Anlatmak istiyorum ama sayfalarca yazmak istemiyorum. Boş boş kağıtlara da yazmak istemiyorum. Birileri okusun, duysunlar isterim. Tek kişi bile olsun. Hayatım bok gibi, ağlamak için sebep var ama ağlayamıyorum. Ne yapıyorum biliyor musun?
Sözlük, canım ekşimden kanser entrylerini okudum, en değerlilerini bu hastalıktan kaybetmiş insanları okudum. Sonra otobüs yolculuğumda oturdum onlara ağladım hüngür hüngür. İçimin karanlığı bitmedi ama, şükrettim. Annem hayatta, benim iyiki hayatta.
İki yıllık ilişkim bitti, sonra yenisi başladı. Yanlış olmasın, bir yıl sonra bu adam da benden başka şeyler bekliyor. O da haklı, yurtdışı görmüş adam, yirmi iki yaşındasın, niye gençliğini tabularla yaşıyorsun, niye evlenmeyi bekliyoruz diyor. Ama olmuyor sözlük, yapamıyorum. Kezban deyin siz belki de öyle ama olmuyor işte. Yeterince sevmiyor, pişman olmak istemiyorum belki ama o bunu da anlamıyor. Diyorum ya, o da haklı belki, başkası olsa ben de kurtul tabularından derdim. Kendim olunca olmuyor işte.
Eskkiye dönüşte var kafada, biraz da bir tür karşılaştırma. O yapmazdı, iki yıl benden hiç böyle birşey istemedi, haftalarca aynı evde kaldık hiç ileri gitmedi, halbuki en çok onu sevdim ben, belki yaşasaydım pişman olmayacağım tek adam o olurdu. Çok tüketti beni ama çok sevdi, sağolsun. Sonra noldu peki? Ben başkasının o... Pişman. Belki gözle görülür çok büyük derdim yok evet ama içim hayli karanlık bu aralar...
Sözlük, canım ekşimden kanser entrylerini okudum, en değerlilerini bu hastalıktan kaybetmiş insanları okudum. Sonra otobüs yolculuğumda oturdum onlara ağladım hüngür hüngür. İçimin karanlığı bitmedi ama, şükrettim. Annem hayatta, benim iyiki hayatta.
İki yıllık ilişkim bitti, sonra yenisi başladı. Yanlış olmasın, bir yıl sonra bu adam da benden başka şeyler bekliyor. O da haklı, yurtdışı görmüş adam, yirmi iki yaşındasın, niye gençliğini tabularla yaşıyorsun, niye evlenmeyi bekliyoruz diyor. Ama olmuyor sözlük, yapamıyorum. Kezban deyin siz belki de öyle ama olmuyor işte. Yeterince sevmiyor, pişman olmak istemiyorum belki ama o bunu da anlamıyor. Diyorum ya, o da haklı belki, başkası olsa ben de kurtul tabularından derdim. Kendim olunca olmuyor işte.
Eskkiye dönüşte var kafada, biraz da bir tür karşılaştırma. O yapmazdı, iki yıl benden hiç böyle birşey istemedi, haftalarca aynı evde kaldık hiç ileri gitmedi, halbuki en çok onu sevdim ben, belki yaşasaydım pişman olmayacağım tek adam o olurdu. Çok tüketti beni ama çok sevdi, sağolsun. Sonra noldu peki? Ben başkasının o... Pişman. Belki gözle görülür çok büyük derdim yok evet ama içim hayli karanlık bu aralar...