"how the world became rich: the historical origins of economic growth" kitabı, iktisat tarihi konusunda son dönemde okuduğum en etkileyici eserlerden biri. Kapitalizmin gelişimi, ekonomik kalkınma ve ekonomi tarihi gibi konulara ilgi duyuyorsanız, bu kitabın oldukça doyurucu olduğunu belirtmeliyim. Kitap, iki ana bölümden oluşmaktadır: İlk bölüm önceki tezleri ve literatürü ele alarak ekonomik gelişme ve zenginleşmeyi anlatıyor. İkinci bölümde ise yazarlar kendi tezlerini sunuyorlar.
Her iki bölümde de çoğunlukla Batı Avrupa'nın (aslında İngiltere'nin) zenginleşmesine odaklanılmış, diğer ülke ve bölgelere pek az yer ayrılmış ancak bahsedilen noktalarda güzel anekdotlar bulunmaktadır, özellikle Güney Avrupa ve Orta Doğu devlet sistemlerine dair ilginç detaylar yer alıyor. Osmanlı ve İslam devletleri hakkında da dikkat çekici bir şekilde ayrıntılara yer verilmiş, bu konularda pek ele alınmayan konuları kapsamış.
Kitap, konuya uzman veya ilgili olsanız bile daha önce duymadığınız, karşılaşmadığınız analizlerle sizi sürprizlere boğabilir. Kitabın en çekici yanı da belki de burada yatıyor. Kitabın dezavantajı ise "liberal anlatıya fazlasıyla sadık kalmak" gibi hissettiriyor. Batı Avrupa odaklı olduğu için kitabın çoğunlukla liberal açıklamalarla dolu olduğu maalesef bir gerçek. Ancak ben, Acemoğlu'nun kendi teorisine sıkı sıkıya bağlı kaldığı tek yönlü kitapların yerine, farklı yorum ve analizler sunan eserleri tercih ederim. En azından geniş bir literatür bilgisine sahip olabilirsiniz.
Her iki bölümde de çoğunlukla Batı Avrupa'nın (aslında İngiltere'nin) zenginleşmesine odaklanılmış, diğer ülke ve bölgelere pek az yer ayrılmış ancak bahsedilen noktalarda güzel anekdotlar bulunmaktadır, özellikle Güney Avrupa ve Orta Doğu devlet sistemlerine dair ilginç detaylar yer alıyor. Osmanlı ve İslam devletleri hakkında da dikkat çekici bir şekilde ayrıntılara yer verilmiş, bu konularda pek ele alınmayan konuları kapsamış.
Kitap, konuya uzman veya ilgili olsanız bile daha önce duymadığınız, karşılaşmadığınız analizlerle sizi sürprizlere boğabilir. Kitabın en çekici yanı da belki de burada yatıyor. Kitabın dezavantajı ise "liberal anlatıya fazlasıyla sadık kalmak" gibi hissettiriyor. Batı Avrupa odaklı olduğu için kitabın çoğunlukla liberal açıklamalarla dolu olduğu maalesef bir gerçek. Ancak ben, Acemoğlu'nun kendi teorisine sıkı sıkıya bağlı kaldığı tek yönlü kitapların yerine, farklı yorum ve analizler sunan eserleri tercih ederim. En azından geniş bir literatür bilgisine sahip olabilirsiniz.