Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Demirci, Manisa

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Demirci, Türkiye'nin Batı Anadolu kısmında yer alan Manisa ilinin ilçelerinden biridir. Tarih İlçenin merkezi, eski çağlarda Lydia Bölgesi ile Misis Bölgesi arasında doğal sınır olarak kabul edilen Demirci Dağı'nın batı eteklerinde kurulmuştur. Yontma Taş, Cilalı Taş, Bakır ve Tunç devirlerini yaşamış yerleşim alanıdır. Hitit, Frig, Lidya, Pers, İskender, Bergama ve Bizans (Doğu Roma) egemenliklerinden sonra, bölge Anadolu Beylikleri döneminde Türk egemenliği altına girmiştir. Bütün Anadolu'nun Türkleşmeye başladığı bir sırada, Batı Anadolu'ya bir uçbeyi olarak atanan Saruhanoğulları gaza ve cihat geleneği ve fethedilen yerlerin fethedenlere yurt olarak verilmesi geleneği içinde, Demirci ve çevresi 1310 yılından sonra Karesioğulları egemenliğine girmiştir. Karesioğullarının Osmanlı'ya bağlanmasından sonra Yıldırım Beyazıt, Saruhanoğlu Hızır Şah'a Demirci, Adala, Gördes, Kayacık ve Kemaliye taraflarının yönetimini bırakmıştır. Hızır Şah döneminde Demirci, İcikler, Borlu ve çevre köylerinde birçok vakıf yapılmıştır. Kültürel yatırımlar gerçekleşmiştir. Osmanlı belgeleri Hızır Şah'ın adından da çok söz etmektedir. 1410'da Hızır Şah'ın öldürülmesiyle Devlet Han'ın oğlu Yakup Bey, Demirci'de hüküm sürmüştür. Saruhanoğulları'nın hâkimiyetinin 1412'de sona ermesi sonucu o tarihten 1920 tarihine kadar, yani Yunan işgaline kadar Osmanlı egemenliğinde kalan Demirci, Saruhan Sancağı'na bağlı olarak 1595 yılına dek veliaht şehzadelerin yönetimi altında bulunmuş bir kaza merkeziydi. Kadılık idaresi 1754 yılına kadar sürmüş, o tarihten sonra Demirci, ayanların eline geçmiştir. Voyvoda Kocabaşı ile başlayan ayanlık yönetimi, Demirci'de belediye yönetimi kurulana kadar devam etmiştir. Demirci, Kurtuluş Savaşı yıllarında sürekli işgal altında kalamamış ve özellikle Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem’in örgütlediği akıncılarla Yunanlara karşı başarılı bir direniş gösterilmiştir. Demirci, Kurtuluş Savaşı'nın en sıkıntılı günlerinde ümit ışığının parıldamasına neden olmuştur. Demirci zaferinin kazanılması; Bursa'nın Yunan işgali altına düştüğü, bu yüzden TBMM'nin heyecanla çalkalandığı ve bazı üyelerinin kendilerini tutamayarak ağladığı, Bursa Komutanı Bekir Sami Bey'in ve Alaşehir Havalisi Komutanı Aşir Bey'in görevlerinden alındığı bir dönemde bu olayların yatışmasına sebep olmuştur. Coğrafya İlçe, Türkiye'nin Batı Anadolu kısmında yer alır. İl merkezine 165km uzaklığı nedeniyle diğer ilçelere nazaran en uzak ilçe konumundadır. Bir Manisa ilçesi olmasına rağmen kültürel yapısı Kütahya il merkezine daha yakındır. Doğu ve kuzeydoğusunda Kütahya, kuzeyinde Balıkesir ili ile sınır teşkil eder ve güneyinde Manisa ilçelerinden Selendi, Kula, batısında ise Gördes ile kısmen de Köprübaşı ilçeleri ile komşudur. Yer şekilleri (jeomorolojik) özellikleri Demirci ilçe merkezi Demirci Dağları'nın güney yamacındadır. Demirci Çayı Havzası'nın kuzeydoğuda sınırlarını oluşturan Akçakertik Sırtı (1475 m), Türkmen Dağı (1487 m), Ziyaret Tepe (1795 m) Demirci Dağları'nın önemli yükseltileri olup, havzanın su bölümü çizgisine tekabül eder. Ayrıca Havza'nın güneybatısındaki volkanik Asi Tepe (1535 m) diğer önemli yükseltiyi oluşturur. Heyelanlar Demirci ilçe sınırları daha çok 3. Jeolojik Zaman (Tersiyer) içinde Neojen döneminde oluşan kili-kalkerli (marn) tabakalarının yaygın olduğu araziler içinde kurulmuştur. Aynı zamanda daha akarsu vadilerine tekabül eden kesimlerde arazi kırık (fay) hatlarıyla kesildiği için bu fay dikliklerinde çok sayıda heyelanlara rastlanmaktadır. Heyelânlara sebep olan faktörlerin başında litolojik yapı ve tektonik yapı özellikleri gelir. Bunların bazıları Yeşildere mevkiinde olduğu gibi yörede yerleşimlerin değişimine de neden olmuştur. Yöredeki bazı heyelanlar aşağıda verilmiştir. Bağdere Heyelanları: Bağ Deresi (Serke Deresi) boyunca vadinin iki yamacı heyelânlar oluşmuştur. Demirci ilçe merkezinden başlayıp Bağderesi vadisi boyunca Çaddere mevkiine kadar devam etmektedir. Bunlar özellikle fay hattına bağlı olarak, vadinin güney kesiminde daha çok heyelânlar görülmektedir. Heyelânların oluşumu genellikle tektonik, iklim, topoğrafya ve litolojik yapıya bağlıdır. Bunlara ana hatlarıyla kısaca yer verilecektir. Demirci Heyelânı: Demirci’nin güney ve güneybatısında bir dizi heyelân sahası mevcuttur. Bunların muhtemelen üst Pliosen’den beri devam ettikleri anlaşılmaktadır. Bağderesi vadisinde meydana gelen dizi halindeki heyelânlardan birisi de Demirci heyelânıdır. Bu heyelân diğerlerinden farklı olarak büyük bir yerleşim ünitesinin belirli kesimlerini etkilemesi bakımından önemlidir. Bazı dönemlerde heyelân bölgesi çevresindeki binaların duvarlarında çatlamalar olmuştur. Bunun için bu semtte yeni yapılacak binalara iskan izni verilmemektedir. Yeşildere Göçük Heyelânı: Heyelân, Demirci'nin 7km güneybatısında Yeşildere’nin Göçük Mahallesinde meydana gelmiştir. Heyelân topuğu üzerinde ve topoğrafik eğimi 25-30o ye varan bir sahada kurulmuş olan köy, daha sonra 1986 yılında zarar gördüğü için 1,5km. batıdaki Şahbazın Düzü Mevkii'ne taşınmıştır. Heyelân sahasının litolojisini, son derece duyarlı bir zemin olan limnik Neojen kil ve marn tabakaları teşkil eder. Üst Miosen yaşlı bu tabakalar 5-10o güneybatıya doğru eğimlidir. Heyelânın oluşmasına neden olan sebepler arasında tektonik, topoğrafik, litolojik ve klimatik etkenleri saymak mümkündür. Bunlardan kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan ve zaman zaman depremsellik bakımından aktif hale gelen fay hattı, sahanın % 25-30o lik topoğrafik eğimi, Neojen yaştaki kil ve marnların teşkil ettiği bir saha oluşu ve heyelân bölgesinin üst kesiminde yer alan küçük bir su kaynağı sahayı etkileyen nedenlerinin başlıcalarıdır. Heyelânın, özellikle bölgenin sismivitesinin fazla olduğu dönemlerde hızlanması tektonik özelliklerin önemini ortaya koymaktadır. Heyelân, tabaka eğiminin ters yönü istikametinde tabaka başlarında meydana gelmiştir. Bilindiği gibi kaynak suları ve yağışlar, Neojen kil ve marnlarındaki killerin sıvı hale gelmesine (defloküasyon) neden olmaktadır. Yani, sızıntı su içindeki bazı iyonlar, litolojik partiküller üstüne yapışarak, onların birbirini itmesine ve yerçekiminin de etkisiyle heyelânın oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Yukarıda belirtilen temel sebepler sonucunda meydana gelen heyelânın boyutları ve özellikleri şu şekildedir. Heyelânda kayma bölgesi; 120–130 m. boyunda ve 120–140 m genişliğindedir. Heyelân tacı veya kopma şevi 50 m yüksekliğe sahip olup hilâl şeklindedir. Kopma şevinin bittiği yerde 0,5 lt/sn. debili bir talveg kaynağı yer almaktadır. Yine bu kesimde 1–2 m büyüklüğünde kopma şevi önü çukurlukları yer alır. Söz konusu heyelân bu haliyle dönmeli göçmeli heyelânlar grubu içinde değerlendirilebilir. Bunların drenajı kopma şevinin iki yanından olmaktadır. Kayma bölgesinin geri kalan kısmı sahanlık şeklindedir. Onu, çökme bölgesinin başlangıcı olan ani bir eğim kırıklığı ayırır. Çökme bölgesi; 110–120 m. boyunda, 140–150 m genişliğindedir. Bunun sınırını, 2–3 m yüksekliğindeki ön kabartılar ve ani başlayan 15–20 m'lik bir eğim kırıklığı ayırmaktadır. Heyelânın topuk bölgesi ise; 150 m genişliğinde 80–100 m boyunda olup, bunun güney kesiminde heyelândan hasar ve zarar gören Göçük Mahallesi yer alır. Topuk bölgesinin alt yamaçlarındaki bazı radyal yarıklarda kısa boylu periyodik akışlı akarsu vadileri oluşmuştur. Göçük Mahallesinde; Afet İşleri Müdürlüğü’nün 9.11.1984 tarihli raporunda 6 hanenin yıkık ve hasarlı olduğu belirtilmiştir. Bu hanelerin Şahbazın Düzü mevkiine taşınması uygun görülmüştür. Eylül 1996 tarihinde tarafımızdan Göçük Mahallesinde yapılan incelemelerde burada yaşayan diğer hanelerin de taşındığı tespit edilmiştir. Böylece, heyelân 92 nüfuslu bir mahallenin taşınmasına neden olmuştur. Göçük sahasındaki boşaltılan binalar kendi hallerinde yıkılmaya terk edilmiştir. Göçük Heyelânı: Demirci'nin 3km güneybatısında Bağ Dere'nin batısında Göçük mevkiinde yer almaktadır. Çoğu heyelânlarda olduğu gibi kil ve marnlardan oluşan, 5-10 güneydoğu eğimli üst Miosen formasyonu içerisinde yer almaktadır. Heyelân, 300 m genişliğinde 700 m uzunluğunda bir sahayı etkilemiş ve etkilemeye de devam etmektedir. Bölgede yerleşim birimi olmadığından önemli bir maddi zarar da meydana gelmemiştir. Heyelânın Demirci bağlarının bulunduğu sahada olması burada yapılacak bağ evleri ve bağcılar bakımından önemlidir. Saha yeraltı suları bakımından zengindir. Ancak bu sulardan yararlanmak amacıyla su hendeği açılması esnasında dikkat edilmelidir. Zira daha önce sahada, belirtilen nedenle yapılan bazı çalışmalarda kazalarının olması görüşümüzü teyit eder. Heyelân, yarım daire şeklinde olup kayma bölgesi 250 m genişliğinde ve 150 m boyundadır. Kopma şevi 70 m yüksekliğinde ve 300 m genişliğindedir. Orta kesimden itibaren yanlara doğru yüksekliği azalmakta, bazı kesimlerde 20 m’ye kadar düşmektedir. Heyelân tacının bitimindeki 10–20cm'lik bazı yarıklar olması muhtemel yeni heyelânların habercisi olarak görülmektedir. Çökme bölgesi 300 m genişliğinde, 200 m boyundadır. Bu bölgede orta kesimlere doğru 10–15 m lik bazı ön kabartıları vardır. Topuk kesimi ise 300–320 m. genişliğinde ve 250 m boyundadır. Çamlıca Sırtı Heyelânları: Demirci'nin 8,5km güneybatısında ve İmrenler'in 3km batısında Çamlıca Sırtı mevkiinde yer almaktadırlar. Bu bölgede iki heyelân sahası vardır. Yeşildere Göçük Heyelân bölgesinin 1,5km güneyinde yer alan heyelânın da litolojik özellikler bakımdan heyelâna karşı son derece duyarlı olan Neojen yaşlı kil ve marnların oluşturduğu formasyonlardan meydana gelir. Bu formasyonlar güneybatı-kuzeydoğu doğrultulu olup güneydoğuya doğru 5-10o eğimlidir. Birbirine yakın iki ayrı sahadaki heyelânlardan batı kesimde yer alanın kayma bölgesi 200 m genişliğinde ve 70 m boyundadır. Kopma şevi veya heyelân yarasının yüksekliği 50–60 m arasında değişmekte olup hilâl biçimindedir. Göçük sahası yine 200 m genişliğinde ve 50 m boyundadır. Heyelânda topuk bölgesi 250 m genişliğinde ve 50–60 m boyundadır. Bu özellikleriyle heyelân topuk bölgesine doğru hafif yayılmış bir şekildedir. Diğer yandan, hemen alt kesiminden geçen Çamlık deresi heyelânın topuk kesimi aşındırarak heyelânın hızının artmasına neden olmaktadır. Heyelân sahasının yüzeyi ziraat sahası olarak değerlendirilmekte olup tütün, bağ ve bahçe ziraatı yapılmaktadır. Doğu kesimde yer alan heyelân ise aynı litolojik özelliklere sahip ve topoğrafik eğimin son derece fazla olduğu (% 30-40) Çamlık Sırtı'nın sağrı kesiminde yer alır. Bunun kayma bölgesi 70 m. genişliğinde ve 50 m. boyundadır. Kopma şevinin 60–65 m. arasında değişen heyelânda çökme bölgesi ise 70–75 m civarındadır. Topuk bölgesine gelince, yayvan bir şekilde olan bu saha, 70–80 m genişliğinde ve 50 m boyundadır. Andıkini Heyelânı: Bu heyelân da Bağderesi boyunca gelişen heyelanlardan birisidir. Vadinin kuzey yamacında Andıkini Tepe’nin kuzey kesiminde meydana gelmiştir. Üst seviyelerde Neojen kalkerleri yer almaktadır. Bu bakımdan ilk bakışta buradaki çukurluk bir dolin görüntüsü vermekle birlikte daha yakından incelendiğinde heyelân topuğu gerisinde gelişen bir çukurluktan başka bir şey değildir. Eski bir heyelân olup, bugünde bazen burada küçük çaplı çökme ve kayma izlerine rastlanmaktadır. 1/25 000 ölçekli Topoğrafya haritasında da gösterilen çukurluk heyelân topuğundan (785 m) 10 m daha alçak (775 m) tır. Güneyinde 862 m'lik yükselti değerine sahip Andıkini tepesi yer alır. Andıkini mevkiine adını veren buradaki kalkerler içinde teşekkül etmiş olan 2 m uzunluk ve 3 m genişliğindeki karstik çözünme boşlukları vardır. Bunlar bazen kalker ile alttaki marnlı seviyeler arasında yer almaktadır. Andıkini heyelânın devamı niteliğinde olan Helemez Tepenin kuzeyindeki heyelanın oluşum ve gelişim özelikleri bakımından aynı nitelikleri taşımaktadır. Bu heyelânın doğu kesiminde Demirci-Salihli karayolunun geçtiği kesimdeki yol yarmasında çökme izleri, ondilasyonlar ve tabakalarda lokal kıvrımlar meydana gelmiştir. Bu kıvrımlardan birisinin senklinal eksenindeki suyun toplanmasına bağlı olarak teşekkül etmiş olan kaynak (0,05 lt/sn.), Helemez Çeşmesi olarak değerlendirilmiştir. Eski Küçükoba Heyelânı ve Heyelân Gölü: Demirci'nin 8,5km doğu-güneydoğusunda Eski Küçükoba köyü ve yakın çevresinde oluşan heyelân, 100'e yakın kişiyi de etkilemiştir. Ayrıca 1964 yılında oluşan heyelân ile birlikte göçük bölgesinde bir de heyelân setti gölü meydana gelmiştir. Bölgenin tektonik bakımdan son derece hareketli bir sahada yer alması, heyelân bölgesinin kuzeyindeki Koca Dere Fayı’nın zaman zaman aktif hale gelmesine neden olmaktadır. Sahanın litolojik temelini Menderes metamorfitlerinin şistleri oluşturur. Beyaz ve bej renkli gevşek Pliosen formasyonları uyumsuz olarak örter. Gerek metamorfik şistlerin gerekse Pliosen killi seviyelerin suya karşı duyarlı olması ayrıca topoğrafik eğimin %50-55 olması, diğer yandan heyelân sahasının hemen üst kesiminde 1 lt/sn. debili eski köy çeşmesinin bulunması heyelânın oluşumunun temel nedenleridir. Heyelân; doğu-batı doğrultusunda 700 m genişliğinde ve kuzey-güney istikametinde 1km uzunluğundaki bir sahada gözlenmektedir. Heyelânda kayma bölgesi 500 m genişliğinde ve 150 m uzunluğundadır. 40–50 m yüksekliğindeki kopma şevi, basamaklı bir yapıya sahiptir. 20–30 m. arasında iki seviye halindeki kopma yüzeyinin, orta kesimden kenarlara doğru gidildikçe yüksekti farkı azalır. Kopma şevinin eğimi bazı bölgelerinde 90o ye kadar varmaktadır. Heyelân tacının üst kesimlerinde, küçük heyelanların habercisi olan enine gelişmiş, yeni tansiyon yarıkları bulunmaktadır. Çökme bölgesi 580–600 m genişliğinde ve 200 m uzunluğundadır. Ayrıca bu kesimde heyelânın oluşumundan sonra, küçük bir heyelân set gölü teşekkül etmiştir. Topuk bölümü ise daha yayvan bir şekildedir. 650–700 m genişliğe sahip kesimin uzunluğu 340–360 m kadardır. Bu bölümde 30–40cm derinliğinde kabartı ve çukurluklar gözlenmektedir. Mudullu Kayası Heyelânı: Bölgedeki diğer bir heyelân da Mudullu Kayası heyelânıdır. Hoşcalar'ın 500 m kuzeydoğusunda Mudullu Kayası mevkiinde, Tersiyer yaşlı tüf ve aglomeralardan oluşan litolojik birimin teşkil ettiği, volkanik formasyonu içinde bir faya bağlı olarak teşekkül etmiştir. Heyelân kuzeydoğu-güneybatı doğrultudaki genişliği 300 m ve kuzey-güney istikametindeki boyu 250 m kadardır. Fay boyunca küçük debili (1-2 lt/sn) kaynaklar da görülmektedir. Çaylek Heyelân Bölgesi: Bu sahadaki farklı boyutta birçok heyelândan ikisi de Çaylek heyelânlarıdır. Demirci ilçe merkezinin 500 m kuzeyinde Çaylek mevkiinde Ağıl derenin güney yamacında yer alır. Kalker, çakıltaşı, gre, şeyl, tüfitler ve marnlardan oluşan üst Miosen formasyonu içinde oluşmuşlardır. Ağıl dere boyunca devam eden Demirci fayı etkisi, tabaka duruşları, su kaynaklarının bol oluşu ve topoğrafik eğimin % 35-40 dolayında olması heyelânın başlıca nedenleri arasında sayabiliriz. Heyelânlar iki bölüm şeklinde görülmektedir. Kuzeydoğu kesimde yer alan heyelân kuzeybatı-güneydoğu istikametinde 320 m uzunluğunda ve kuzeydoğu-güneybatı istikametinde 200 m genişliğindedir. Heyelânda kayma bölgesi 80 m olup, kopma şevi 50 m yüksekliğindedir. Çökme bölgesi, 120 m uzunluğunda ve 200 m genişliğindedir. Topuk bölgesi, 140 m boyunda ve 180 m genişliğindedir. Heyelân enkazı üzerinde bugün bahçe ziraatı yapılmaktadır. Birbirinden, grelerden oluşan küçük bir sırt ile ayrılan güneybatı tarafta yer alan heyelânın boyutları ise yaklaşık 100 m boyunda ve 80 m genişliğindedir. Kopma şevi yüksekliği 30 m. olan heyelânın 46 m topuk bölgesine sahiptir. Avdal Çeşme Heyelânı: Demirci'nin 3km. kuzeydoğusunda Oyukbaşı mevkiinde meydana gelen heyelân, 200 m boyunda ve 50 m genişliğindedir. Heyelânın kopma şevi 20–25 m. kadardır. Kopma şevinin bitiminde küçük debili (1-2 lt/sn.) kaynaklar yer almaktadır. Heyelânın meydana gelmesinde bu kaynakların da etkisi vardır. Akburun Sırtı Heyelânı: Demirci 'nin 5km. kuzeybatısında, Mahmutlar'ın 1km. güneyinde Akburun Sırtı mevkiinde yer almaktadır (Foto: 28). Heyelân Akburun Sırtı'nda kuzey-güney doğrultulu yaklaşık 1.5km. lik bir faya bağlı olarak 800 m. lik kesiminde meydana gelmiştir. Fayın doğu bölümündeki çökmeye bağlı olarak oluşan heyelân, yeşilimsi-gri pekişmemiş ve çimentolu çakıltaşı, yeşilimsi renkli kumtaşı, beyazımsı renkli kumtaşı, beyazımsı renkli kırıntılı ve kristal tüfden oluşan formasyon içinde oluşmuştur. Heyelânın oluşumunda diğer heyelân sahalarında olduğu gibi tektonik, litolojik, topoğrafik şartların etkili olduğu gözlenir. Heyelân sahası 800 m. boyunda ve 600 m. genişliğindeki bir sahada gözlenmektedir. 800 m. boyundaki heyelânın çökme ve topuk kesiminin büyük bölümü aşınmıştır. Kayma bölgesi 100–150 m. boyunda 100 m. genişliğindeki sahanın kopma şevi, 80–100 m. yüksekliğindedir. Heyelânın içinde ikinci küçük boyutlu 100 m. genişliğinde 75 m. boyunda bir heyelân da meydana gelmiştir. Ayrıca, fay yamacı boyunca bazı yamaç molozları teşekkül etmiştir. Heyelân bölgesi ve çevresinde badlands rölyefini de görmek mümkündür. Çanakçı-Güney Sırtı Heyelânları: Demirci-Çanakçı köyünün 1km kadar güneydoğusunda Güney Sırtı'nın doğu yamacı boyunca küçük çaplı bazı heyelânlar meydana gelmiştir. Heyelân yaklaşık 1,5km uzunluğundaki bir faya bağlı olarak 0,6km2 lik bir sahada teşekkül etmiştir. Heyelânın oluşumunda tektonik özelliklerin yanı sıra litolojinin de etkisi vardır. Nitekim, sahanın Menderes metamorfik şistlerinden oluşması diğer yandan fay boyunca kaynakların bulunması heyelânın nedenleri arasındadır. Ayrıca bu kesimler, Paleozoik yaşlı metamorfik arazi ile limnik Neojen yaşlı arazilerin dokanak yerleridir. Akyartepe Heyelânı: Borlu'nun 2km kuzeydoğusunda Akyartepe mevkiindedir. Sahasının tektonik özelliklerin yanı sıra, litolojik birimlerin ve ayrıca Demirci Çayı’nın erozyon etkisi heyelânın oluşumunda başlıca nedenler arasında saymak mümkündür. Demirci Çayı alt kesimdeki az dirençli litolojik birimleri aşındırırken, üstteki kısmen daha dayanıklı birimler askıda kalarak göçmeye uğramışlardır. Heyelân sahası 500 m genişliğinde ve 300 m uzunluğundadır. Hisarkaşı-Delikliyar heyelânında olduğu gibi bunda üst Miosen yaşlı konglomera-kiltaşı-tüfit-marn-kalker ardalanmalarında oluşan litolojik birim içerisinde meydana gelmiştir. Heyelânın kopma şevi 50–60 m kadardır. İklim özellikleri Demirci çevresi, Kurter (1979)’in hazırladığı Türkiye’nin morfoklimatik bölgelerini gösteren haritada Akdeniz Bölgesi’nin İç Anadolu karasal iklimine geçiş bölümünde yer almaktadır. Buna göre inceleme sahası Akdeniz bölgesinin kurak ve nemli devrelerini içirmekte birlikte kışlar nispeten daha sert geçmektedir. Koçman Türkiye İklimi (1993) eserinde Demirci çevresi, yarınemli Marmara iklimi içinde göstermiştir. Günal (1995) ise, inceleme sahasının aşağı kesimlerinin Akdeniz iklim bölgesinde, yukarı kesimlerinin ise Akdeniz-Marmara ve Akdeniz-İç Anadolu geçiş iklimleri arasında yer aldığını belirtmiştir. Bu verilere ve tespitlerimize göre Demirci Çayı Havzası’nda Akdeniz iklim özelliklerinin değişikliklere uğradığı ve karasallığın tesirini hissettirdiği sonucuna varılmıştır. İklim özellliklerinin değişikliğe uğramasında söz konusu sahanın denizden uzaklığı ve yükseltisi gibi faktörlerin etkisi görülür. Nitekim inceleme sahasında, Akdeniz Bölgesi ve Ege Bölümü’ne oranla yazlar daha serin kışlar ise daha uzun ve soğuk geçmektedir. Bununla birlikte, kışlar yağışlı ve yazlar ise kuraktır. Yağış etkinliği Demirci ilçesinin iklim değerlendirmesinde, De Martonne (1923 ve 1942 Gottmann’la birlikte), Thornthwaite (1948) ve Erinç (1965) formülleri uygulanmış ve birbirine yakın neticeler alınmıştır. De Martonne (1923) formülüne göre, Demirci 25.5, indis değerlerine sahiptir. Buna göre, inceleme sahasındaki istasyonlar yarı kurak iklim ile nemli iklim arasında yani; yarı nemli bir iklim sahasında yer almaktadır. Aylık indis değerlerinde Kasım-Mart devresinde nemli bir karaktere sahiptir. Diğer taraftan, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ayları kurak aylardır. Ekim ayı yarı kuraktır. Mayıs ayı ise , yarı nemli iklim değerlerindedir. De Martonne-Gottmann 1942 formülü uygulandığında ise, Demirci 16.8, indis değerlerinde olduğu ortaya çıkar. Buna göre de De Martonne (1923) formülünde olduğu gibi ilçe yarı nemli iklim kategorisi içindedir. Thornthwaite formülünün (1948) uygulanmasıyla elde edilen sonuçlara göre, Demirci C2B’2s2b3 iklim özelliğindedir. Demirci yarı nemli, ikinci dereceden mezotermal, yaz mevsiminde çok kuvvetli su noksanı olan ve denizel şartlara yakın iklim tipine girmektedir. Thornthwaite metoduyla hazırlanan su bilançosu tablosu tablolar incelendiğinde ise ilçede yağış değerleri PE değerinden Kasım ayından itibaren fazla olduğu görülmektedir. Bu durum Demirci'de Mart sonuna kadar devam etmektedir. Bir başka ifadeyle Kasım ayından itibaren toprakta su birikmeye başlamaktadır. Toprak Demirci'de Aralık-Mart devresinde suya doygun hale gelmektedir. Bu devreden itibaren ise fazla su akışa geçmektedir. Akarsuların taşkınları bu döneme rastlar ve debileri oldukça yüksektir. Demirci'de Nisan ayından itibaren PE değerlerinin yağış miktarından fazla olduğu gözlenmektedir. Bu aylarda toprakta birikmiş olan su kullanılmaya başlanmakta ve bitinceye kadar kullanılır. Bundan sonraki devrede su noksanı çekilmeye başlar. Su noksanı ise Haziran-Ekim dönemini kapsamaktadır. Hidrografik özellikleri Hidrografik açıdan çok zengin değildir. Akarsu bakımından ilçenin ismini ismini erdiği Demirci Çayı ve kolları ilçe topraklarının sularını drene eder. Bu akarsu kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanan Demirci Çayı'nın ana kollarını İlke çayının kollarını ise Asi Tepesi dağının güney ve doğusuna düşen sahalarda sırayla Gümele Deresi, Değirmen Dere ve Iklıkçı Derelerinin birleşmesiyle Alaağaç Deresi ve nihayet daha doğuda Minnetler deresi oluşturmaktadır. İlçede doğal göl sınırlı olup, yapay göller ise 2000 yılı sonrasında yapılan baraj göllerine ve köy yakınlarında küçük hayvan sulama göletlerine rastlanılır. Doğal göller Eski Küçükoba Heyelân Set Gölü = 1964 yılında heyelânın meydana gelmesinden sonra çökme bölgesindeki ön kabartılar gerisinde oluşan küçük bir heyelân setti gölüdür. Göl çanağının yılı genişliği doğu-batı yönünde 50 m uzunluğu ise kuzey-güney istikametinde 70 m dir. Zaman zaman daralıp genişleyen gölün 20,7 1995 tarihindeki göl düzeyinin genişliği 30 m., uzunluğu ise 50 m dir. Gölün en derin kesimi ortalarına doğru olup 2,75 m kadardır. Suyun bulunmadığı göl çanağının bazı kesimlerinde sazlık, kamışlık ve bataklıklar yer alır. Göl, eski köy çeşmesi (1 lt/sn), yağışlar ve dipten kaynayan kaynaklar tarafından beslenir. Yaz mevsimi genellikle kurak geçmesinden dolayı yazın gölden bağ, bahçe sulaması yapılmaktadır. Heyelân daha öncede bahsedildiği gibi 1964 yılında meydana gelmiş ve yaklaşık 100 dolayında nüfusu etkilemiştir. Küçükoba köyündeki birtakım evlerin hasar görmesinden dolayı köy 1968 yılında eski yerleşmenin 2km kadar güneybatısına yeni yapılan afet evlerine (şimdiki Küçükoba köyü yerleşmesi) taşınmıştır. Baraj gölleri İlçede toplam inşaatı bitmiş 6 baraj gölü bulunmaktadır. Bunlar 2018 yılında hizmete giren Ayvalanı ile 2021 yılında hizmete giren baraj gölleri Kılavuzlar, Sayık, Kuzuköy, Durhasan ve Güveli barajlarıdır. Ayrıca Boyacık, Alaağaç ve Hüdük barajlarının inşaatı devam etmektedir. Ayrıca Çanakçı Barajı ve Sulaması, Kuzeyir Barajı ve Sulaması, Mahmutlar Barajı ve Sulaması, Yeşiloba Barajı ve Sulamasının da planlama aşamasındaki baraj gölleridir. Bu çalışmalarla Demirci için planlanan 13 baraj ve göletin toplam 16 bin 765 bin metreküp su depolanacak ve toplam 24 bin 980 dekar verimli tarım arazisi modern sulamaya açılmış olacaktır. Toprak özellikleri Demirci çevresinin toprakları, tortul, metamorfik ve volkanik formasyonların ayrışmasıyla oluşan toprak grupları teşkil etmektedir. Bu toprak grupları: kireçsiz kahverengi topraklar, kireçsiz kahverengi orman toprakları, redzina topraklar, kolüvyal topraklar, alüvyal topraklar ve kestanerengi topraklardır. Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları: Havzada 537km lik sahayla en fazla yer kaplayan bu toprakların ana materyalini; Neojen volkanik formasyonlar (andezit, bazalt, serpantin, peridotit ve dasit) oluşturmaktadır. Bunun yanında metamorfik kayaçlara ait unsurlar (gnays, mikaşist ve amfibolit) da bulunmaktadır. Bu toprakların pH değerleri 5.6-6.3 arasındadır. Topoğrafya eğimi yüksek olduğundan genelde toprak sığ ve drenajı iyidir. Kireçsiz kahverengi orman topraklarının üzerinde daha çok meşe, palamut meşesi, karaçam ve kızılçam ormanları yetişmektedir. Bazı kesimlerde ise ormanlardan açılan sahalarda bağ-bahçe tarımı yapılmaktadır. Kireçsiz kahverengi orman toprakları A, B ve C horizonlu zonal topraklardır. Profillerinde genellikle CaCO’a rastlanmaz. Kireçsiz olmaları, ana materyali ve fazla yıkanmalarıyla ilgilidir. Orman örtüsünün bulunduğu kesimlerde organik horizon da görülmektedir. A horizonu 13–15cm kalınlıktadır. Toprağın rengi, nemli olduğunda koyu kahverengi, kuru olduğunda da açık kahverengidir. Bünyesinde kumlu kil bulundurmakta olup, yapısı orta dereceli ve küçük granürlüdür. Kıvamı kuru iken yumuşak, nemli iken dağılgan, yaş iken yapışkandır. B horizonu ortalama 12–14cm kalınlıktadır. Rengi, nemli iken sarımsı kahverengi, kuru iken çok soluk kahverengidir. Toprakta bünye kumlu killi tın, yapı orta derecede teşekkül etmiş ve orta büyüklükte blokludur. Kıvam kuru iken yumuşak, nemli iken dağılgandır. Yaş iken de hafif plastik olup, yapışkan değildir. Çoğunlukla toprağı oluşturan kayanın özeliklerini taşıyan C horizonu rengi nemli iken sarımsı kahverengi, kahverengi, kuru iken çok soluk kahverengi kırmızımsı sarıdır. Bünyesi kaba kumlu killi tın, yapısı zayıf oluşmuş kaba blok veya masiftir. Kıvam kuru iken sert veya hafif sert, nemli iken dağılgandır. Yaş iken de yapışkan olmayıp, hafif plastik ya da plastik değildir. Horizon içerisinde dağılmış mikaşist parçacıklarına rastlanır. Bu toprakların önemli diğer bir özelliği de meyilli ve taşlı erozyon sahalarında görülmesidir. Kireçsiz Kahverengi Topraklar: Bu topraklar inceleme sahasında yaklaşık olarak 133km lik alan kaplamaktadır Kahverengi orman toprakları ve rendzinalarla birlikte bulunan kireçsiz kahverengi toprakların ana materyalini volkanik formasyonlar (andezit, spilik, porfirit, bazalt, diorit gibi) teşkil eder. PH değerleri 6-6.1 arasındadır. Drenajı iyi olup, üst katmanında ayrışmamış kaya parçalarına rastlanabilir. A horizon kalınlığı 20–30cm, rengi nemli iken kahverengi, koyu kahverengi, kuru iken açık gridir. Bünye killi tın olup yapı orta derecede oluşmuş kaba bloktur. Kıvam kuru iken hafif sert, nemli iken dağılgandır. Yaş iken hafif yapışken ve hafif plastiktir. Serbest CaCO’a rastlanmaz. Ancak, profile dağılmış 0.5cm. çapında az miktarda çakıl bulunmaktadır. B horizonu 30–35cm kalınlığında, nemli iken kahverengi, kuru iken soluk kahverengidir. İnceleme sahasındaki kireçsiz kahverengi toprakların doğal bitki örtüsü ot, ot-çalı, meşe kalıntıları ve seyrek fundalıklardır. Rendzina Topraklar: İnceleme sahasında 276km lik yer kaplayan rendzina toprakları, çoğunlukla kahverengi orman ve kestanerengi topraklarla benzer özellikler gösterir. Genellikle Neojen formasyonlarından olan marnlar, rendzinaların ana materyalini oluştururlar. Bu bakımdan kireç oranı son derece yüksektir. A, C horizonlu interzonal topraklar kireçli olması nedeniyle CaCO yönünden zengindir. Toprakların, pH değerleri 7,3-7,45 arasında olup, geçirgenlikleri de iyidir. A horizonu 13–15cm kalınlığında, nemli iken koyu grimsi kahverengi, kuru iken grimsi kahverengidir. Bünye killi tın, yapı kuvvetli oluşmuş orta büyüklüktedir. Ayrıca, bu horizonda 0–5cm çapında köşeli çakıllar ve iri taşlar bulunmaktadır. A horizonunun altında 17–20cm kalınlığında A horizonunun C ile karışmasından oluşan AC horizonu yer almaktadır. Bu horizonda renk nemli iken koyu gri, kuru iken gridir. Bünye kil, yapı zayıf oluşmuş küçük blok olarak görünür. Kıvam kuru iken sert, nemli iken dağılan, yaş iken yapışkan ve plastiktir. A horizonunda yer alan köşeli taş ve çakıllar bu horizonda da görülmektedir. C horizonunda yer yer sertleşmelerin bulunduğu yumuşak marnlar mevcuttur. Renk nemli iken açık kahverengimsi gri, kuru iken açık gri ve beyaz olarak görülmektedir. Bünye kil olup masif haldedir. Kıvam kuru iken sert, nemli iken dağılandır. Yaş iken yapışkan ve plastik özelliktedir. Rendzina topraklarının doğal bitki örtüsü palamut meşesi, meşe, karaçam ve kızılçamdır. Orman örtüsü ve tarımda kullanılan toprakların az bir kısmında ise özellikle Bağdere boyunca bağ-bahçe işleri yapılmaktadır. Bu toprakların, orman örtüsünden yoksun fazla eğimli kesimlerinde nispeten şiddetli bir erozyon görülmektedir. Kestanerengi Topraklar: Bu topraklar, kahverengi orman ve rendzina topraklarıyla birlikte bulunmakta olup 27km lik yer kaplamaktadır. Bunların da Rendzinalarda olduğu gibi ana materyalini marnlar oluşturmaktadır. Bu bakımdan dalgalı tepelik alanlarda yer alan topraklarda dik meyillere (% 3-20) de rastlanır. Toprağın, drenajı iyi olup, pH değeri 6,6-7,05 arasındadır. Üst katlarında yapı kırıntılıdır. Alt horizonda organik maddenin azalmasına bağlı olarak yapı köşeli blok ya da prizmatiktir. Kestanerengi topraklar A, B ve C horizonlu zonal topraklardır. Bu topraklara has kireç birikmesi genellikle B horizonunun alt kısımlarında bulunur. Kireç birikmeleri bazen sertleşerek kongresyonları meydana getirebilirler. A horizonu 30–35cm kalınlığında, nemli iken koyu sarımsı kahverengi, kuru iken kahverengindedir. Bünyesi killi tın, yapı orta derece oluşmuş, orta büyüklükte granüler veya bloktur. Kıvam kuru iken sert, nemli iken dağılan, yaş iken yapışken plastik veya çok plastiktir. Kök dağılımı orta veya çok olarak görülmektedir. Kireçlilik kuvvetlidir. A horizonu B horizonuna 2.5cm. ye varan bir kalınlık ve dalgalı topoğrafya gösteren bir hudut ile geçiş yapar. B horizonu 50–60cm kalınlığında, nemli iken kahverengi, koyu kahverengi veya açık kahverengi, kuru iken kahverengi veya pembemsi gri olarak görülmektedir. Bünye kil olup, yapı kuvvetli veya orta derecede oluşmuş kaba blokludur. Kıvam kuru iken sert, nemli iken dağılan, yaş iken yapışkan veya çok yapışkan plastiktir. Horizonun alt kısımlarında bu topraklara has olan kireç birikmesi görülür. C horizonuna geçiş dalgalı topoğrafyaya sahip belirli bir hudutla olmaktadır. C horizonunda ise rengi nemli iken kahverengi, kuru iken pembemsi gridir. Bünyesi killi tın olup, yapı görülmez ve masif haldedir. Kıvam kuru iken çok sert, nemli iken dağılğandır. Yaş iken hafif yapışkan, çok plastiktir. Horizonda kuvvetli kireçlilik mevcuttur. Toprağın doğal bitki örtüsü; ot, ot çalı karışığı seyrek fundalıklar veya seyrek orman kalıntılarıdır. Derinliğin ve meyillerin uygun olduğu kesimlerde tarım yapılmaktadır. Alüvyal Topraklar: Bu topraklara Demirci Çayı vadisinin nispeten geniş vadi tabanı boyunca 24km lik bir alanda rastlanmaktadır. Kuaterner formasyonlar bu toprakların ana materyalini oluşturmaktadır. Drenajı bakımdan çok iyi özeliklere sahiptir. Ayrıca bu topraklar, tuz ihtiva etmeyip orta bünyeli topraklar grubunda değerlendirilmektedir. Alüvyal toprakların bulunduğu vadi tabanı inceleme sahası da önemli ziraat alanlarını oluşturmaktadır. Buralarda daha çok bağ-bahçe işleri yapılmaktadır. Kolüvyal Topraklar: Genel olarak, alüvyal topraklardan yüksek arazi topraklarına geçiş kesimlerinde görülmektedir. Nitekim Demirci’nin kuzeyinde 5km lik kollüvyal topraklar tamamen geçiş özelliği göstermektedir. Bunlar, Kuaterner kökenli formasyonlardan oluşmakla birlikte, bünyelerinde ana materyalini oluşturan kayacın köşeli parçalarını da ihtiva etmektedir. Kolüvyaller, A ve C horizonuna sahip genç topraklar olup azonal topraklardır. Akarsuyun taşıdığı ana maddelerine bağlı olarak kireçli veya kireçsiz olabilir. Nüfus ve yerleşme İlçenin 96 mahallesi bulunmaktadır. Köyleri ile beraber 1.233km2 alana sahiptir. Plato yüzeyinde kurulmuş olan ilçe merkezi engebe ve yükseltiye bağlı olarak ulaşım en büyük problem olmuştur. Buna bağlı olarak Manisa'nın diğer ilçe merkezlerine göre hızlı bir gelişme gösterememiştir. İlçe halkının eskiden beri eğitime verdiği önem ilçede bir fakültenin kurulmasına zemin hazırlamış ve Celal Bayar Üniversitesi Demirci Eğitim Fakültesi kurulmuştur. Eğitim Fakültesinin kuruluşuyla beraber nüfus, ekonomik ve sosyokültürel yapı da buna bağlı olarak değişmiştir. Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin kurulmasıyla birlikte şehir nüfusu 20.000'in üzerine çıkmıştır. Bunda hem köylerden göç, hem de öğrenci sayısı etkili olmuştur. Ekonomik özellikler Başlıca geçim kaynakları az miktarda hayvancılık ve tarımdır. Tütün, üzüm, kiraz, zeytin ayva ve elma başlıca tarım ürünleridir. Bunun dışında, öğrenciler ekonomiyi oldukça olumlu yönde etkiler. Demirci'de eskiden beri önemli geçim kaynağı olan dokumacılık aslında bir nevi zorunluluktan kaynaklanır. Yani coğrafi kaderden kaynaklanır. Bu durum halkın özdeyişlerde yerini bulan "ya okuyacaksın, ya dokuyacaksın" ifadesinde yer bulmuştur. İlçedeki dünyaca ünlü halı fabrikalarıyla da ekonomiye büyük katkıda bulunur. Demirci el dokuması ve fabrika halıları bakımından nam kazanmıştır. Özellikle son dönemde çok sayıdaki meşhur caminin (İstanbul; Ayasofya-i Kebir Camii, Taksim Camii, Fatih Camii, Süleymaniye Camii, Eminönü Yeni Cami, Şehzade Camii, Eyüp Sultan Camii, Nur-u Osmaniye Camii, Yıldız Hamidiye Camii, Ortaköy Camii, Dolmabahçe Camii, Hırka-i Şerif Camii, Aziz Mahmut Hüdai Camii, Ataşehir Mimar Sinan Camii, Marmara İlahiyat Camii Edirne; Selimiye Camii, Üç Şerefeli Cami ve Eski Camii, Yıldırım Akmescit Camii HAVSA: Sokullu Mehmet Paşa Camii, Ankara; Hacıbayram-ı Veli Camii, Melike Hatun Camii, Aslanhane Camii, TBMM Camii, Güneşevler Merkez Camii) halıları Demirci'de dokunmuştur. Ayrıca dünyanın yedi kıtasında 50'den fazla camide Demirci'de üretilen yün cami halılarına rastlamak mümkündür. İhracat kaydı ile yapılan satışlar, Demirci'ye giren döviz miktarında da çok önemli bir artış olmasını sağlamıştır. Turizm özellikleri İlçenin farklı kesimlerinde tarihi ve doğal turizm kaynakları bulunur. Doğal güzellikler Başalan ve Güldürdek Milli Parkları ile güncel Hisar Kaplıcaları Termal Tesis ve Apart Otelleri bulunur. Hisar Kaplıcaları: Demirci’nin 3km güneybatısında, Ilıca Deresi vadi tabanında yer alır. Bilindiği gibi genellikle Batı Anadolu’da akarsu vadilerinin oluşumunda ve gelişiminde rol oynayan tektonik hatlar üzerinde termal kaynaklar yer almaktadır. Hisar Kaplıcası da bunlardan (Saraycık, Ece) birisidir. Bölgedeki termal kaynaklar, bugün halkın faydalandığı birer klimaterapi merkezidir. Bu özellik, tarihi devirlerde de mevcut idi. Nitekim, MÖ II. yüzyıla ait olduğu sanılan taş bina kalıntıları bunu doğrulamaktadır. 1900’lü yıllarda kâgir kubbeli bir havuz ile yanında 4 odalı ahşap bir bina inşa edilmiştir. 1960’lı yıllarda ahşap binanın yıkılmasıyla sadece kubbeli bir havuz ayakta kalmıştır. MÖ II. yüzyıllarda Kral Krazüs’ün “Yayla Hamamı” diye bilinen kaplıca, daha sonraları kendisine en yakın köy olan Eskihisar’ın adını alarak “Eskihisar Ilıcası” olarak tanınmıştır. 1993 yılında Demirci Belediyesi’nin kaynağı değerlendirme çalışmalarına başlamasıyla ismi “Hisar Kaplıcası” olarak değiştirildi. Bu gün Osmanlı mimârisindeki modern kaplıca tesisleri; 7 adet sıhhatlik banyosu, 2 adet havuzu ve 1 adet saunayla 800 m2 lik bir kapalı alana sahiptir. Diğer yandan buradaki genişletme çalışmaları ve termal kaynaklardan daha fazla yararlanma imkanlarının araştırılması devam etmektedir. Bu amaçla bölgede yeni sondaj kuyuları açılmaktadır. Eski Ilıca kaynağının, havuz kaynağı başta olmak üzere çok sayıda açılmış sondaj kaplıca sularını beslemektedir. Kaynak suları kimyasal özellikleri bakımından sodyum bikarbonatça zengin gazlı sular grubundadır. Kaynaktan; deri hastalıklarında, vücut ağrılarında ve sindirim organı rahatsızlıklarında fayda temin edilir. Diğer yandan, kaynak sularının içildiğinde hafif mülâyimlik vereceği, diyüretik olarak tesir yapacağı; hipostenik ve hiperstenik mideler için tavsiye edileceği ayrıca romatizmal, nevrit, nevraljililerin çok faydalandığı, kadın hastalıklarına da iyi geldiği belirtilmektedir. Yukarıda belirtilen hastalık ve rahatsızlıklara fayda sağladığı tecrübelerle sabittir. Ancak hastalık tedavilerinin mutlaka bir hekim kontrolünde yapılması zarureti vardır. Aksi takdirde beklenilmeyen bir etki görülebilir. Kocaahmet Ilıcası: Üşümüş’ün 2.5km kadar kuzeybatısında Kocaahmet Deresi vadisinin doğu yamacında yer almaktadır. Termal kaynağın su sıcaklığı 21 C dir. TS. 8363’ nin sınıflandırmasına göre epitermal sular grubundadır. Kaynak sahasında farklı debide su çıkış noktaları bulunmaktadır. Kaynağın toplam debisi 0.5 lt/sn dir. 1965 yılında su çıkış noktaları kaptaja alınmış ve 4–5 m. genişliğinde toprak bir havuz yapılmıştır. Fakat daha sonra ekonomik getirisinin az olması ve ulaşım zorlukları nedeniyle terk edilmiştir. Tarihi yerler: Delikliyar, Reisler ve İrezler Camii ve Türbeleri, Tarihi Yakup Çelebi ve Hacı Hasan Camileri, Tarihi Şeyh İlahi Yukarı Kıran Kütüphanesi. Kaynakça Dış bağlantılar Demirci Kaymakamlığı Demirci Belediyesi
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri