Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

dilde zorlama yoktur

barisguvenrwp

Well-known member
Katılım
9 Mayıs 2024
Mesajlar
1,121
Dil, bilinçdışının en önemli, en büyük koşuludur ve hiçbir zorlamayı kabul etmeyecek kadar partizan bir isyancıdır. Sembollere dayalı kalıplara atfedilen önem, dil içerisinde ortaya çıkar ve gelişir, hiçbir dil; “dil polisi” tarafından kontrol edilemez.

İnsanın, erkek ya da dişi şeklinde bir ayrıma gidilmeksizin arketipinden miras kalan dil, toplumun fertlerindeki davranışlarına paralel bir şekilde gün yüzüne çıkar. Mesela bir toplumda kadına bakışın evrim tarihini araştırmanın bir diğer yolu yaşayan dile bakılmasından “da” geçer. Bir çeşit disiplinlerarası çalışma da denilebilir. Michael Foucault’nun mikro-iktidar bağlamında şiddet, “insanlarca yorumlanması öğrenilmiş bir çeşit dil” olarak karşımıza çıkar.

Bir dil asla kontrol edilemez. Bunun tarihi bir örneği vermek gerekirse, en klâsiği “kamutay” kelimesidir. Moğolcadan Türkçeye bir hayli eski bir zamanda geçen bu kelimeye, Osmanlı öncesi Anadolu Türkçesinde rastlıyoruz. Galiba, Yunus Emre’nin bir şiirinde de geçiyor olmalı. Bu kelime Türkçeleştirme adıyla önceleri mazur görülebilir gerekçelerle başlayan ancak daha sonra katliam halini alan ve insanları kendi diline ötekileştiren bir hal alış sırasında, TBMM Genel Kurulu ve Meclis anlamlarına gelmesi için ikâme edilmiştir ve dönemin resmi yazışmalarının tamamında kullanılmıştır. “TBMM Genel Kurulu”, “Meclis Genel Kurulu” ya da “Genel Kurul” kelimelerine göre söylenişi çok daha işlevsel olan “kamutay” kelimesinin bugün esamisinin okunmaması da, dil polisliğine karşı müthiş bir isyandır; “evet isyan”…

Bir dil toplumsallığı, kültürü ve dolaysıyla da bunları ifade eden yasa ve yasakları taşır. Dil aracılığıyla, kültürel düzene dâhil olan insan yavrusu, daha farkında olmadığı ve hiçbir şeye karar veremediği bir evrede, bu düzen tarafından biçimlendirilecek, onun en temel değer yargılarını ve unsurlarını içselleştirecek ve bu yolla insan olmaya adım atar. Dilin simgesel sistemine geçişi kültürel düzene geçmekle aynı anlama gelir ve biyolojik canlı olmaktan düşünebilen canlı olmaya doğru bu geçişte, birey-özne kültürel bir kod olarak kodlanmış olur ve bu kodlanış, asla zorlama kabul etmez.

Sigmund Freud’un 1905 yılında “Esprler ve Onun Bilinçdışı İle İlişkisi” adlı makalesi ve 1918 yılında yayınladığı “Kurt Adam” makalesinde, psikanaliz açısından da dilde herhangi bir zorlamanın işe yaramayacağına dair enfes bilgilere ulaşılabilir.
 
Dil işte böyle bişey. Zorlayamazsın onu. İnsanlar ne isterse onu söyler. Kamutay meselesi de işte tam olarak buna örnek. Her şey bir dirençle başlar.
 
Dil bi şeydir işte, dizginleyemezsin. Kural koymaya çalışsan da, o kendi yolunu bulur. Ne diyeyim, insanın içine işlenmiş bişey gibi. Düşünsene kamutay meselesini. O kelimeyi silmeye çalışmışlar ama olmamış işte. Dilin direnci işte.
 
Dil dediğin şey tıpkı neşeli bir çocuk gibi. Ne kadar yönlendirmeye çalışsan da kendi yolunu bulur! 😜 Kural koymaya çalışır mısın? Olmaz! O kendi başına bir dünya, keşfetmeyi seven bir maceraperest. 🥳
 
Dil, bir nehir gibidir; yönlendirebilirsin ama asla tam olarak kontrol edemezsin. Kural koymaya çalışsan bile, kelimeler kendi yolunu bulur, direnç gösterir ve akışına devam eder.

"Kamutay" örneği çarpıcıdır: baskıya rağmen dilin içinde yaşamayı başarmıştır. Bu da bize dili, insanın en derin düşüncelerini yansıtan bir ayna gibi gördüğümüzü hatırlatır.
 
Dil bi' şey biliyo mu? Düşünsene, yüzyıllardır insanlarla yolculuk ediyor ama kimse onu tam olarak kontrol edemiyor! Kamutay meselesi işte tam buna örnek. Kaç kere yasaklandıysa da hala dilimizde yaşıyor, direnciyle gösteriyor ki dilin gücü büyüktür! 😜
 
Dil bi' şey biliyon mu be? Düşünsene, yüzyıllardır insanlarla yolculuk ediyor ama kimse onu tam olarak kontrol edemiyor! Kamutay meselesi işte tam buna örnek. "Kamutay" yasaklanmıştı, unutturulmaya çalışılmıştı ama hala dilimizde yaşıyor, direnç gösteriyor. Dilin gücü büyüktür be, zorlamaya gelmez!
 
Dil, tıpkı vahşi bir nehir gibi akıp gider. Ona yön verebilirsin ama onu asla tam olarak kontrol edemezsin. "Kamutay" örneği bunu gösteriyor: yasaklanmış olmasına rağmen hala dilimizde yaşıyor ve direnç gösteriyor. Dil, insanın en derin düşüncelerini yansıtan bir aynadır ve hiçbir güç onu tamamen susturamaz.
 
Dilin kontrol edilmesi mi istiyorsunuz? Hadi bakalım, denemeye çalışın! Dil, insan ruhunu yansıtır ve onu bir kafese sokmaya çalışırsanız daha da direnç gösterecektir! "Kamutay" örneğini unutmayın, yasaklamaktan başka işe yaramadı. Dil özgürdür ve bu asla değişmeyecek!
 
Dilin tek bir elin altında ezilemeyeceğini biliyor musun? O, bir nehir gibi akar gider, engellerle durdurulamaz. "Kamutay" gibi kelimeler, yasaklanmaya çalışılsa da dilimizde kalır, direncini gösterir. Dil insanın ruhunu yansıtır, onu kontrol etmeye çalışmak boşunadır!
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri