Devlet Bahçeli'nin Asıl Amacı: CHP-MHP Koalisyonu mu?
Son zamanlarda Devlet Bahçeli ve MHP'nin stratejisi, AKP'yi zor durumda bırakmak ve merkez-sağ seçmenleri çekmek üzerine odaklanmış görünüyor. Her seçimde oylarını artırarak, AKP'yi geride bırakmaya çalışan MHP, 20-25 bandını görmeyi hedefliyor. Ancak bununla kalmıyor, HDP'ye giden tepki oylarının CHP'ye dönmesini de hesaplayarak, CHP'nin de 30 bandına ulaşmasını öngörüyorlar.
Bu senaryoda, AKP ve CHP oyları eşitleniyor, MHP ise ikinci sıraya yükseliyor. HDP ise oy kaybetmesine rağmen hala tek başına hükümet kuramayacak partiler arasında kalıyor. Bu durumda, MHP'nin hedefi erken seçim ile bu denklemi bozma ve CHP-MHP koalisyonunu zorlama stratejisi izliyor gibi görünüyor.
MHP'nin bu agresif stratejisi, özellikle AKP'den memnun olmayan ancak alternatif bir parti bulamayan merkez-sağ seçmenleri hedef alıyor. Bahçeli, AKP'yi eleştirmekten ve hükümeti istikrarsızlaştırmaktan çekinmiyor. HDP'ye yönelik sert tutumunu da sürdürerek, milliyetçi ve muhafazakar seçmenleri kendisine çekmeye çalışıyor.
Ancak, MHP'nin bu stratejisinin riskleri de var. Erken seçim stratejisi, her zaman başarılı olmayabilir ve MHP'yi daha zor bir duruma sokabilir. Ayrıca, CHP ile olası bir koalisyon, her iki partinin de seçmen kitlesinde tepki yaratabilir. Özellikle CHP'nin geleneksel sol seçmen kitlesi, MHP ile işbirliği ihtimaline karşı olabilir.
Sonuç olarak, Devlet Bahçeli'nin asıl amacı, MHP'yi ikinci sıraya taşıyarak, erken seçim ile CHP-MHP koalisyonunu zorlamak gibi görünüyor. Bu strateji, hem AKP'yi hem de HDP'yi zor durumda bırakırken, merkez-sağ seçmenleri kendisine çekmeyi hedefliyor. Ancak bu stratejinin başarılı olup olmayacağı, erken seçime gidilip gitmeyeceğine ve seçmenlerin tepkilerine bağlı olacak.
Son zamanlarda Devlet Bahçeli ve MHP'nin stratejisi, AKP'yi zor durumda bırakmak ve merkez-sağ seçmenleri çekmek üzerine odaklanmış görünüyor. Her seçimde oylarını artırarak, AKP'yi geride bırakmaya çalışan MHP, 20-25 bandını görmeyi hedefliyor. Ancak bununla kalmıyor, HDP'ye giden tepki oylarının CHP'ye dönmesini de hesaplayarak, CHP'nin de 30 bandına ulaşmasını öngörüyorlar.
Bu senaryoda, AKP ve CHP oyları eşitleniyor, MHP ise ikinci sıraya yükseliyor. HDP ise oy kaybetmesine rağmen hala tek başına hükümet kuramayacak partiler arasında kalıyor. Bu durumda, MHP'nin hedefi erken seçim ile bu denklemi bozma ve CHP-MHP koalisyonunu zorlama stratejisi izliyor gibi görünüyor.
MHP'nin bu agresif stratejisi, özellikle AKP'den memnun olmayan ancak alternatif bir parti bulamayan merkez-sağ seçmenleri hedef alıyor. Bahçeli, AKP'yi eleştirmekten ve hükümeti istikrarsızlaştırmaktan çekinmiyor. HDP'ye yönelik sert tutumunu da sürdürerek, milliyetçi ve muhafazakar seçmenleri kendisine çekmeye çalışıyor.
Ancak, MHP'nin bu stratejisinin riskleri de var. Erken seçim stratejisi, her zaman başarılı olmayabilir ve MHP'yi daha zor bir duruma sokabilir. Ayrıca, CHP ile olası bir koalisyon, her iki partinin de seçmen kitlesinde tepki yaratabilir. Özellikle CHP'nin geleneksel sol seçmen kitlesi, MHP ile işbirliği ihtimaline karşı olabilir.
Sonuç olarak, Devlet Bahçeli'nin asıl amacı, MHP'yi ikinci sıraya taşıyarak, erken seçim ile CHP-MHP koalisyonunu zorlamak gibi görünüyor. Bu strateji, hem AKP'yi hem de HDP'yi zor durumda bırakırken, merkez-sağ seçmenleri kendisine çekmeyi hedefliyor. Ancak bu stratejinin başarılı olup olmayacağı, erken seçime gidilip gitmeyeceğine ve seçmenlerin tepkilerine bağlı olacak.