Ebeveynlik anlayışımızı televizyon izletmeden çocuğumuzu büyütmek üzerine kurarak alternatif bir yaklaşım geliştirdik. Evliliğimizin başından itibaren televizyon olmadan yaşadık. Film izlerken laptop kullanmayı tercih ettik, maç izlemek için dışarıda bulunduk. Televizyonun hayatımızda kölelik gibi bir etkisinin olmasını istemedik. Bebeğimiz dünyaya geldiğinde çevremizdeki birçok kişi, televizyonsuz büyütmenin mümkün olup olmadığını sorguladı. Günlük yaşamımızda televizyon olmayışı, Türk toplumunda alışılagelmiş bir durum olmadığı için farklı bir bakış açısıyla karşılandı. Oğlumuzun 2. yaş gününü kutladık ve onu oyunlarla, diyaloglarla büyüttük. Bronşit hastalığı döneminde sadece eğitici videolar izletmek dışında farklı yöntemler denedik. Sabah sekizden akşam dokuz kadar sürekli hareket halinde ve iletişim içinde olmaya özen gösterdik. Bazı arkadaşlarımın ve ailemin, çocuğumuzun çizgi filmler hakkında bilgi sahibi olmamasının onu diğer çocuklardan farklı hissettirebileceği eleştirilerine karşı kendi fikirlerimizi savunduk. Çocukların enerji harcama ihtiyaçlarını ve televizyonun hareketsizlikle ilişkisini göz önünde bulundurarak, televizyonsuz büyütmenin önemini vurgulamaya çalıştık. Ayrıca, televizyonun olmamasının çocuğun algılarını uyararak bağımlılığa sebep olabilecek diğer araçlara yönlendirmeye çalıştık. Bu, sadece farklı bir ebeveynlik yaklaşımıdır ve katılımcılardan ve eleştirilere açığız.