Birkaç kez arkamdan hançerlenerek ihanete uğradım. Ama defalarca kez kalbim paramparça edilerek hayal kırıklığına uğradım. İnsan, kendi duygusal çöküşünü anlattığında, kelimelerinin hiçbir anlam taşımadığını ve kimse tarafından değer görmemesini görmek, geçmişteye kıyasla çok daha acı verici. Eskiden, genellikle bu acının farkında değildim; farkında olduğum zamanlarda ise umursamazdım gerçeği. Belki "acı verici" gibi bir ifadeye bile rastlamazdım eğer koşullar farklı olsaydı. Seni gerçekten anlamaya çalışan, paylaşımcı insanlar olduğunda, "Herkes beni dinliyor, sözlerimi dinliyor ama beni kimse anlamıyor" diye yakınmayı aklından bile geçiremezdim. Bu hayatta sığındığım iki insan oldu; ikisinin de haberi olmadı. Biri zaten ölmüştü, diğeri ise beni görmeye mahkumdu. Sonuç olarak, ikisi de yabancıydı; hislerime bağlandığım insanlardı. Anneler farklıdır. Benim hayatta yürüdüğüm yol hep annemle oldu. Annem herkesi severdi ama gerçekte benim annemden başka kimsem yoktu. Birkaç yıl öncesine kadar, annemden başka teselli bulduğum hayal dahi olsa bir insan olmadı. Annemi kaybettim ve dünya şimdi sana, güvendiğin tek insandan gelebilecek en büyük hayal kırıklığını yaşatıyor.