Kasıtlı olarak kullanıldığını düşündüğüm bir yasa var. Devlete karşı suçlar, CB'ye hakaret haricinde kolay kolay hapse giremiyorsunuz. Cidden zor. En fazla bir iki hafta göstermelik yatırıp çıkarıyorlar. Yargılama ise istinaf, yargıtay vs derken kafadan 7-8 yıl sürüyor. Dolayısıyla, ne kadar potansiyel kriminal veya hükmü kesinleşmemiş kriminal varsa sokaklarda. Sokaklar tekinsiz. İnsanlar tedirgin. Topluma aidiyet yok. Bu durum kitlesel hareketleri bir şekilde engelliyor. İnsanlar kenetlenemiyor ve kendisini sömüren hükumet eşrafına, sermayedara karşı duramıyor. Bakın bu bir politika. Emin olun hepinizden daha iyi biliyorlar bu sonuçların ortaya çıkacağını. Ama toplumsal birlikteliği kırmak, sokakları güvensiz hale getirmek lazım ki insanlar evine kapansın, sesini çıkarmasın. Dün öldürülen polisimizin katili, yalnızca 19 yaşında kriminal bir piç değil, biliniz. Eğer öldürülen kimse polis olmasaydı, o piç belki de hâlâ bulanamayacaktı. Sistem, kendine yönelik bir suç olarak değerlendirdiği anda, basit bir bıçaklamanın faili dahi en ağır şekilde yargılanmakta ve cezalandırılmakta. Öte yandan, 8 yaşında bir kız çocuğu vahşice katledildiğinde ise, sistemin nemalananları faillere arka çıkarken, ancak kamuoyu baskısıyla soruşturma ilerleyebilmekte. Kısacası, devleti şekillendirenlerin gözünde vatandaşın, ağacın, kadının, çocuğun, hayvanın değeri yok. Ağzını açıp da devlete/şahsıma söz söylemediğin sürece, istediğin kadar malvarlığına yönelik suç işle, senden makbulü yok. Dilan Polat olayında gördük. Somali CB'nin oğlu bir miktar para harcayarak kaldığı yerden hayatına devam etti. Bir sürü örnek var. Türkiye'deki ceza hukuku, apaçık zenginin, iktidarın ve makbul kriminallerin emrindedir. Sıradan vatandaşın bu sistemden adalet beklentisi olmasın. Bu sistem, dürüst ve yasalara uygun davranan insanları cezalandırır, suçluyu ise cezalandırmış gibi yaparak daha da semirmesine sebep olur.