 4.5 km olduğuna dikkat etmiyor. Bu 4.5 km ne demek onu anlatayım, alman V2 füzesi %50 ihtimalle hedef merkezli 4.5 km yarıçaplı bir daireye, %50 ihtimalle de bu daireyle hedef merkezli 9 km yarıçaplı bir çemberin arasında kalan bölgeye düşecek. Yani 30-50 metre hassasiyeti geçtim, kilometrelerden bahsediyoruz. Adam Tower of London'ı vurmak istiyor ama Hackney'i, Tottenham'ı, Camden'i vuruyor. Elbette Londra halkı için can sıkıcıdır ama savaşın genelini etkileyecek bir şey değil. Bunun ucuna takacağı bombanın ağırlığı da en fazla 750 -1000 kg olacak bu arada. İlk atom bombası 4500 kg imiş, yani almanya atom bombasına erişebilseydi bile V2'lerin savaşın gidişine bir etkisi olmayabilirdi.
Şengör V2'lerin menzilini biliyor ama bu diğer iki mevzuyu ya bilmiyor ya da konuyla alakasız buluyor. O yüzden de çıkarımları tamamen hatalı. Direkt aynı konudaki ikinci hatası da almanların sesten hızlı füzelerle Londra'yı vurduğu bilgisi üzerinden almanların süpersonik balistik füzelere erişiminin olduğunu ima etmesi. Atmosferde yeteri kadar yükselen her cisim, eğer uygun aerodinamik özelliklere sahipse düşerken ses hızını aşar, hatta hipersonik hızlara da ulaşır. Bugün süpersonik füze denildiğinde düşünülmesi gereken şey o füzenin son hızı ya da maksimum hızı değil, manevra yapabileceği maksimum hızdır. Eğer mesele manevra olmasaydı herkes 1960'larda hipersonik füzeye sahip olduğunu iddia edebilirdi.
Kısaca bugünkü bakış açımızla olaya bakarsak almanların elinde yüksekten bırakılabilen kovalar vardı diyebiliriz. Bu kovaların süpersonik hızlara ulaşması onları süpersonik kova yapmıyor. V2'leri neden bu kadar konuşuyor bilmiyorum. Almanya V2 teknolojisinde 2 yıl daha ilerde olsa dahi bu savaşı kazanamazdı hatta V2'ler yine bu savaşa etki etmezdi.
Şengör tarihi bir izolasyonda yorumluyor. Halbuki arge bir nevi zero sum game'dir, bir konuya fazla kaynak ayırmak başka konulardan kaynak çekmek demektir. Almanya V2'de biraz daha iyi olmak için başka alanlardan çekilmek zorundaydı, bu da belki Almanya'nın zırhlı teknolojisinde geriye düşmesi demek olacaktı. Bir de ana ikmal sistemi olarak at arabası kullanan bir ülkenin V2'lerde biraz daha iyi olsaydı savaşı kazanabileceğini sanması da ilginç... Şengör'ü bir kere bu at arabası olayından bahsederken duymadım.
Şengör'ün yapması gereken şey, tarihle ilgili ifadelerini "bilimsel olarak doğruluğu kanıtlanmış bilgi" yerine "kendi öznel yorumu" şeklinde vermesi ve ifadelerini yumuşatması. Ama bunu yapamaz, zira bu adamın tüketicisi bunu istemiyor. Bu adamın tüketicisi tarihin kendileri için fazla karmaşık olduğunu düşünen ve "keşke güvenebileceğim tercihen atatürkçü birisi bu tarihi yorumlasa da ben direkt yorumu alsam" diyen insanlar. Bu insanlar şengör etrafında oluşturdukları personality cult da şengör'ün fildişi kulesinden inerek aramıza katılmasına izin vermiyor.
Şengörle ilgili önceden #161442473 girisini yazmıştım. İşte v2 üzerinden ufak bir özet:
Celal Şengör, ikinci dünya savaşı'nda almanya'nın balistik füzelere erişimi olduğu bilgisine sahip. Ama bu balistik füzelerin isabet yarıçapının 4.5 km olduğuna dikkat etmiyor. Bu 4.5 km ne demek onu anlatayım, alman V2 füzesi %50 ihtimalle hedef merkezli 4.5 km yarıçaplı bir daireye, %50 ihtimalle de bu daireyle hedef merkezli 9 km yarıçaplı bir çemberin arasında kalan bölgeye düşecek. Yani 30-50 metre hassasiyeti geçtim, kilometrelerden bahsediyoruz. Adam Tower of London'ı vurmak istiyor ama Hackney'i, Tottenham'ı, Camden'i vuruyor. Elbette Londra halkı için can sıkıcıdır ama savaşın genelini etkileyecek bir şey değil. Bunun ucuna takacağı bombanın ağırlığı da en fazla 750 -1000 kg olacak bu arada. İlk atom bombası 4500 kg imiş, yani almanya atom bombasına erişebilseydi bile V2'lerin savaşın gidişine bir etkisi olmayabilirdi.
Şengör V2'lerin menzilini biliyor ama bu diğer iki mevzuyu ya bilmiyor ya da konuyla alakasız buluyor. O yüzden de çıkarımları tamamen hatalı. Direkt aynı konudaki ikinci hatası da almanların sesten hızlı füzelerle Londra'yı vurduğu bilgisi üzerinden almanların süpersonik balistik füzelere erişiminin olduğunu ima etmesi. Atmosferde yeteri kadar yükselen her cisim, eğer uygun aerodinamik özelliklere sahipse düşerken ses hızını aşar, hatta hipersonik hızlara da ulaşır. Bugün süpersonik füze denildiğinde düşünülmesi gereken şey o füzenin son hızı ya da maksimum hızı değil, manevra yapabileceği maksimum hızdır. Eğer mesele manevra olmasaydı herkes 1960'larda hipersonik füzeye sahip olduğunu iddia edebilirdi.
Kısaca bugünkü bakış açımızla olaya bakarsak almanların elinde yüksekten bırakılabilen kovalar vardı diyebiliriz. Bu kovaların süpersonik hızlara ulaşması onları süpersonik kova yapmıyor. V2'leri neden bu kadar konuşuyor bilmiyorum. Almanya V2 teknolojisinde 2 yıl daha ilerde olsa dahi bu savaşı kazanamazdı hatta V2'ler yine bu savaşa etki etmezdi.
Şengör tarihi bir izolasyonda yorumluyor. Halbuki arge bir nevi zero sum game'dir, bir konuya fazla kaynak ayırmak başka konulardan kaynak çekmek demektir. Almanya V2'de biraz daha iyi olmak için başka alanlardan çekilmek zorundaydı, bu da belki Almanya'nın zırhlı teknolojisinde geriye düşmesi demek olacaktı. Bir de ana ikmal sistemi olarak at arabası kullanan bir ülkenin V2'lerde biraz daha iyi olsaydı savaşı kazanabileceğini sanması da ilginç... Şengör'ü bir kere bu at arabası olayından bahsederken duymadım.
Şengör'ün yapması gereken şey, tarihle ilgili ifadelerini "bilimsel olarak doğruluğu kanıtlanmış bilgi" yerine "kendi öznel yorumu" şeklinde vermesi ve ifadelerini yumuşatması. Ama bunu yapamaz, zira bu adamın tüketicisi bunu istemiyor. Bu adamın tüketicisi tarihin kendileri için fazla karmaşık olduğunu düşünen ve "keşke güvenebileceğim tercihen atatürkçü birisi bu tarihi yorumlasa da ben direkt yorumu alsam" diyen insanlar. Bu insanlar şengör etrafında oluşturdukları personality cult da şengör'ün fildişi kulesinden inerek aramıza katılmasına izin vermiyor.