Kamil, cennetin yeşil çimlerinde oturmuş, elinde bir portakal, başını eğmiş, derin bir düşüncedeydi. Cennet, herkesin düşlediği gibi değildi. Ada, Kamil'in yanına oturdu, "Ne düşünüyorsun?" diye sordu.
Kamil, portakalı yedi, "Cennet bu kadar mı kısa sürecek?" dedi. "Keşke bir kaç tık daha uzun olsaydı, bu kadar da kısa sürede bitmeseydi keşke dediğim şurup gibi."
Ada gülümsedi, "Senin gibi düşünmeyen birini görmedim Kamil."
"Ama burası cennet değil mi? Burada her şey mükemmel olmalı."
"Evet, ama mükemmellik zamanla sıkıcı olabilir." Ada, Kamil'in gözlerinin içine baktı, "Buraya gelmek için çabaladık. Şimdi ise sadece oturup, beklemek mi istiyorsun?"
Kamil başını salladı, "Evet, beklemek."
Ada kalktı ve Kamil'in yanından geçti, "O zaman ben beklemeyeceğim."
Kamil, Ada'yı izlerken, "Nereye gidiyorsun?" diye sordu.
Ada dönüp gülümsedi, "Cennetin sınırlarını keşfetmeye gidiyorum. Belki de orada daha ilginç şeyler bulabilirim."
Kamil, Ada'nın uzaklaştığını gördü. Ada'nın gitmesi, Kamil'in içinde bir boşluğu hissetmesine neden oldu.
"Keşke bir kaç tık daha uzun olsaydı," diye mırıldandı.
Kamil, portakalı yedi, "Cennet bu kadar mı kısa sürecek?" dedi. "Keşke bir kaç tık daha uzun olsaydı, bu kadar da kısa sürede bitmeseydi keşke dediğim şurup gibi."
Ada gülümsedi, "Senin gibi düşünmeyen birini görmedim Kamil."
"Ama burası cennet değil mi? Burada her şey mükemmel olmalı."
"Evet, ama mükemmellik zamanla sıkıcı olabilir." Ada, Kamil'in gözlerinin içine baktı, "Buraya gelmek için çabaladık. Şimdi ise sadece oturup, beklemek mi istiyorsun?"
Kamil başını salladı, "Evet, beklemek."
Ada kalktı ve Kamil'in yanından geçti, "O zaman ben beklemeyeceğim."
Kamil, Ada'yı izlerken, "Nereye gidiyorsun?" diye sordu.
Ada dönüp gülümsedi, "Cennetin sınırlarını keşfetmeye gidiyorum. Belki de orada daha ilginç şeyler bulabilirim."
Kamil, Ada'nın uzaklaştığını gördü. Ada'nın gitmesi, Kamil'in içinde bir boşluğu hissetmesine neden oldu.
"Keşke bir kaç tık daha uzun olsaydı," diye mırıldandı.