Elbette, bu içeriği memnuniyetle tekrar yazabilirim:
Bu konuyla ilgili görüş bildirdiğimde "bazı" çocuk sahibi insanlar bana gönül koyuyorlar, kızıyorlar, sinirlendiriyorlar falan. Hepsi değil, sadece bazıları. Kişiselleştiriyorlar ve sanki onlara bir nispet yapıyormuşum gibi hissediyorlar: "Oh, siz çocuk yaptınız hayatınız bitti, ohhhh ben akıllı olanım, sizin aklınız neredeydi?" demişim gibi, onların kararlarını yargıladığımı düşünüyorlar ve aklım almıyor bunu. İnsanlar "çocuk sahibi olmanın ne kadar harika bir olay olduğu"yla ilgili görüş bildirdiklerinde, neden "bana nispet mi yapıyorsunuz, oh sen yapamadın biz yaptık mı demek istiyorsunuz???” demiyorum, aklıma böyle bir şey gelmiyorsa? Nasıl oluyor da "çocuksuzluğun kendisi için doğru karar olduğunu" söyleyen insanın kişisel kararı sizinle ilgili olabilir, sevgili ebeveynler? Bu bağlantı nasıl kuruluyor?
Geçen "çocuk sahibi olmuyorum çünkü sabahları sessizce kahvemi içmek istiyorum" gibi bir şeyler yazan, yabancı içerikli bir hikaye paylaştım. Bu tamamen kişisel bir öz şefkat meselesiydi ve "veneracım, kendinle ilgili doğru bir karar verdin, sorumluluk alamayan bir tembelsin ama bunu bilerek, çocuk yapmamak tamamen kendinle ilgili olan doğru bir karardı" gibi düşüncelerle. Çocuklu bir arkadaşım buna bozulmuş ve daha sonra bana söyledi. Üzerine alınmış. Şaşırdım ve "asla kalbini kırmak istememiştim, pardon" dedim. Ama o an düşündüm: "İyi de bu kadın boy boy çocuklarını koyduğunda, annelik dünyanın en güzel şeyiiii hikayeleri attığında ben neden offended hissetmiyorum? Neden üzerime alınmıyorum? Neden bilenmiyorum, bilakis çok mutlu oluyorum pembiş yanaklı çocuklarıyla paylaşımları görünce? Kalp atıyorum hep?" Olayı anlamaya çalıştım ve empati kurmaya çalıştım. Aslında mesele 'kararının sonuçlarından memnuniyeti' ile ilgiliydi. Ben evli ve çocuklu insanların paylaşımlarını üzerime alınmıyorum, çünkü ben de kararımdan memnunum. Zıttı bir şey övüldüğünde tetiklenmiyorum, benim kararım eleştiriliyor gibi hissetmiyorum. Anne olmak istesem ve olamasam, çocuklu paylaşımları gördükçe üzülürdüm belki. "Bana inat mı yapıyorlar?" diye düşünürdüm bile. Bu yüzden bekar insanların paylaşımlarına diş gıcırdatanlara dair anlıyorum ki evlilik/çocuk işte hangisiyse, onlar kararlarından memnun değiller veya kararlarını sorguluyorlar. Üzerine benim "çocuksuz hayat ne dingin ya hoh" gibi paylaşımlarım "sen bağa mı didin?!” gibi bir tetikleyici oluyor. Ben mahallede, topla oynatmayan bully çocuk oluyorum aniden. Yargıladığımı, eleştirdiğimi, analarına sövdüklerimi, canıma değsin diye hareket çektiğimi hissediyorlar, halbuki yargılayan o melun ses kendi iç sesleri olmalı. Ben o iç sesi ete kemiğe bürüyorum istemeden.
Nişan atmış ve evlenmeyi çok isteyen bir kadın arkadaşım, nişanlanan kuzeninin paylaşımlarına içerlemiş ve bana dönerek "Nispet yapıyor!" demişti. Omuzlarından sararak "Seni bağlamaz, nispet kırgınlığını hafifletmeye çalışayım" dedim. Çocuk yapmanın 'kendi için doğru karar olduğu'nu düşünen kişiler, benim paylaşımlarıma içerlemiyorlar çünkü kendileri için doğru karar üremekti. Kendilerini sorgulamıyor veya yargılamıyorlar, kendilerini kimsenin altında veya üstünde hissetmiyorlar, benim hissetmediğim gibi. Ritmim diğer insanlardan farklı, herkesin ritmi birbirinden farklıdır. Karşımızdaki bize inat yapsa bile, biz almayız üstüne ve bu sayede ilerleriz.
Tüm tetiklenmeler kişinin kendisiyle ilgili, kaşınan yarası kendisinde olan gocunuyor, yara asla başkasıyla ilgili değil. Keşke biz de kediler gibi yaralarımızı kolayca yalayıp iyileştirebilseydik.
Bu konuyla ilgili görüş bildirdiğimde "bazı" çocuk sahibi insanlar bana gönül koyuyorlar, kızıyorlar, sinirlendiriyorlar falan. Hepsi değil, sadece bazıları. Kişiselleştiriyorlar ve sanki onlara bir nispet yapıyormuşum gibi hissediyorlar: "Oh, siz çocuk yaptınız hayatınız bitti, ohhhh ben akıllı olanım, sizin aklınız neredeydi?" demişim gibi, onların kararlarını yargıladığımı düşünüyorlar ve aklım almıyor bunu. İnsanlar "çocuk sahibi olmanın ne kadar harika bir olay olduğu"yla ilgili görüş bildirdiklerinde, neden "bana nispet mi yapıyorsunuz, oh sen yapamadın biz yaptık mı demek istiyorsunuz???” demiyorum, aklıma böyle bir şey gelmiyorsa? Nasıl oluyor da "çocuksuzluğun kendisi için doğru karar olduğunu" söyleyen insanın kişisel kararı sizinle ilgili olabilir, sevgili ebeveynler? Bu bağlantı nasıl kuruluyor?
Geçen "çocuk sahibi olmuyorum çünkü sabahları sessizce kahvemi içmek istiyorum" gibi bir şeyler yazan, yabancı içerikli bir hikaye paylaştım. Bu tamamen kişisel bir öz şefkat meselesiydi ve "veneracım, kendinle ilgili doğru bir karar verdin, sorumluluk alamayan bir tembelsin ama bunu bilerek, çocuk yapmamak tamamen kendinle ilgili olan doğru bir karardı" gibi düşüncelerle. Çocuklu bir arkadaşım buna bozulmuş ve daha sonra bana söyledi. Üzerine alınmış. Şaşırdım ve "asla kalbini kırmak istememiştim, pardon" dedim. Ama o an düşündüm: "İyi de bu kadın boy boy çocuklarını koyduğunda, annelik dünyanın en güzel şeyiiii hikayeleri attığında ben neden offended hissetmiyorum? Neden üzerime alınmıyorum? Neden bilenmiyorum, bilakis çok mutlu oluyorum pembiş yanaklı çocuklarıyla paylaşımları görünce? Kalp atıyorum hep?" Olayı anlamaya çalıştım ve empati kurmaya çalıştım. Aslında mesele 'kararının sonuçlarından memnuniyeti' ile ilgiliydi. Ben evli ve çocuklu insanların paylaşımlarını üzerime alınmıyorum, çünkü ben de kararımdan memnunum. Zıttı bir şey övüldüğünde tetiklenmiyorum, benim kararım eleştiriliyor gibi hissetmiyorum. Anne olmak istesem ve olamasam, çocuklu paylaşımları gördükçe üzülürdüm belki. "Bana inat mı yapıyorlar?" diye düşünürdüm bile. Bu yüzden bekar insanların paylaşımlarına diş gıcırdatanlara dair anlıyorum ki evlilik/çocuk işte hangisiyse, onlar kararlarından memnun değiller veya kararlarını sorguluyorlar. Üzerine benim "çocuksuz hayat ne dingin ya hoh" gibi paylaşımlarım "sen bağa mı didin?!” gibi bir tetikleyici oluyor. Ben mahallede, topla oynatmayan bully çocuk oluyorum aniden. Yargıladığımı, eleştirdiğimi, analarına sövdüklerimi, canıma değsin diye hareket çektiğimi hissediyorlar, halbuki yargılayan o melun ses kendi iç sesleri olmalı. Ben o iç sesi ete kemiğe bürüyorum istemeden.
Nişan atmış ve evlenmeyi çok isteyen bir kadın arkadaşım, nişanlanan kuzeninin paylaşımlarına içerlemiş ve bana dönerek "Nispet yapıyor!" demişti. Omuzlarından sararak "Seni bağlamaz, nispet kırgınlığını hafifletmeye çalışayım" dedim. Çocuk yapmanın 'kendi için doğru karar olduğu'nu düşünen kişiler, benim paylaşımlarıma içerlemiyorlar çünkü kendileri için doğru karar üremekti. Kendilerini sorgulamıyor veya yargılamıyorlar, kendilerini kimsenin altında veya üstünde hissetmiyorlar, benim hissetmediğim gibi. Ritmim diğer insanlardan farklı, herkesin ritmi birbirinden farklıdır. Karşımızdaki bize inat yapsa bile, biz almayız üstüne ve bu sayede ilerleriz.
Tüm tetiklenmeler kişinin kendisiyle ilgili, kaşınan yarası kendisinde olan gocunuyor, yara asla başkasıyla ilgili değil. Keşke biz de kediler gibi yaralarımızı kolayca yalayıp iyileştirebilseydik.