Bugün neredeyse beni katil edecek bir durum oldu. Gayet güzel motive olmuştum, direksiyon dersinde son günlerim. Sonunda olacak derken bugün vitesi değiştiremedim bir türlü. Hocam sürekli azarlıyordu, "şu debriyaja düzgün bas, tam baas diye!" Bacım şurdan sola dön torna tesviyeciye götürcem seni bu ayağı düzeltcez mi" demedi, arabadan inip sırtıma minder mi komadı... Ağlatacak diye çok uğraştı, hırs yaptıracak aklı sıra. Kursiyerleri ağlatması ile meşhur bir abimiz. Yer mi Anadolu çocuğu? Yorulan yorulsun ben yorulmazam, derviş makamından ben ayrılmazam, dünya kadısından ben sorulmazam kalsın benim davam divana kalsın mottosuyla büyüttü ailem hocaaa beni. Heheyttt. En son bıraktım direksiyonu paralel park yaparken, sarıldım iki elle vites koluna, geri vitese alacamm. Bastım debriyaja sonuna kadar. Hocam dedim ben bu vites kolunu kopartacam, ne bu, ne? Bunun derdi ne benle? Basmıyorsun debriyaja ablacııım diye bağırdı. Ulan dedim ayağım ön kaputtan çıkacak az sonra sen ne diyon değişik? İndim çarptım kapıyı, gel dedim sen yap. Sonuç: debriyaj pedalı takılmış. Vitesler geçmiyor. Surat mosmor, hocam dedi atlayın sanayi bizi bekler. Sanayeye gittik, indim bir sigara yaktım. Pedalı düzelttiler. Eğitim alanına sen götürmek ister misin dedi, elimi uzattım anahtarı ver dercesine söndürdüm sigarayı ayağımın ucuyla, aldım anahtarı. Taktım tekte geri vitese kimi Raikkonen edasıyla açılın kapılar şaha gideceeem moduyla bastım çıktım sanayiden. Giderken olacağı varmış hocam diyor beyfendi bana, alışkınım ben sorun değil dedim. Cidden alışkınım, bir şeyin bozulacağı varsa bende bozulur hep. Uçak da bozdum, tren de, otobüs de... Kısmetse Yunanistan'a giderken deniz yollarında da bir siftah yapma niyetim var 2024'te. Bu chapterın da kilidini açmak lazım. Haftaya sınavdan kesin kalırım, ne zaman artistlik yapsam başıma bir iş geliyor çünkü.