Yardımcı sağlık personelinin yaptığı baskı neticesiyle sağlık hizmetlerinin verilmesini sağlayan doktorlar ve hemşireler "sağlıkçı" ve "sağlık çalışanı" oldular. Maalesef. Bakanlık bünyesinde 40 küsur unvanla yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi çalışıyor. Bunun 300 bini doktor ve hemşire iken, kalan 900 bini sağlıkla çok da alakası olmayan şoför, hizmetli, memur, güvenlik vs. gibi şeyler ve teknisyen gibi sağlıkla alakası çok çok sınırlı olan bir grup da var. Bunlar kendilerine sağlıkçı diyerek hemşire ve doktor paydasından kendilerine saygınlık devşirme gayretindeler. Yine kendinize sağlıkçı diyin, hiç itiraz etmem, umurumda değil ama bir tıp fakültesi mezununu, bir hemşirelik fakültesi mezununu kendi sularınıza çekip bütünselleştiremezsiniz. Bizler hekimiz, hemşireyiz, sizler neyseniz osunuz ama bizler "sağlıkçı" değiliz. Neyse yine linçleneceğim ama demek zorunda hissettim bunu. İzmir'de bir doktor canına kıyıyor ama haber sağlık çalışanı canına kıydı oluyor. Ambulans şoförü canına kıydımadı arkadaşlar, bu ülkenin bir cerrah adayı canına kıydı. Kopmuş bir parmağı dikebilecek bir adamı mobbing yüzünden kaybetti bu ülke. Tekrar ediyorum mobbing yüzünden hem de. Sistematik mobbingin bir yolu da doktora sağlıkçı demek, siz hakime adliyeci denildiğini duydunuz mu hiç?