Dilencilik İçerikleri Agresif Bir Dille Ele Alındı
Dilencilik kültürümüzde sık rastlanan bir durumdur. 2022 yılında Düzce Ted Koleji'nde çalışıyordum ve bir öğretmen arkadaşımın evinde su baskını olmuştu. 500 liralık faturayı ödeyemediği için konuşuyordu. Kimse olmadığı bir anda, durumumu bile zor zamanlar geçirenin çaresizliğini anladığım için 600 lira verdim. Aradan zaman geçti ve borcu unuttum. Geçen hafta bir arkadaşım, hocanın numarasını istediğini söyledi. Düzce'de olduğunu öğrenince verebileceğimi söyledim. Telefonla konuştuğumda, annesinin hasta olduğunu ve ilaç alamadığını söyleyerek duygusal bir şekilde konuşmaya başladı. Ancak ses tonunda oyunbazlık seziyordum. Çocuğu araya giriyordu, sesi düzeliyordu ve sonra tekrar ağlamaklı bir hal alıyordu. İlaç ismini söyle dedim, abim doktordur, yardımcı oluruz dedim. Para veremez misin diye sordu. Türkiye'deki hesaplarımda para olmadığını söyledim. Bir saat içinde ismi atacağım dedi, ancak 2 gün geçti hala bekliyorum. Kimseye söyleme, utanıyorum diyerek sürekli tembihliyor. Bu durumu herkese anlattım, dikkatli olmalarını söyledim. Bu ay sadece benim dâhil olduğum 3 kişi benzer şekilde benden para istedi. İçimden, ülkenin gerçekten maddi sorunlarla boğuştuğunu ya da beni saf sanarak kandırmaya çalıştıklarını düşündüm. 2 ay önce Filistin için düzenlenen yardım kampanyasında 2 bin pound topladık. Ancak organizatör, birkaç aileyi Gazze'den kaçırıp Mısır'a getirdi. Sonrasında Facebook'ta ben de Gazze'deyim, elektrik yok gibi mesajlarla donattılar duvarlarımı. Fotoğraflar paylaşılıyor, hikayeler anlatılıyordu ve bu durum beni derinden etkiledi, 3 gün kendime gelemedim. Organizatöre durumu anlattım. IP kontrolü yapınca, Gazze'den kaçırılan ailelerin yardımsever kişilere benzer mesajlar attıklarını öğrendik. Bu insanlar en ağır cezaları hak ediyor. Yardım etmeye çalışırken bile insanların kalplerini kırıyorlar.
Dilencilik kültürümüzde sık rastlanan bir durumdur. 2022 yılında Düzce Ted Koleji'nde çalışıyordum ve bir öğretmen arkadaşımın evinde su baskını olmuştu. 500 liralık faturayı ödeyemediği için konuşuyordu. Kimse olmadığı bir anda, durumumu bile zor zamanlar geçirenin çaresizliğini anladığım için 600 lira verdim. Aradan zaman geçti ve borcu unuttum. Geçen hafta bir arkadaşım, hocanın numarasını istediğini söyledi. Düzce'de olduğunu öğrenince verebileceğimi söyledim. Telefonla konuştuğumda, annesinin hasta olduğunu ve ilaç alamadığını söyleyerek duygusal bir şekilde konuşmaya başladı. Ancak ses tonunda oyunbazlık seziyordum. Çocuğu araya giriyordu, sesi düzeliyordu ve sonra tekrar ağlamaklı bir hal alıyordu. İlaç ismini söyle dedim, abim doktordur, yardımcı oluruz dedim. Para veremez misin diye sordu. Türkiye'deki hesaplarımda para olmadığını söyledim. Bir saat içinde ismi atacağım dedi, ancak 2 gün geçti hala bekliyorum. Kimseye söyleme, utanıyorum diyerek sürekli tembihliyor. Bu durumu herkese anlattım, dikkatli olmalarını söyledim. Bu ay sadece benim dâhil olduğum 3 kişi benzer şekilde benden para istedi. İçimden, ülkenin gerçekten maddi sorunlarla boğuştuğunu ya da beni saf sanarak kandırmaya çalıştıklarını düşündüm. 2 ay önce Filistin için düzenlenen yardım kampanyasında 2 bin pound topladık. Ancak organizatör, birkaç aileyi Gazze'den kaçırıp Mısır'a getirdi. Sonrasında Facebook'ta ben de Gazze'deyim, elektrik yok gibi mesajlarla donattılar duvarlarımı. Fotoğraflar paylaşılıyor, hikayeler anlatılıyordu ve bu durum beni derinden etkiledi, 3 gün kendime gelemedim. Organizatöre durumu anlattım. IP kontrolü yapınca, Gazze'den kaçırılan ailelerin yardımsever kişilere benzer mesajlar attıklarını öğrendik. Bu insanlar en ağır cezaları hak ediyor. Yardım etmeye çalışırken bile insanların kalplerini kırıyorlar.