hiç aldattın mı beni? diye sorunca içinde bir parça da olsa şüphe kırıntısı olduğunu anladım. Güven, kazanılacak bir şeydi ve kazandığımı düşünmüştüm o zamana kadar. Belki de benden duymak istiyordu, bilemiyorum. "Hayır," dedim. Bitin bir ilişkinin o son günah çıkarmalarında aslında çıkaracak bir günahım yoktu. "Ya sen?" diye sordum. Biliyordum; aldatacak zamanı bile yoktu. Okul, iş derken... görüşecek zamanı bile zor buluyorduk. "ııh, mııh," falan, bir şeyler geveledi, oturduğumuz kafenin önüne bir araba yanaştı. "Ya, benim gitmem gerekiyor." "Bir dakika, Kerem mi o?" "Değil ya, kuzenim eheh." "Ne kuzeni lan, Kerem o!" "Kendine iyi bak." "Ulan ne ara oldu, yeni ayrıldık daha!" "Ehehe." O günden beri o soru sorulduğunda direkt, "Kimle aldatıyorsun ulan beni?!" diye atarlandım, 12 senedir yalnızım. Aldatılmak kötü şey.