Herkesin eline o kadar güzel damlatılmış ki parmak şeritli viper araba gibi duruyor. Bir de kendime damlatılmasına bakıyorum. Görevlinin kübist çalışmaya özenmesinin yanı sıra mürekkep sanırım canlıydı. Zira parmağımın damlatılmasının akabinde göz göze geldik. Kendisiyle ve bir kıpırdanma mevcuttu. Sonra birden parmağın sağ tarafına doğru gider gibi yapınca ben sol tarafa eğdim, parmağın sol tarafa meyillenince sağ tarafa eğdim. Bu, böyle bir kaç saniye boyunca sürdü. Ben akrobatik hareketler eşliğinde salonu terk ederken mürekkep parmağımın etrafında üç tur atmıştı bile. Bir gece önceden kendime söz verdiğim halde sabah uykulu uykulu peçete, mendil, kolonya, sıvı nitrojen (evde denemeyin), sülfrik asit (bunu da) gibi bazı maddeleri yanıma almayı unutuşum neticesinde kendime küfür ettim ve seçmen kağıdına sildim mürekkebin birazını o sinirle. Zati iş işten geçmişti artık. Herkesin elinde en minimalist şekilde duran boya benim parmağımı ele geçirmeye çalışan bir uzaylı gibi resmedilmişti. Ben ve grotesk sol işaret parmağım bir kaç ay daha mutual bir yaşam sürmek zorundayız. Sonuçta nedir? Çıkmaz ayın son çarşambası vücudu terk eden bir çeşit boyadır.