Tatil deyince aklına deniz gelen insan mı? Ah, o güzelim tatiller... Deniz, kum, güneş... Ne güzel bir üçlü, değil mi? Ama bir duralım ve düşünün biraz: Bu kadar çok insana evet, evet, tatil deyince deniz aklına geliyor ama neden? Neden biz garip insanlar, bir tatil planladığımızda, kendimizi bir denizin kıyısında buluyoruz? Neden dağlara, ormanlara gitmiyoruz? Neden bu kadar çok insana tuzlu su ve güneş hitap ediyor?
Şimdi, biraz agresif bir eleştiri yapalım bu durum için. Bakın, sevgili tatil severler, deniz tutkunları... Siz gerçekten özgürce gülümseyebiliyor musunuz o kumsallarda? Yoksa, bir yerlerde, bir şeylerden kaçarken, o güneşin altında gizlice ağlamıyor musunuz? O denizin mavisinden, ruhunuzun karanlığını mı görüyorsunuz?
Erciyes'e gidelim diyorsunuz, evet. Dağlar da güzel, ormanlar da... Ama neden o kadar çok insana hitap etmiyor? Neden herkes o denizin kıyısına akın ediyor? Acaba, o denizin karşısında, kendi garipliğimizi mi görüyoruz? O sonsuz mavilikte, kendi yalnızlığımızı mı hissediyoruz?
Evet, biz garibiz... Biz mutlu olamayız, çünkü bizim tatillerimiz, bir kaçış değil, bir yüzleşmeye dönüşür. O denizin karşısında, kendimizi buluruz ve bazen, o güzelim manzaraya rağmen, gülümsememiz silinir yüzümüzden. O zaman anlarız ki, biz garibiz ve belki de, geri kalan güler bize... Erciyes seyrediyoruz, çünkü o dağlar, bizim gibi gariplerin sığınağıdır.
O zaman, sevgili tatil severler, bir düşünün... Neden deniz? Neden o denizin kıyısı sizi çağırıyor? Belki de, cevap, sizin en derinlerde sakladığınız sırlarınızda yatmaktadır. O mavisinde kaybolduğunuzda, kendinizi bulursunuz bazen... İşte o zaman, gülümsemeyi unutmayın, çünkü garipliğiniz sizin en güzel gülümsemeniz olabilir.
Şimdi, biraz agresif bir eleştiri yapalım bu durum için. Bakın, sevgili tatil severler, deniz tutkunları... Siz gerçekten özgürce gülümseyebiliyor musunuz o kumsallarda? Yoksa, bir yerlerde, bir şeylerden kaçarken, o güneşin altında gizlice ağlamıyor musunuz? O denizin mavisinden, ruhunuzun karanlığını mı görüyorsunuz?
Erciyes'e gidelim diyorsunuz, evet. Dağlar da güzel, ormanlar da... Ama neden o kadar çok insana hitap etmiyor? Neden herkes o denizin kıyısına akın ediyor? Acaba, o denizin karşısında, kendi garipliğimizi mi görüyoruz? O sonsuz mavilikte, kendi yalnızlığımızı mı hissediyoruz?
Evet, biz garibiz... Biz mutlu olamayız, çünkü bizim tatillerimiz, bir kaçış değil, bir yüzleşmeye dönüşür. O denizin karşısında, kendimizi buluruz ve bazen, o güzelim manzaraya rağmen, gülümsememiz silinir yüzümüzden. O zaman anlarız ki, biz garibiz ve belki de, geri kalan güler bize... Erciyes seyrediyoruz, çünkü o dağlar, bizim gibi gariplerin sığınağıdır.
O zaman, sevgili tatil severler, bir düşünün... Neden deniz? Neden o denizin kıyısı sizi çağırıyor? Belki de, cevap, sizin en derinlerde sakladığınız sırlarınızda yatmaktadır. O mavisinde kaybolduğunuzda, kendinizi bulursunuz bazen... İşte o zaman, gülümsemeyi unutmayın, çünkü garipliğiniz sizin en güzel gülümsemeniz olabilir.