Kulüp vizyonu açısından nitelikli bir transfer olmadığını bir Beşiktaşlı olarak kabul ediyorum. Ancak, bir basketbolseverin heralde bu spordan en çok keyif alabilmesini sağlayan şey iyi bir basketbolcu izlemektir. İsterse 3 ay oynasın geri dönsün, isterse iki haftacık kalsın ege turu yapsın, bu transfer basketbolu seven herkes için gerçeküstü bir transferdir. Eğer transfer olursa dünyanın en iyi point guardlarından birinin adı bir Beşiktaş formasının arkasında yazacak çünkü. Bu nedenle Beşiktaş gibi, basketbolda iyi bir scout sistemi ya da kalburüstü bir teknik ekibi/başarılı olma potansiyelli bir kadrosu olmayan bir kulübün böyle bir transfer yapmak istemesini anlayışla karşılamak gerekiyor. Bu bir oyundur en nihayetinde, iyi basketbolcularla oynanması keyif veren bir oyundur ve Beşiktaş'ın şu an için geleceği düşünen bir kadro kuramayacağı da biraz biraz bellidir. Allen Iverson geldiğinde de bunu düşünüyordum. Vince Carter gelecek olsa da bunu düşünürdüm. Hatta Michael Jordan 48 yaşında "Beşiktaşla basketbola geri dönmek istiyorum" filan gibi abuk bir açıklama yapsa da tıpkı şimdiki gibi düşünürdüm. Kaldı ki Deron Williams ismi bu örneklerin çok ama çok dışında. Aktif olarak basketbol oynayan point guardlar arasında en iyilerden biri olduğu su götürmez bir gerçek. Bunun dışında 27 yaşında ve basketbol oynamayı çok sevdiği (profesyonellik açısından söylüyorum) bilinen bir oyuncu. Elbette ki Beşiktaş şu an için 5 sene sonrasının kadrosunu oluşturmuyor belki. Ancak basketbola hevesli birçok genci çok heyecanlandıran bir işe kalkışıyor. Gelse de gelmese de, daha şimdiden, müthiş bir transfer girişimi. Bir süperstar.