Bu argümanı ilk duyduğumda şok oldum. Önce daha subjektif bakarak, "Galiba buna inanan kişi konuyu tam anlamamış" gibi düşündüm ama sonra gördüm ki birçok insan böyle düşünüyor. Genellikle Türkiye'de yaşayanlardan duyuyorum ve her çiçek fotoğrafı paylaştığımda türlü mesajlar alıyorum. Bunu bu şekilde anlatacaklarına inanamıyorum ama o kadar yanlış anlaşılmış bir söz ki bu. Çiçekçiden çiçek almayı bile bu argümana indirgeyip doğaya zarar verildiği söyleniyor, komik bir şekilde. Müthiş yanlış ve bilgi eksikliğine dayanan bir düşünce bu.
Çocukluğumdan beri Kanada'da yaşıyorum ve Türkiye'ye kıyasla doğa koruma kanunları ciddi ve sert olan, doğaya müthiş saygı duyan bir ülkede, neredeyse herkesin bahçesinde türlü bitkiler yetiştirdiği yerde bir kere bile böyle bir argüman işitmedim. Çünkü en minimal sağduyuya sahip her insan ya da toplum normlarına en ufak uyum sağlamış her vatandaş, gidip bir bahçeden, oradan buradan, yani dalından bir çiçeğin koparılmayacağını bilir. Fakat çiçekçiden alınan çiçeklerin bu durumla uzaktan yakından alakası yok. Çiçekçiler, çiçek satıcıları doğadan tek tek çiçek koparıyor da, nesli tükenen bitkileri toplayıp satışa çıkararak doğaya zarar veriyor değiller.
Bu argümana bakacak olursak o zaman meyve sebze de yemememiz lazım Ticari amaçla satılan çiçekler tıpkı tarım ürünleri gibi kontrollü ortamlarda yetiştirilip çoğu zaman sürdürülebilir tarım yöntemleriyle büyütülüyor. Genellikle seralarda, bahçelerde, çiftliklerde, doğal ekosistemlerden bağımsız olarak, zaten insanların taleplerini karşılamak amacıyla üretilip satılıyor. Olayın amacı zaten bu. Yani çiçekçiden bir demet çiçek almak, doğaya doğrudan zarar veren bir eylem değil, aksine birçok alanda türlü istihdam sağlayarak ekonomiye katkıda bulunan bir iş.
Geçenlerde bu argümanı çok duyduğumu Kanada'lı arkadaşlarıma anlattım. Bir tanesi doğa bilimleri uzmanı; kahkaha atarak güldü, “Bunu kim diyor” dedi. Utandım, söyleyemedim ama eski sevgililerimden bir tanesi bu argümanı bahane olarak çok kullanıyordu mesela. Bana göre bahane çünkü ne şekilde anlatmış olursam olayım kendisini ikna etmek güçtü. Özellikle bilgiye şıp diye eriştiğimiz bu teknoloji çağında çok komik bir argüman. Ne de olsa, çiçekler dalında güzeldir elbet tabii eğer konuyu doğru anladıysanız..
Çocukluğumdan beri Kanada'da yaşıyorum ve Türkiye'ye kıyasla doğa koruma kanunları ciddi ve sert olan, doğaya müthiş saygı duyan bir ülkede, neredeyse herkesin bahçesinde türlü bitkiler yetiştirdiği yerde bir kere bile böyle bir argüman işitmedim. Çünkü en minimal sağduyuya sahip her insan ya da toplum normlarına en ufak uyum sağlamış her vatandaş, gidip bir bahçeden, oradan buradan, yani dalından bir çiçeğin koparılmayacağını bilir. Fakat çiçekçiden alınan çiçeklerin bu durumla uzaktan yakından alakası yok. Çiçekçiler, çiçek satıcıları doğadan tek tek çiçek koparıyor da, nesli tükenen bitkileri toplayıp satışa çıkararak doğaya zarar veriyor değiller.
Bu argümana bakacak olursak o zaman meyve sebze de yemememiz lazım Ticari amaçla satılan çiçekler tıpkı tarım ürünleri gibi kontrollü ortamlarda yetiştirilip çoğu zaman sürdürülebilir tarım yöntemleriyle büyütülüyor. Genellikle seralarda, bahçelerde, çiftliklerde, doğal ekosistemlerden bağımsız olarak, zaten insanların taleplerini karşılamak amacıyla üretilip satılıyor. Olayın amacı zaten bu. Yani çiçekçiden bir demet çiçek almak, doğaya doğrudan zarar veren bir eylem değil, aksine birçok alanda türlü istihdam sağlayarak ekonomiye katkıda bulunan bir iş.
Geçenlerde bu argümanı çok duyduğumu Kanada'lı arkadaşlarıma anlattım. Bir tanesi doğa bilimleri uzmanı; kahkaha atarak güldü, “Bunu kim diyor” dedi. Utandım, söyleyemedim ama eski sevgililerimden bir tanesi bu argümanı bahane olarak çok kullanıyordu mesela. Bana göre bahane çünkü ne şekilde anlatmış olursam olayım kendisini ikna etmek güçtü. Özellikle bilgiye şıp diye eriştiğimiz bu teknoloji çağında çok komik bir argüman. Ne de olsa, çiçekler dalında güzeldir elbet tabii eğer konuyu doğru anladıysanız..