Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

denize kıyısı olan bir yerde büyümenin avantajları

barisguvenphl

Well-known member
Katılım
9 Mayıs 2024
Mesajlar
952
Tarihi boyunca deniz ticaretinin yaygın olduğu kentlerde yaşayan insanlar, iç kesimlerdeki çağdaşlarına nazaran daha geniş ufuklu kimseler olmuştur. Bu durum; liman kentlerinin çok uzak coğrafyalardan gelen, farklı kültürlere ve dünya görüşlerine sahip insanların ortak buluşma noktaları olması ile açıklanabilir.

Bakınız, ilk medeniyetlerin akarsu vadilerine kurulmuş olmasından bahsetmiyorum. Zira kıyı kesimleri, hububat tarımı için pek de uygun alanlar değillerdir. Esasen tarım, mutlak gereksinim tatlı sudur. Yani deniz falan yoktur ortada. Tarım toplumları; akarsuların taşma zamanlarını hesaplamak için binlerce yıl boyunca gökyüzünü incelemiş, doğa olaylarını anlamlandırabilmek uğruna matematiği kullanmış ve giderek büyümekte olan insan topluluklarını bir arada tutabilmek adına şehir devletleri, ortak kültürler ve dahi dinler icat etmişlerdir.

Özetle, bu başlıkta odaklanmak istediğim asıl konu ilk tarım toplumları değil, öncelikle deniz ticaretinin başlamasıdır. Sistematik bir deniz ticaretinin başlangıcı, aşağı yukarı MÖ 10. yüzyıla tekabül eder. Bu dönem, medeniyetin deniz toplumları lehine yükseldiği dönemdir. Zira paranın aktif kullanımı giderek yaygınlamış ve ticaret, üretimden daha popüler bir konuma yükselmiştir.

Aklımda kalan bir olay: 2022'nin TÜİK istatistiklerine baktığınızda, kıyı kentlerindeki okuryazarlık oranının Türkiye'de lider konumda olduğunu görebilirsiniz. Aman durun, lütfen celallenmeyin! size katılıyorum. Zira bu kentlerde, ticaretle uğraşan-görece zengin hane sayısı, iç kesimdekilere kıyasla daha fazla. Bunun doğal bir sonucu olarak, ilgili aileler çocuklarına daha kaliteli bir öğrenim imkanı sağlayabilmekte ve bu durum haliyle okuryazarlık oranını yükseltmektedir.

Fakat bu başlıkta bilimsel istatistiklerden ziyade, bir nebze şahsi gözlemlerimi ortaya koymak isterim. Nitekim buna mecburum! Çünkü bahsettiğim durumun bilimsel bir istatistiği yok! Örneğin "sıraya girme kültürü". Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yaşayan insanların; İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu'da yaşayanlara kıyasla "daha medeni bir üslupla" sıraya girebildiğini iddia edip, bunu bilimsel bir veriye dayandırmak istesem, elimde herhangi bir istatistik yok! Dedim ya: yalnızca hayat tecrübesi ve kişisel gözlemlerle yapılabilecek çıkarımlar bunlar.

"Bütün genellemeler yanlıştır" diyenlere saygı duyuyorum. Neşet Ertaş Çiçekdağı'nda doğmadı mı?

Fakat istatistik her şeydir şu dünyada. Denizin insana kazandırdığı çok farklı bir ufuk var. Bunu ekonomik ve sosyokültürel mefhumlarla açıklayamazsınız. Daha çok psikolojik bir şeydir bu. Her şeyden evvel, insanı arsızlaştırır deniz, kendine bağlar zaman içinde. Deniz olan bir memlekette büyüyen kişi, kolay kolay iç kesimde yaşayamaz. Tutunamaz.


Antik çağlarda, ateş başına toplanmış insanları düşünün. Bu insanların sohbetlerine doyum olmaz! Güneş bir batmaya görsün; sayısız hikayeler, masallar ve efsaneler anlatırlar ta ki sabah oluncaya kadar. Elektrikten, şehir ışıklarından ve kuru gürültüden azade olan bu kabile insanlarının hayal gücü yüksektir. Samanyolu'nun uçsuz bucaksız karanlıklarına baktıkça düş kurar, düş kurdukça merak eder, ve nice ruhani açıklamayla teselli bulurlar doyumsuz yüreklerindeki ıstıraplara.

İşte denize kıyısı olan bir memlekette büyüyen kişi de; ateşin başında hayal kuran, o antik çağ insanlarına benzer. Fakat bir yönüyle de benzemez! Çünkü uzay, kelimenin tam manasıyla erişilmez ve hududu olmayan bir sonsuzluktur. Oysa deniz öyle mi? Denizi tecrübe edebilirsiniz.
İt gibi korkarsınız bazı zamanlar; fakat dokunabilir, kokusunu alabilir, sesini duyabilirsiniz. Bu yönüyle farklıdır gökyüzünden! Bir yanınız, tıpkı uzayı seyre dalanlar misali, ipe sapa gelmez hayaller kurmak ister. Bu gibi anlarda diğer yanınızla cesaret bulursunuz. "Hayır" der insanoğlu; ben bu denizde yüzerim, dehlizlerine dalar, ufuklarından geçerim.

Bir deniz kenarında geçirdiğim çocukluğumun anıları hala zihnimde canlanıyor. Deniz, "seni alıp götürsem, benim çocuğum olur musun" diyen yaşlı kadınlara duyduğum korku misali geldi üstüme! Bir dalıp bir çıkıyorum suyun içine ve o, hep aynı cümleyi dile getiriyor yüksek sesle: "Maşallah, balık gibi yüzüyor bu çocuk!"

O günden beri denizle olan bağım hiç kopmadı. Akdeniz'in sonsuz mavisi, bana her zaman huzur veriyor.
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri