Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Damga (işaret)

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
[[Dosya:Tarih-i-al-i-selcuk-1 (1).jpg|küçükresim|Oğuzlar'ın damgalarının listesi. 15. yüzyıl - Selçuknâme]] Damga (Eski Türkçe: tamga) bir şeyin üzerine bir işaret basmaya yarayan alet, mühür demektir. Ayrıca herhangi bir şeyin üzerine bu aletle bırakılmış olan işaret, iz anlamına da gelir. Türk halklarında ve Türk kökenli olmayan Kafkas halklarında boy/aşiret damgaları geleneği görülür (Batı Çerkesçe tamığe (тамыгъэ), Doğu Çerkesçe damığe (дамыгъэ), Abazaca adamğ (адамгъ)). Eski Türkçede "Tamga" olarak söylenirken, günümüz Türkçesinde "Damga" biçimiyle yer alır. Ayrıca; Azerice Damğa, Tatarca Tamga, Başkurtça, Özbekçe, Kırgızca ve Uygurca da ise Tamğa olarak söylenir. Türkmenler ise (ğ-m değişmesiyle) "Tağma" biçiminde ifade ederler. Hatta Rusçaya dahi Tamga biçimiyle geçmiştir. Tarihte Tamgalar Tamga (Göktürkçe: 13px13px13px13px tamga) Türklerin çeşitli boylarının çeşitli amaçlarla oluşturup kullandıkları simgelerdir. Tarihsel kökeni çok eskilere dayanan tamgalar (damgalar) bir iletişim gereksinimi olarak türemiştir. Bu sebeple hayvan, eşya ve hatta silahların damgalanması gibi harmanda elde edilmiş olan hububat da damgalanırdı. Erken Türkler, Kuzey Avrasya kıtasında yaygın olarak yaşamışlar, geçimlerini çobanlık ve avcılıkla sağlamaya başlamışlardı. Yazın yaylakta, kışın kışlakta yarı göçebe hayat sürdürmüşlerdi. Mevsim göçleri sırasında, sürülerin birbirlerine karışmaması için her boy, sürülerine kendi tamgasını vuruyordu. Harzemşahlar çağında yazılmış olan Mukaddimetü’l-Edeb’de "Mühür bastı, bugdayga" şeklinde bir cümle görülmektedir. Daha sonraki çağlara ait olan Moğolca karşılığında ise yarı Türkçe yarı Moğolca olarak "Tamga daruba bugdayda" denmektedir. Oğuz Boyları Damgaları Aileler (oguşlar) birleşerek urug (oymak)ları, uruglar birleşerek boyları, boylar birleşerek bodunları, bodunlar da birleşerek elleri (illeri) oluşturur. Bu kelimenin baş harfi "i" ile "e" karışımı bir sesle okunmaktadır. Bozkırda en yüksek siyasal örgütlenme biçimi eldir. Bodun yöneticisine han, el yöneticisine kağan denilmektedir. Kayı, Afşar, Bayat, Yazgır dört Oğuz boyları Reşideddin Fazlullah'a göre Bozok boy (sağ kolu) birliğine, diğer on ikisi de Üçok boy (sol kolu) birliğine uygundur. Cami’üt-Tevarih adlı kitabında iki grubun her biri on iki boyların Ordu'nun sağ ve sol kolundan oluştuğu aktarılmıştır. Kaşgarlı Mahmud'a göre Divânu Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünün tamga ları: Kaşgarlı bu tamgaların davarlara, yılkı lara vurulduğunu söyler. Yazıcızāde ʿÂlì'nin, Tevârih-i Âl-i Selçuk adındaki eserinde Oğuz boyları; Sağ Kol; Gün Ḫan, Ay Ḫan, Yılduz Ḫan Ḵayı, Bayat, Yazur, Döger, Ușar (Avşar), Ḳayzıḳ (Kızık), Alḳaövli, Ḳaraövlü, Davdarḡa (Dodurğa), Yaparlu, Bigdeli, Ḳarḳın. Sol Kol; Gök Ḫan, Ṯaḳ Ḫan, Dingiz Ḫan Payındur (Bayındur), Becene (Biçene), Salur, İgdür, Bügdüz, Çavundur, Cibini (Çepni), Alayundlu, Evdagir (Üregir), Yıva, Ḳınuḳ. Anadolu’da bugünkü söylenişe göre Oğuz boylarının adları: Boz-oklar: Kayı, Bayat, Kara-Evli, Ak-Evli, Yazır, Döğer, Dodurğa, Avşar, Kızık, Beğ-Dili, Karkın. Üç-oklar : Bayındır, Peçenek (Beçenek), Çavundur, Çepni, Salur (salır), Eymir, Alayuntlu, Yüreğir, İğdir, Büğdüz, Kınık. Oğuz Boylarının Simgeleri Damga-sembol (ongun) olarak sıkça kullanılan kartal, kudret ve kuvvetin temsilcisidir. Göksel hâkimiyeti, yükseklerde uçabildiği için yaratıcı’ya yakın oluşu ve insanlar arasında olan hadiseleri yaratıcı’ya haber verdiğine inanılması dolayısıyla kutsal sayılmıştır. Ongunlar Eski Oğuzca'da "ongun" kelimesi "totem" anlamındadır. Macar dilbilimci László Rásonyi Ongun'un Türkçe bir kelime olduğunu, Abdülkadir İnan ise Moğolca kökenli olduğunu ifade eder. Bahaeddin Ögel de "ongun" kelimesinin aslının Moğolca olduğuna katılırken Türkçesinin de "kök-menşe" anlamındaki "töz" olduğuna işaret eder. Oğuz destanlarına göre, her boyun bir kuş sembolü vardır. Bu kuşlar da genel olarak yırtıcı kuşlardan seçilmiştir. Moğol tarihçisi Reşideddin Fazlullah, bu kuşlara Ongon deyimini kullanmış ve bu suretle deyim günümüze kadar ulaşmıştır. Ebulgazi Bahadır Han'ın Şecere-i Türk eserine göre: Salur boyununki kartal, Dodurğa boyunun kızıl kartal, ve Kınık boyunun da ak kartal'dır. Kartal, Altay mitolojisinde en büyük Tanrı sayılan Ülgen'in yedi oğlundan biridir. Kınık boyu : cürre karcığay, yani çakırdoğanın erkeği (Farsça cürre = kuşların erkeği) Kayı boyu : sungur (Reşideddin Fazlullah’ın listesinde şahin'dir.), yani şahinlerin en büyüğü olan akdoğan. Bayındır boyu : laçin (Reşideddin Fazlullah’ın listesinde şahin'dir), gezgin şahin. Yıva boyu : tuygun, yani yaşlı erkek çakırdoğan. Prof. Bazin Özbekçedeki karşılığını bulmuştur: kari erkek karcıyağ. Salur boyu : bürgüt, yani kral kartal. Afşar boyu : çure-laçin, yani erkek Bayağı doğan falco peregrinus. Begtili boyu : bahri, yani pandion haliaetos, yani küçük balıkçıl kartal ya da balık-kartal. Büğdüz boyu : italyu (tam olarak köpekleri alan anlamındadır), yani falco lanarius (Rusçada balaban), av için yetiştirilen dişi ya da kutsal doğan. Bayat boyu : ükü, yani grandük. Yazır boyu : turumtay (Reşîdüddîn Fazlullah’ın listesinde çakır'dır.), yani bozdoğan (Falco columbarius aesalon). Eymür boyu : adı bilinmeyen bu kuşa isperi, falco subbuteo, yani delicedoğan denebilir. Karabölük boyu: küyenek sarı, yani küçük sarı kerkenez (küye’nin nek’le kısaltılmışı). Alkaevli boyu : küyenek, yani kerkenez. İğdir boyu : karcığay, falco columbarius, yani çakırdoğan. Üreğir boyu : biku, yani gecekuşu. Tudırka boyu: kızıl karcığay, yani kızıl çakırdoğan. Ulayundluğ boyu : yağalbay, falco vespertinus, yani gece çakırdoğanı. Tüger boyu : küçügen, yani kuzuların büyük çakırdoğanı. Peçenek boyu : ala toğunak, lanius exubitor, yani haşarat yiyen boz saksağan. Çavuldur boyu : buğdayınık. Kononov’un bunu Humay olarak yorumlaması yanlıştır. Kırgız halkbiliminde yer alır. Adının buğdaykuşu olduğu düşünülür. Çepni boyu : humay. Farsça hüma. Bu kez hatayı Ebulgazi Bahadur Han yapmıştır. Gerçekte ongun’ları kumay, yani kar çakırdoğanı. Çarukluğ boyu : sarı karcığay, yani sarı çakırdoğan. Ayrıca bakınız Oğuzlar Tuğra Dış bağlantılar Kaynakça Ek Kaynaklar Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Dil Kurumu yayını. ISBN 975-16-0405-2 Yazıcızāde ʿÂlì, Tevârih-i Âl-i Selçuk, Staatsbibliothek zu Berlin, Ms. Or. Quart. 1823 Yazıcızâde 'Âlì, Tevârih-i Âl-i Selçuk, Topkapı Sarayı Kütüphanesi, Revan Bölümü, nr. 1390, vr. 234a Kategori:Ön Türk Kategori:Türk boyları Kategori:Türk mitolojisi
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri