Mal sahiplerinin depozito konusundaki tutumları can sıkıcı derecede sinir bozucu. Konut ya da iş yeri ayrımı yapmaksızın, girişte yüksek bir depozito talep eden bu insanlar, ayrılırken o parayı geri vermemek için her türlü yolu deniyorlar. Ben de bir ev kiralamak için 15 bin TL'lik bir depozito verdim ancak çıkarken ödediğim son kira bedeli kadar depozito geri almayı talep ediyorum. Ancak ev sahibi bana "Hayır, sana sadece 15 bin geri vereceğim" diyor. Bu depozito uğraşması zaten ev sahibinin kiralardaki zam bahanesiyle başlamıştı. Kira bedeli 25 bine çıktı ve bu sefer ev sahibine 10 bin TL daha ödememiz gerekiyor. Gerçekten alnımıza "enayi" yazılmış gibi hissediyorum. Pandemi öncesinde bir iş yeri kiralamak isterseniz, depozito olarak dolar vermeniz gerekiyordu; ancak pandemi sonrasında mal sahipleri dolar depozitosu konusunda isteksiz hale geldiler. Çünkü maalesef depozitolar genellikle iç edilmek için alınıyor ve doların bu kadar yükseldiği bir dönemde dolar depozitosunu geri almak çok daha zor. İşte burada da Proudhon'un yıllar önce söylediği gibi "Mülkiyet, bir hırsızlıktır!" sözü akla geliyor - ne yazık ki, bazı mal sahipleri için gerçekten de öyle.