Türk dış politikası, komşularla sıfır sorun politikasının çökmesinin ardından sürüklendiği bir noktada. Önemli olan, komşularla sıfır sorun politikasının bile amaçlarına dayanan, belli stratejik adımlara dayanacak bir politika olmasıydı. Tutmadı, bu ayrı bir mesele... Değerli yalnızlık ise hangi temele dayanmaktadır? Önceki kurgulanmış bir strateji ile başarıyla gelinmiş bir nokta mıdır? Türkiye'nin böyle bir coğrafyada dış politikasında hangi tarz yalnızlık değerli olabilir? Okyanus ötesinde mi? Yoksa ada devleti mi ki yalnızlık politikası uygulayacak? İşin diğer boyutu da son 7-8 yıldır "küresel güç olacağız.", "Male'den Myanmar'a kadar etkimiz var.", "AB'ye bile posta koyuyoruz." diye toplumun Osmanlıcı damarını kabarttıktan sonra "değerli yalnızlık" nasıl pazarlanacak onu merak ediyorum. Sonumuz hayır olsun.