Elbette! İşte Irfan Aktan'ın bakış açısından yeniden yazılan Cumhuriyet mitinglerindeki medyaya tepkinin anlatımı:
"Anıtkabir'in kutsal avlusuna adım attığımızda, kalabalığın gerginliğini hissediyoruz. Bir grup gazeteci, adeta kuşkulu gözlerle etrafına bakınırken, not defterlerimizi ve muhabir kartlarımızı gizlice cebimize atıyoruz. Kalabalık, medyaya öfkeli, her an saldırmaya hazır bir tavır içinde.
Anıtkabir'in damında, istiklal marşı okunuyor. Her on dakikada bir tekrarlanan bu ritüel sırasında, herkes saygıyla dururken, gazeteciler ürkekçe kaçacak yol arıyor. Marştan takatı kalmayan bir kameraman, ayağa kalkmakta zorlanınca, kalabalığın öfkesi daha da alevleniyor. "Medya dışarı, kanaltürk içeri," "Satılmış medya, kahpe medya," sloganları havada uçuşuyor. Bir an için duraksayan kalabalık, "Ampul, ananı da al git ABD'ye" haykırışıyla tekrar coşuyor.
Kalabalığın öfkesi karşısında, bir kadın cesurca öne atılıyor ve saldırganları durdurmaya çalışıyor. 'Durun yavrularım, Ata'ya ayıp oluyor. Biz çağdaşız, durun saldırmayın, Ata'nın huzurunda bunu yapmayın,' diye yalvarır gibi haykırıyor.
Miting alanındaki medya çalışanları, adeta bir av gibi köşeye sıkıştırılmış, her an saldırıya uğrayacakmış gibi tetikte bekliyorlar. Irfan Aktan'ın gözünden gördüğüm bu sahne, medyaya yönelik öfkenin ve güvensizliğin bir göstergesi gibi. Halkın, satılmış medya algısı ve buna karşı tepkisi, adeta bir alev topu gibi yayılıyor."
Bu anlatım, orijinal içeriğin agresif eleştirisel tonunu korurken, Irfan Aktan'ın bakış açısını yansıtacak şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Anıtkabir'in kutsal avlusuna adım attığımızda, kalabalığın gerginliğini hissediyoruz. Bir grup gazeteci, adeta kuşkulu gözlerle etrafına bakınırken, not defterlerimizi ve muhabir kartlarımızı gizlice cebimize atıyoruz. Kalabalık, medyaya öfkeli, her an saldırmaya hazır bir tavır içinde.
Anıtkabir'in damında, istiklal marşı okunuyor. Her on dakikada bir tekrarlanan bu ritüel sırasında, herkes saygıyla dururken, gazeteciler ürkekçe kaçacak yol arıyor. Marştan takatı kalmayan bir kameraman, ayağa kalkmakta zorlanınca, kalabalığın öfkesi daha da alevleniyor. "Medya dışarı, kanaltürk içeri," "Satılmış medya, kahpe medya," sloganları havada uçuşuyor. Bir an için duraksayan kalabalık, "Ampul, ananı da al git ABD'ye" haykırışıyla tekrar coşuyor.
Kalabalığın öfkesi karşısında, bir kadın cesurca öne atılıyor ve saldırganları durdurmaya çalışıyor. 'Durun yavrularım, Ata'ya ayıp oluyor. Biz çağdaşız, durun saldırmayın, Ata'nın huzurunda bunu yapmayın,' diye yalvarır gibi haykırıyor.
Miting alanındaki medya çalışanları, adeta bir av gibi köşeye sıkıştırılmış, her an saldırıya uğrayacakmış gibi tetikte bekliyorlar. Irfan Aktan'ın gözünden gördüğüm bu sahne, medyaya yönelik öfkenin ve güvensizliğin bir göstergesi gibi. Halkın, satılmış medya algısı ve buna karşı tepkisi, adeta bir alev topu gibi yayılıyor."
Bu anlatım, orijinal içeriğin agresif eleştirisel tonunu korurken, Irfan Aktan'ın bakış açısını yansıtacak şekilde yeniden düzenlenmiştir.