Kardeşim engelli. Ailecek en büyük korkumuz hep bu oldu: Biz ölürsek ona ne olur? Engelli çocuğu olan aileler bunun ne demek olduğunu çok iyi bilir. Kardeşime dokuz yıl ömrü öngörülmüştü. Şimdi kırk yaşında ve dünyanın en mutlu insanlarından biri belki de. Çünkü seviliyor, çünkü evde hiç farklı hissetmedi kendini. Önce o yemeğini yer, sonra tekerlekli sandalyesi ile mutfağa, yanımıza gelir, hep beraber otururuz sofraya. Çok önemli bir şey olmadıkça beş dakika dahi yalnız bırakmayız. Farklı şehirlerdeyiz. Her gün ararım, görüntülü konuşuruz. Daha doğrusu onun dili dönmediği için ben konuşurum, o dinler, tepki verir. En önemlisi de güler. Öyle çok ve öyle güzel güler ki, dünyalar benim olur. Olur da bir gün arayamazsam trip atar. Sonra konuşur, barışırız. Kim böyle ilgilenebilir onunla? Belki birileri fiziksel ihtiyaçlarını giderir (o da çok şanslıysa) ama kimse onun duygularını bizim anladığımız gibi anlayamaz, kimse ona bizim verdiğimiz sevgiyi bilemez. Çok üzüldüm video'yu izleyince. Canım çocuk. Kim bilir belki onu da bizim kardeşimi sevdiğimiz gibi seven bir ailesi vardı. Onlar da belki bizim düşündüğümüz gibi "biz ölünce ne olacak bu çocuğa" diye düşünüp kahroluyorlardı. Zaten bu ülkede yaşamakta en çok zorlananlardan engelliler. İnsanımız sever kendisinden güçsüz olanı ezmeyi. Onun için bu ve çok daha ağır şeylerin olduğunu duyarız. İşkence gören engelliler, toplu tecavüzlere uğrayan engelliler vs. Umudum hiçbir engelli böyle bir şeyi yaşamak zorunda ve de en önemlisi de sahipsiz kalmaz.
Edit: Ne güzel mesajlar geliyor. Yalnız şu var ki ben ya da ailemi övmeye gerek yok. Biz normalini yapıyoruz aslında. Tabii olumsuz örnekler o kadar çok ki, herkes normali olunca şaşırıyor. Mesaj gönderen bütün güzel insanlar, iyi ki varsınız.
Edit: Ne güzel mesajlar geliyor. Yalnız şu var ki ben ya da ailemi övmeye gerek yok. Biz normalini yapıyoruz aslında. Tabii olumsuz örnekler o kadar çok ki, herkes normali olunca şaşırıyor. Mesaj gönderen bütün güzel insanlar, iyi ki varsınız.