Ekonomik küreselleşme, malların, sermayenin, hizmetlerin, teknolojinin ve bilginin yaygın uluslararası hareketini ifade eden bir küreselleşmedir. Ekonomik küreselleşme, akademik literatürde yaygın olarak bulunan küreselleşmenin üç ana boyutundan biridir. Malların, hizmetlerin, teknolojilerin, enformasyon ve sermayenin sınır ötesi hareketinin yoğunlaşmasıyla dünya genelinde ulusal, bölgesel ve yerel ekonomilerin artan ekonomik entegrasyonu ve karşılıklı bağımlılığıdır. Ekonomik küreselleşme, öncelikle üretim, finans, piyasalar, teknoloji, örgütsel rejimler, kurumlar, şirketler ve insanların küreselleşmesini içerir. Uluslararası ticaretin ortaya çıkışından bu yana ekonomik küreselleşme genişlerken, uzun mesafeli taşımacılığın verimliliğindeki gelişmeler, telekomünikasyondaki gelişmeler, bilim ve teknolojideki gelişmelerle modern ekonomide fiziksel sermayeden çok bilginin önemi nedeniyle artan bir oranda büyümüştür. Ülkelerin kademeli olarak ticaret engellerini kaldırdığı, cari hesaplarını ve sermaye hesaplarını açtığı Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması ve Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde küreselleşme hızı da artmıştır. Bu son patlama, büyük ölçüde, doğrudan yabancı yatırım, iş yapma maliyetlerinin düşürülmesi, ticaret engellerinin azaltılması ve birçok durumda sınır ötesi göç yoluyla gelişmekte olan ülkelerle bütünleşen gelişmiş ekonomiler tarafından desteklenmiştir. Ayrıca bakınız Neoliberalizm Kaynakça