Başlık: "Yüz Karası Anlarımız: O Aptalca Dalgınlık Anı"
Sene 1999, lise son sınıf öğrencisiyim ve ÖSS'ye hazırlanmak için okuldan erken çıkıyorum. Sarı dolmuşlara binip evimin yolunu tutuyorum. Dolmuşta arkamda oturan bir çocuk dikkatimi çekiyor, ancak dönüp bakmak için uygun olmadığını düşünerek gözlerimdan kaçıyorum. Dışarı yağmurlu ve çamurlu, inince hemen eve koşmam gerektiğini biliyorum. Şöförün "ışıklarda inecek var" uyarısıyla dolmuş yavaşlıyor ve kapı açılıyor. Arka koltuktan kalkıp gülümsüyorum ve dolmuştan iniyorum. Ama dolmuş durmuyor ve ben dengemi kaybediyorum. Ayağımın ıslak ve çamurlu zemine değmesiyle birlikte yüzüstü düşüyor ve dolmuşla paralel olarak ışıklara doğru kaymaya başlıyorum. Bu komik durumun farkına varıp utanarak yerden kalkıyorum ve eve koşuyorum. Eve vardığımda ise annem, çamura bulanmış halimle karşıma çıkıyor ve rezil oluyorum.
Bu içerik, gençlik yıllarımızın dalgınlık ve utanç verici anılarını ele alıyor. O dönemlerin masumiyetini ve aynı zamanda aptalca hatalarımızı hatırlatıyor bize. Bu anılar, hayatımızın o dönemiyle ilgili komik ve bazen de utanç verici anıları olarak hafızalarımıza kazınıyor.
Sene 1999, lise son sınıf öğrencisiyim ve ÖSS'ye hazırlanmak için okuldan erken çıkıyorum. Sarı dolmuşlara binip evimin yolunu tutuyorum. Dolmuşta arkamda oturan bir çocuk dikkatimi çekiyor, ancak dönüp bakmak için uygun olmadığını düşünerek gözlerimdan kaçıyorum. Dışarı yağmurlu ve çamurlu, inince hemen eve koşmam gerektiğini biliyorum. Şöförün "ışıklarda inecek var" uyarısıyla dolmuş yavaşlıyor ve kapı açılıyor. Arka koltuktan kalkıp gülümsüyorum ve dolmuştan iniyorum. Ama dolmuş durmuyor ve ben dengemi kaybediyorum. Ayağımın ıslak ve çamurlu zemine değmesiyle birlikte yüzüstü düşüyor ve dolmuşla paralel olarak ışıklara doğru kaymaya başlıyorum. Bu komik durumun farkına varıp utanarak yerden kalkıyorum ve eve koşuyorum. Eve vardığımda ise annem, çamura bulanmış halimle karşıma çıkıyor ve rezil oluyorum.
Bu içerik, gençlik yıllarımızın dalgınlık ve utanç verici anılarını ele alıyor. O dönemlerin masumiyetini ve aynı zamanda aptalca hatalarımızı hatırlatıyor bize. Bu anılar, hayatımızın o dönemiyle ilgili komik ve bazen de utanç verici anıları olarak hafızalarımıza kazınıyor.