İstilayla evlerini çöplüklere çeviren bireyler arasında geçen diyalogları ele alalım. Genellikle öğrenci evleri bu konuda başı çekerler:-Yahu altı ay oldu evimize geçeli, hala böyle mi çağırıyorsunuz?-Ne yapalım, yerleştik işte... Buyurun, içeri gelin.-Nefes almakta zorlanıyorum burada bir koku var.-O, dünkü yemeğin kokusudur... Haydi, pes oynayalım, oyun kumandasını al.-Gel de görelim o kadar kolay mı?-Hadi sen gel... Maç başladı...-Abi, gamepad'im çalışmıyor.-Üçgene bas işte.-Basıyorum ki, bir türlü çalışmıyor işte!-Bana ver o aleti... Lanet olsun?!-Ne oldu abi?-Bu, sincap cesedi... Ahahaaha!-Oh, o yüzden çalışmıyor... O ipne çöpe atmadı da...-Bu ev ne halde, şu densizlere bir sınırlarını çiz.-Abi, ayaklarını geri çek biraz.-Yıkılsın dünya! Sen kimsin lan?!-Adı Bako...-Bako mu?-Evet, mutfaktaki sütlaç artığıydı... Üç ay içinde böyle oldu, ismini Bako koyduk...-Hiyaaaağ!