Albümde her parça güzel. "City of Evil" albümün adını veriyor ve Babil'in günahlar ve yozlaşma ile çöküşünü anlatıyor. Albüm ruhunu en iyi yansıtan şarkı açılış şarkısı olması hoş. Melodik ve yüksek tempolu vokal, karmaşık gitar ritmi ile birleşerek şarkının ruhunu dinleyiciye yansıtıyor.
"Burn It Down" devam ediyor ve bu sefer "Bu düzeni yakalım" temasına geçiyoruz. Şehrin tanıtıldıktan sonra. Uzun enstrümantal bölümleriyle albümde benim için alt sıralarda yer alan bir şarkı.
"Blinded in Chains" "Need for Speed: Most Wanted" sayesinde albümün bat country sonrası en bilinen şarkısı. Gitarların en ön planda olduğu şarkı bu olabilir, bunun etkisiyle gaza getirmesi de yüksek tabii. Tema olarak yine sıkışmışlığı ve sistemin kaosuyla körleşmeyi işliyoruz.
"Bat Country" favorimden devam ediyoruz. "We Can't Stop Here, This is Bat Country" temasını "Fear and Loathing in Las Vegas" dan alıyor ve klibi de filmden sekansların tekrar canlandırılmasıyla. Amerikan rüyasını hedonistik bir biçimde kovalarken kişinin kendi iç hesaplaşmalarıyla boğuşmasını anlatıyor diye özetleyebiliriz. Guitar Hero'da söylemekten en keyif aldığım şarkı olmasına rağmen gitar ve davuldaki arkadaşlar nefret ederdi zorluğu nedeniyle.
"Trashed and Scattered" yine albümün gaz şarkılarından. Bana "Call of Duty"nin "Ghost"unu hatırlatır bu şarkı, yaşadığı ihanetle.
"Seize the Day" albümün en pozitif şarkısı. Bu yüzden de en az sevdiğim şarkısı diyebilirim. Gitar solosuna bayılıyorum, orası ayrı.
"Sidewinder" Avenged Sevenfold'un tüm elementlerini taşıyor. Davulları, gitarı, vokali ayrı ayrı dinleseniz "Evet bu Avenged Sevenfold şarkısı" dersiniz. Gitar ve davulun ahenkli ritmlerini severim. Tema olarak yine ihanet ve İncilvari yılan, zehirlenme bulunuyor.
"The Wicked End" albümün temasına devam ederek insanlığın kendini yok edişini ve kıyametin gelişini tema ediniyor.
"Strength of the World" uzun introlu ve underrated olduğunu düşündüğüm bir şarkı. Uzun süreli olmasının bunda etkisi vardır diye düşünüyorum. Iron Maiden'ı anımsatan bir yönü var, tam neresi veya nesi bilmiyorum ama. Tema olarak ailesinin intikamını alan bir adamın hikayesini anlatan şarkı, bu adamın intikam ateşiyle güçlenirken bunun bedelini sonsuz acı çekerek ödeyişini merkezine alıyor.
"Betrayed" çok sevdiğim bir introya sahip. Dimebag Darrell'a ithaf edilmiş. Pantera'nın Avenged Sevenfold üzerindeki etkisini bilen bilir. Dimebag'in ölümünden bir yıl sonra çıkan albümde ona ithaf ederek güzel bir jest yapmışlar. Tüm şarkı masumiyetin ölümü ve şiddet karşıtlığı üzerine. Burada yine küçük bir İsa dokundurmasıyla albüm temasına dokunuş var.
"MIA" burada da biraz daha albüm temasının dışına çıkarak daha güncel temalardan devam ediyor. Savaş karşıtı protest bir tavır içerisinde (Irak Savaşı dönemi, Bush başta) böyle şarkılar yazan M. Shadows'un sonraları Cumhuriyetçi muhabbetleri yaptığı bir dönem olmuştu, garip.
"Burn It Down" devam ediyor ve bu sefer "Bu düzeni yakalım" temasına geçiyoruz. Şehrin tanıtıldıktan sonra. Uzun enstrümantal bölümleriyle albümde benim için alt sıralarda yer alan bir şarkı.
"Blinded in Chains" "Need for Speed: Most Wanted" sayesinde albümün bat country sonrası en bilinen şarkısı. Gitarların en ön planda olduğu şarkı bu olabilir, bunun etkisiyle gaza getirmesi de yüksek tabii. Tema olarak yine sıkışmışlığı ve sistemin kaosuyla körleşmeyi işliyoruz.
"Bat Country" favorimden devam ediyoruz. "We Can't Stop Here, This is Bat Country" temasını "Fear and Loathing in Las Vegas" dan alıyor ve klibi de filmden sekansların tekrar canlandırılmasıyla. Amerikan rüyasını hedonistik bir biçimde kovalarken kişinin kendi iç hesaplaşmalarıyla boğuşmasını anlatıyor diye özetleyebiliriz. Guitar Hero'da söylemekten en keyif aldığım şarkı olmasına rağmen gitar ve davuldaki arkadaşlar nefret ederdi zorluğu nedeniyle.
"Trashed and Scattered" yine albümün gaz şarkılarından. Bana "Call of Duty"nin "Ghost"unu hatırlatır bu şarkı, yaşadığı ihanetle.
"Seize the Day" albümün en pozitif şarkısı. Bu yüzden de en az sevdiğim şarkısı diyebilirim. Gitar solosuna bayılıyorum, orası ayrı.
"Sidewinder" Avenged Sevenfold'un tüm elementlerini taşıyor. Davulları, gitarı, vokali ayrı ayrı dinleseniz "Evet bu Avenged Sevenfold şarkısı" dersiniz. Gitar ve davulun ahenkli ritmlerini severim. Tema olarak yine ihanet ve İncilvari yılan, zehirlenme bulunuyor.
"The Wicked End" albümün temasına devam ederek insanlığın kendini yok edişini ve kıyametin gelişini tema ediniyor.
"Strength of the World" uzun introlu ve underrated olduğunu düşündüğüm bir şarkı. Uzun süreli olmasının bunda etkisi vardır diye düşünüyorum. Iron Maiden'ı anımsatan bir yönü var, tam neresi veya nesi bilmiyorum ama. Tema olarak ailesinin intikamını alan bir adamın hikayesini anlatan şarkı, bu adamın intikam ateşiyle güçlenirken bunun bedelini sonsuz acı çekerek ödeyişini merkezine alıyor.
"Betrayed" çok sevdiğim bir introya sahip. Dimebag Darrell'a ithaf edilmiş. Pantera'nın Avenged Sevenfold üzerindeki etkisini bilen bilir. Dimebag'in ölümünden bir yıl sonra çıkan albümde ona ithaf ederek güzel bir jest yapmışlar. Tüm şarkı masumiyetin ölümü ve şiddet karşıtlığı üzerine. Burada yine küçük bir İsa dokundurmasıyla albüm temasına dokunuş var.
"MIA" burada da biraz daha albüm temasının dışına çıkarak daha güncel temalardan devam ediyor. Savaş karşıtı protest bir tavır içerisinde (Irak Savaşı dönemi, Bush başta) böyle şarkılar yazan M. Shadows'un sonraları Cumhuriyetçi muhabbetleri yaptığı bir dönem olmuştu, garip.