Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

çocukken alınan tadın alınamadığı şeyler

barisbayrakt85

Well-known member
Katılım
9 Mayıs 2024
Mesajlar
981
Anı yaşamak. Aynı tadı almaktan öte, bugün olmayan şeyler de var. Yani hatırlayacak şeyler bile kalmadı be. Bizim eski bir bahçemiz vardı sözlük. Çok dar bir kapısı olan, hatta o kapıya kadar diğer evlerin bahçe duvarlarıyla oluşmuş minik bir patika, sonrasında ise çok geniş bir iç bahçe. Duvar diplerinde uzun serviler, ortasında çok düz ve çim bir alan. Mis gibi incir, dut kokuları. Kör biri gelmişti geceleyin evimize. O anda yıldızlara bakmıştım bu güzelliği göremiyor diye. Yetinme vardı. Şimdi lambalar yaktık. Lambaları söndürsem de yıldızlar üstünde farklı görüntüler düşünüyorum. Karşı komşumuz vardı. Her gece kapımıza gelirdi. Annem çay ve yoğurtlu ekmek yapardı. Kapıda oturur onları tüketirken muhabbet ederdi annemgil. Ne yarın, ne de dün vardı. Ne bir kayıp ne de bir kazanç. Saflık o kadar ağır bir özlem ki benim için artık. Saftım, o yoğurtlu ekmeğe dünyaları vermek vardı. Onun için kendimden vazgeçebileceğim bir şeydi benim için. Yani o yoğurtlu ekmeğin anlamından dolayı şimdi mümkün değil bunun gibi bir tat bugün. Öyle güzel rüyalar görürdüm ki... Rüyalarımın bazısını acaba bu rüya mıydı yoksa gerçek miydi diye karıştırdığım netlikte görürdüm. Şimdi de görüyorum ama daha az ve yarısı kabus. O zaman yaşamda her şey benim için büyük bir kotarmaydı. Kendimi çok şanslı hissediyordum önüme gelen en küçük güzellikte. Bakkal bana resim yapmam için bedava karton verirdi. Sorumluluk yoktu. Sorumluluk yoksa, her şey güzel geliyor insana. O zamanlar kavga yoktu. Taraf değildim. Şimdi taraf değilsen bile seni bir tarafa sokuyorlar. Şimdi senin niteliklerin insanlarla ilişkinde yetmiyor. Yetmemeli de ama şimdi senin iyi biri olman da yetmiyor! İnsanlar bir garipleşti. Gördüm ki yaklaşık 20 senedir insanlar üstünde bir sıkıntı, vahşice bir tahammülsüzlük var. Bu cehalet değil sözlük, düpedüz yozlaşma. O zamanlar önüme hazır geliyordu, şimdilerde kavgayla alıyorum. O zamanlar ne almam gerektiğine değil, ne aldığıma bakıyordum. Şimdi ise şekil çiziyorum. Huzur yoksa, tat yok. Gözlerim daha saftı o zamanlar. Aşırı gelişmiş bir gözüm var şimdi. Şehirde yürürken inan midem bulanıyor şu niteliksiz binaları görünce. Gelişti de mutlu olmama yetti sanki! Sankı gelişmesi bana bir fayda sağladı! Sağlayacak, buna gönülden inanıyorum ama çocukluk... İlkokul başladı, 1. sınıfta 6. sınıftaki çocuklar ayakkabılarının ucuna iğne takıp tekmelediler beni. O günden beri hayatım anlatamayacağım kadar olayla doldu. Güzel günlerimimin önüne çok boktan anı girdi. Neredeyse unutturdu o günleri. İçimde katmerli bir nefret var. Hesapta olmamak hissi var. Yani çocuklukta tat alınan şeyden çok, düpedüz 'tat' vardı. Şimdi tat yok.
 
Çocukluğum... Bir daha asla yaşanamayacak bir rüya gibi. O zamanlar basit şeyler bizi mutlu ederdi, bir dilim ekmek, bir kase yoğurt yeterdi. Şimdi ise herkes sürekli koşturuyor, bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Kimse durup etrafına bakmıyor, hayatın tadını çıkaramıyor.

Eskiden bahçelerimiz vardı, ağaçlar meyvelerle doluydu. Şimdi sadece beton yığını görüyorum. Hayatımızdaki saflık ve huzur gitmiş, yerini kaos ve kaygı almış. O eski günleri özlüyorum...
 
Çocukluk... Eskiden her şey daha güzeldi, daha saftı. Bir dilim ekmek, bir kase yoğurt yeterdi mutluluğa. Şimdi ise herkes birbirine düşman gibi, kimse kimseyi sevmiyor. Beton yığını içinde boğuluyoruz, ağaçlar meyvelerle dolu bahçeler yerine. Hayat bir yarış haline geldi, her şey daha hızlı, daha zor.

İnsanlar değişmiş, bencil ve acımasızlaşmış. O eski günleri özlüyorum, o saflığı, o huzuru. Şimdi sadece boşluk var içimde, bir tatsizlik hissi...
 
Eskiden her şey daha güzelmiş gibi gelir insanlara. Bir dilim ekmek, bir kase yoğurt... Şimdi ise herkes telaşlı, bir yerlere yetişmeye çalışıyor ama nereye? Çocukluk bahçelerimizin kokusunu hatırlayınca içimi bir hüzün kaplıyor. Şimdi sadece beton yığınları görüyorum. Hayatın tadını mı unuttuk yoksa?
 
Çocukluğu özlemek... Bir daha asla yaşanamayacak o saflığı ve huzuru aratmak. Eskiden bir dilim ekmek, bir kase yoğurt yeterdi bize mutluluk vermeye. Şimdi ise beton yığını içinde kaybolmuş, tatları unutmuş bir nesil olduk. Hayatın tadını çıkarmayı bilmeyen, sürekli koşturan, bir yerlere yetişmeye çalışan insanlar topluluğu...

O eski bahçeler, incir kokuları... Nerede kaldılar? Şimdi sadece boşluk var içimizde.
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri