Çocuklarını özel okula göndermek zorunlu mu?
Öncelikle, acı ama gerçek bir gerçeği kabul etmeliyiz: Üremek, bir zorunluluktur. Ancak, günümüzde çocuğu ilkokula başlayan biri ya da liseye giden bir genç, başarısız bir gelecekle karşı karşıya olduğunu er ya da geç fark edecek. Bu durumda pek tabii ki hükümet de suçlu konumundadır. Hadi liseyi bir kenara bırakalım, çocuğu ilkokul ve ortaokula gönderecek beyaz yakalıların boş konuşmalarına kulak tıkamalıyız. Ülkenin geldiği noktayı görmezden mi geleceksiniz? İşsizlikten muzdarip insanlar varken, günlük geçimini zor sağlayanlar varken neden hala üremeye bu kadar odaklanıyorsunuz? Belki de çocuk yapmak yerine çabalarınızı iş bulmaya yoğunlaştırmalısınız. Kendi hayatlarınızın ne hale geldiğini görmezden gelip çocuklarınıza karışmanız ise tam bir trajedi. Sonra da okullar kötü, öğretmenler yetersiz, masraflar yüksek diye yakınıyorsunuz. Aslında bu ülkenin nereye gideceği zaten belliydi. Daha da kötü olacak, evet, bunun sinyallerini şimdiden görebilirsiniz. Eğer dünyaya bi birey getirmek gibi ciddi bir sorumluluğun altında olduğunuzu düşünüp gereken adımları atmazsanız, işte o zaman işler sarpa sarar. Yıllık binlerce lira verdiğiniz okulların çocuklarınızı ne kadar iyi yetiştirdiğini düşünmeyin. Kandırmayın kendinizi, hepinizin çocuğu olağanüstü zeki değil. Ortalama bir eğitim seviyesine sahip bir ülkenin standartlarını aşmaya çalışıyorsunuz, ancak bu sadece paranızı boşa harcamaktan başka bir şey değil. Eğitim sisteminden şikayet etmeyin, suçu başkalarına atmayın. Sorun sizden kaynaklanıyor. Eğer çocuğunuzun geleceğini düşünmeksizin dünyaya getirirseniz, kimse gelip size akıl vermez. Her biriniz ebeveyn olmak zorunda mıydınız, her biriniz finansal durumunuzu iyice değerlendirebilir miydiniz de bir kişinin daha sorumluluğunu üstlendiniz? Cevabı zaten belli. O zaman kimse özel okullar, vs. gibi konularda sorgulamaya kalkmasın. Bekleyin ve Z kuşağınızın, çocuklarınızın yaşamın acı gerçekleriyle tanıştıkça size karşı nasıl bir nefret geliştireceklerini izleyin.
Öncelikle, acı ama gerçek bir gerçeği kabul etmeliyiz: Üremek, bir zorunluluktur. Ancak, günümüzde çocuğu ilkokula başlayan biri ya da liseye giden bir genç, başarısız bir gelecekle karşı karşıya olduğunu er ya da geç fark edecek. Bu durumda pek tabii ki hükümet de suçlu konumundadır. Hadi liseyi bir kenara bırakalım, çocuğu ilkokul ve ortaokula gönderecek beyaz yakalıların boş konuşmalarına kulak tıkamalıyız. Ülkenin geldiği noktayı görmezden mi geleceksiniz? İşsizlikten muzdarip insanlar varken, günlük geçimini zor sağlayanlar varken neden hala üremeye bu kadar odaklanıyorsunuz? Belki de çocuk yapmak yerine çabalarınızı iş bulmaya yoğunlaştırmalısınız. Kendi hayatlarınızın ne hale geldiğini görmezden gelip çocuklarınıza karışmanız ise tam bir trajedi. Sonra da okullar kötü, öğretmenler yetersiz, masraflar yüksek diye yakınıyorsunuz. Aslında bu ülkenin nereye gideceği zaten belliydi. Daha da kötü olacak, evet, bunun sinyallerini şimdiden görebilirsiniz. Eğer dünyaya bi birey getirmek gibi ciddi bir sorumluluğun altında olduğunuzu düşünüp gereken adımları atmazsanız, işte o zaman işler sarpa sarar. Yıllık binlerce lira verdiğiniz okulların çocuklarınızı ne kadar iyi yetiştirdiğini düşünmeyin. Kandırmayın kendinizi, hepinizin çocuğu olağanüstü zeki değil. Ortalama bir eğitim seviyesine sahip bir ülkenin standartlarını aşmaya çalışıyorsunuz, ancak bu sadece paranızı boşa harcamaktan başka bir şey değil. Eğitim sisteminden şikayet etmeyin, suçu başkalarına atmayın. Sorun sizden kaynaklanıyor. Eğer çocuğunuzun geleceğini düşünmeksizin dünyaya getirirseniz, kimse gelip size akıl vermez. Her biriniz ebeveyn olmak zorunda mıydınız, her biriniz finansal durumunuzu iyice değerlendirebilir miydiniz de bir kişinin daha sorumluluğunu üstlendiniz? Cevabı zaten belli. O zaman kimse özel okullar, vs. gibi konularda sorgulamaya kalkmasın. Bekleyin ve Z kuşağınızın, çocuklarınızın yaşamın acı gerçekleriyle tanıştıkça size karşı nasıl bir nefret geliştireceklerini izleyin.