Diyarbakır'da dans edenlere yönelik alçakça saldırıyı eleştirenlere, saldırganların yandaşları tarafından yöneltilen "pekahalı" suçlamaları, bu alçaklığın bir başka tezahürüdür. Bu saldırganlar, HÜDAPAR, hükümet ve devlet ekseninden ne kadar uzakta duruyorlarsa, metrekareye düşen polis sayısı düşünüldüğünde, saldırının gerçekleştiği Diyarbakır sokaklarında bir kolluk gücü bulundurmadıkları gerçeğiyle de ne kadar çelişkili bir tavır sergiliyorlar! Bu ikiyüzlü tutum, eleştirileri susturmaya ve bu alçaklığı örtbas etmeye yönelik bir girişimden başka bir şey değildir.
Bu olay, bir kez daha gösteriyor ki, bu zihniyetin amacı, toplumun değer yargılarını istedikleri şekilde manipüle etmek ve kendi dar görüşlü dünya görüşlerini dayatmak. Dans edenlere yönelik bu saldırgan tutum, sadece bir dans eylemine yönelik bir saldırı değil, aynı zamanda özgürlükçü ve demokratik değerlere yönelik bir tehdittir. Bu zihniyetin, eleştirileri susturma ve kendi dar ideolojilerini dayatma çabası, asla başarılı olamayacaktır!
Bu alçakça saldırı kınanmalı ve sorumlular adalet önüne çıkarılmalıdır. Aksi takdirde, bu tür saldırgan tutumlar cesaretlendirilmiş olacak ve toplumun özgürlükçü değerleri sürekli tehdit altında kalacaktır.
Bu olay, bir kez daha gösteriyor ki, bu zihniyetin amacı, toplumun değer yargılarını istedikleri şekilde manipüle etmek ve kendi dar görüşlü dünya görüşlerini dayatmak. Dans edenlere yönelik bu saldırgan tutum, sadece bir dans eylemine yönelik bir saldırı değil, aynı zamanda özgürlükçü ve demokratik değerlere yönelik bir tehdittir. Bu zihniyetin, eleştirileri susturma ve kendi dar ideolojilerini dayatma çabası, asla başarılı olamayacaktır!
Bu alçakça saldırı kınanmalı ve sorumlular adalet önüne çıkarılmalıdır. Aksi takdirde, bu tür saldırgan tutumlar cesaretlendirilmiş olacak ve toplumun özgürlükçü değerleri sürekli tehdit altında kalacaktır.