Müjdat Gezen bugünkü köşe yazısında Cem Yılmaz hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: Cem Yılmaz’ı çok severim. Oyunculuk mesleğini yapmak için üç şey gerekir: yetenek, eğitim, çok çalışmak. Cem’de üçü de var. Çocuk çok yetenekli. Ayrıca eğitimli. Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirmiş ama ondan önemlisi oraya girmeye hak kazanmış. Eğitimi oyunculuk üzerine olmasa da o bir mizahçı. Önce karikatürle başlıyor mizah sanatına. Sonra sahneye taşıyor mizahı. Bence çok iyi yapıyor. Filmleri için aynı şeyleri söylemiyorlar ama ben hokkabaz gibi bir de son yaptığı karakomik filmler’de oynadığı feribot büfecisi gibi rollerde Cem’e bayıldım. Ancak o kadar güzel oynanabilir. İnsanlar bir süre sonra bu gibi yeteneklere bir tavır alırlar ve “o da artık bitti, kendini tekrar ediyor” gibi dâhiyane yaklaşımlarla sanatçıyı ufalamaya kalkarlar. Bu gibi şeyler Cem Yılmaz çapındaki sanatçılara sökmez. Şimdi bir an için kendinizi onun yerine koyun. Karikatür çiziyorsunuz. Sonra küçücük bir mekânda arkadaşlarınız diyorlar ki: “Cem, bu bize yaptığın esprileri halka da yapsana.” Sahneye çıkıyor. İki gün sonra salonda yer bulmak imkânsız. Çocukta allah vergisi bir yetenek var işte. Ben şu aralar TV’de kısa reklam filmlerini izliyorum. Beş on saniye sürüyor. Minicik bir mimik yapıyor. Güldürüyor. Dikkatli izleyin. Çok yetenek üstü bir genç adam Cem Yılmaz. Böyleleri çok az gelirken, bir de hemen harcamaya kalkmak çok işe yaramaz. Adam yetenekli işte başka söze gerek yok. (...)