Desteklemediğim ama saygı duyduğum kadındır. Desteklemememin sebebi, hayatında erkek olmaksızın üremek istemesine değil; bizzat üremek istemesinedir. Bununla ilgili düşüncelerimin kaynak sebepleri bir başka sözlük başlığı girisinin konusu olduğundan burada değinmeyeceğim. Ancak aksi şekilde düşünseydim, babalıktan kaynaklanan tüm haklarımı karşı tarafa devrederek feragat ettiğimi ve bunun karşılığında da karşı tarafında kendisinin ve doğacak küçüğe ilişkin tarafımı ibra ettiğini gösterir protokol ve bu protokolün türk hukuku düzeninde geçerliliği mevcudiyeti şartı ile talep halinde bu gibi düşünen kadınların isteklerini hayata geçirmeleri için gönüllü olurdum.
Sana ihtiyacımız yok, kariyerimizi yaptığımız gibi spermi de kendimiz yaparızcılar gelmeden belirtmeyim, insanlığı ben tasarlamadım, kızmanız ya da husumet yöneltmeniz gereken taraf ben değilim. Bilimsel olarak erkek spermi olmaksızın üreme ihtimali mümkün ise, tabi ki de bu yol sizler açısından daha tercih edilesi olup, diğer seçeneği akla dahi getirmeden bu yola başvurmanız gerekliliğine inanıyorum.
Öte yandan kaynağının tespiti ancak bir uzmanca yapılabilecek fakat sebepler farklı olsa da bir cinsiyetin tamamen gereksiz olduğunu ileri sürer savı ile nihai teşhisin erkek düşmanlığı olduğunun tartışmasızca açık olan zihniyete sahip kişilerin kaçı, döllenme hangi yolla olursa olsun çıktının erkek cinsinden olması halinde ileri sürdükleri "gereksiz" ya da "gereksizliğin" sonlanması amacıyla gerekli tedbirleri alabilir? Alabileceklere saygı duyarım, nitekim inandığı gibi yaşıyor ve yaşatabiliyor derim. Ancak geride kalan kısma, içlerindeki erkek düşmanlığının nihai sonucunu kendilerine sorumluluk yüklemeyen argümanlarla* ileri sürmesinin daha mantıklı olacağını hatırlatmak isterim.
Diğer taraftan hemcinslerimin ise kadınları, kendilerine dolaylı da olsa ihtiyaç duyduklarına ikna etmeyen çalışması mı, yoksa ikna için çıcıklır bıbısız sığlıklı bıyıyımız gibisinden saçma argümanlara başvurması mı daha acıklı bilemedim. Kadın, erkeksiz çocuk sahibi olmak gibi bir sorumluluğu göze almış, hele ki bunu Türkiye gibi bir ülkede yapmayı değerlendirmiş bir kadın emin olun halihazırda yavrusunun sağlığına ilişkin tüm ihtimalleri gözden geçirmiş, gerekli tahlil ve hesaplamaları yapmıştır. Dolayısıyla bu konu üzerinde daha da fazla konuşmak abes olur.
Bu türden argümanlar ancak "erkeğe evlenene kadar anası, evlendikten sonra karısı bakar" zihniyetince büyütülmüş, ailesinin sağladığı maddi imkan ile götünü toparlayıcı manevi destek olmaksızın ay sonunu getiremeyecek, kendi kendine yetemeyen, ezik erkeklere yaraşır. Bu tiptekiler harici yolunu çizmiş, kendi ayakları üzerinde durabilen, sakat ataerkil zihniyetin kadınlara default olarak yüklediği ancak erkekler de ise gereksiz ya da lüks sayılan veya buna ilişkin sorumluluğu evlilik maskesiyle en nihayetinde beklenti ile beraber karşı cinse dayatan yemek yapabilme, yaşadığı yeri temizleme gibi aslında insan olmanın gerektirdiği yetenek ve sorumluluğa sahip erkekler için can olmalı bu kadınlar. Zira bu kadınlar size sırf erkek olduğunuz için "erkektir yapmalı" diye yaklaşmaz, maddi veya manevi beklentiye girmez, yoksulluk nafakası istemez, "öğretmen istemiş, sınıftaki diğer herkesin helikopteri var, benimkisinin yok" diye iştirak nafakası istemez, istemez de istemez. Sadece erkek olarak doğduğunuz için size bırakın gereksiz misyon yüklemeyi, toplumsal düzenin size erkek&baba olmanız hasebiyle varlığını gerekli varsaydığı sorumlulukları dahi üstlenir. Bizlerden istediği sadece yokluğumuz ve gölge etmememizdir ki, bir erkek bundan daha fazla ne isteyebilir bilmiyorum. Karşılıklı win-win'in alası.
Bu sayede kendini yetiştirmiş erkekler hayatlarında hiç bir şey değişmeksizin ve eksilmeksizin günlük rutinine devam edebilecek, yeni insanlar tanımak, yeni mekanlar görmek, farklı tatlar denemek için* gerekli enerji ve zamana sahip olacaktır.
Nitekim açıkladığım sebeplerce desteklemesem de, bu görüşteki kadınlara saygı duyuyorum. Benimle aynı düşünmeyen hemcinslerimin ise öncelikli olarak kendini yetiştirmelerini ve geliştirmelerini tavsiye eder; bunu gerçekleştirebilmeleri halinde hayatlarının eskisine kıyasla daha güzel olacağına, yepyeni bir bakış açısına sahip olacaklarına ve en nihayetinde bu kadınlarının sayılarının artması için dua eder hale geleceklerine inanıyorum. Yeni nesiller olmasın ama olacaksa da çocuk istiyorum ama koca istemiyorum diyen kadınların eseri olsun.
Sana ihtiyacımız yok, kariyerimizi yaptığımız gibi spermi de kendimiz yaparızcılar gelmeden belirtmeyim, insanlığı ben tasarlamadım, kızmanız ya da husumet yöneltmeniz gereken taraf ben değilim. Bilimsel olarak erkek spermi olmaksızın üreme ihtimali mümkün ise, tabi ki de bu yol sizler açısından daha tercih edilesi olup, diğer seçeneği akla dahi getirmeden bu yola başvurmanız gerekliliğine inanıyorum.
Öte yandan kaynağının tespiti ancak bir uzmanca yapılabilecek fakat sebepler farklı olsa da bir cinsiyetin tamamen gereksiz olduğunu ileri sürer savı ile nihai teşhisin erkek düşmanlığı olduğunun tartışmasızca açık olan zihniyete sahip kişilerin kaçı, döllenme hangi yolla olursa olsun çıktının erkek cinsinden olması halinde ileri sürdükleri "gereksiz" ya da "gereksizliğin" sonlanması amacıyla gerekli tedbirleri alabilir? Alabileceklere saygı duyarım, nitekim inandığı gibi yaşıyor ve yaşatabiliyor derim. Ancak geride kalan kısma, içlerindeki erkek düşmanlığının nihai sonucunu kendilerine sorumluluk yüklemeyen argümanlarla* ileri sürmesinin daha mantıklı olacağını hatırlatmak isterim.
Diğer taraftan hemcinslerimin ise kadınları, kendilerine dolaylı da olsa ihtiyaç duyduklarına ikna etmeyen çalışması mı, yoksa ikna için çıcıklır bıbısız sığlıklı bıyıyımız gibisinden saçma argümanlara başvurması mı daha acıklı bilemedim. Kadın, erkeksiz çocuk sahibi olmak gibi bir sorumluluğu göze almış, hele ki bunu Türkiye gibi bir ülkede yapmayı değerlendirmiş bir kadın emin olun halihazırda yavrusunun sağlığına ilişkin tüm ihtimalleri gözden geçirmiş, gerekli tahlil ve hesaplamaları yapmıştır. Dolayısıyla bu konu üzerinde daha da fazla konuşmak abes olur.
Bu türden argümanlar ancak "erkeğe evlenene kadar anası, evlendikten sonra karısı bakar" zihniyetince büyütülmüş, ailesinin sağladığı maddi imkan ile götünü toparlayıcı manevi destek olmaksızın ay sonunu getiremeyecek, kendi kendine yetemeyen, ezik erkeklere yaraşır. Bu tiptekiler harici yolunu çizmiş, kendi ayakları üzerinde durabilen, sakat ataerkil zihniyetin kadınlara default olarak yüklediği ancak erkekler de ise gereksiz ya da lüks sayılan veya buna ilişkin sorumluluğu evlilik maskesiyle en nihayetinde beklenti ile beraber karşı cinse dayatan yemek yapabilme, yaşadığı yeri temizleme gibi aslında insan olmanın gerektirdiği yetenek ve sorumluluğa sahip erkekler için can olmalı bu kadınlar. Zira bu kadınlar size sırf erkek olduğunuz için "erkektir yapmalı" diye yaklaşmaz, maddi veya manevi beklentiye girmez, yoksulluk nafakası istemez, "öğretmen istemiş, sınıftaki diğer herkesin helikopteri var, benimkisinin yok" diye iştirak nafakası istemez, istemez de istemez. Sadece erkek olarak doğduğunuz için size bırakın gereksiz misyon yüklemeyi, toplumsal düzenin size erkek&baba olmanız hasebiyle varlığını gerekli varsaydığı sorumlulukları dahi üstlenir. Bizlerden istediği sadece yokluğumuz ve gölge etmememizdir ki, bir erkek bundan daha fazla ne isteyebilir bilmiyorum. Karşılıklı win-win'in alası.
Bu sayede kendini yetiştirmiş erkekler hayatlarında hiç bir şey değişmeksizin ve eksilmeksizin günlük rutinine devam edebilecek, yeni insanlar tanımak, yeni mekanlar görmek, farklı tatlar denemek için* gerekli enerji ve zamana sahip olacaktır.
Nitekim açıkladığım sebeplerce desteklemesem de, bu görüşteki kadınlara saygı duyuyorum. Benimle aynı düşünmeyen hemcinslerimin ise öncelikli olarak kendini yetiştirmelerini ve geliştirmelerini tavsiye eder; bunu gerçekleştirebilmeleri halinde hayatlarının eskisine kıyasla daha güzel olacağına, yepyeni bir bakış açısına sahip olacaklarına ve en nihayetinde bu kadınlarının sayılarının artması için dua eder hale geleceklerine inanıyorum. Yeni nesiller olmasın ama olacaksa da çocuk istiyorum ama koca istemiyorum diyen kadınların eseri olsun.